T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

K Ü L T Ü R

En tehlikeli denek İNSAN

"Koş Lola Koş"dan sonra bir başka Alman filmi daha girdi gösterime: Deney. Sinemaseverlerin satır aralarında farklı anlamlar yakalayabileceği film, şiddet, otorite ve kabulleniş üçgeninin sınırlarını başarılı dille sorguluyor.

Geçtiğimiz haftalarda gösterime giren Koş Lola Koş'dan sonra ikinci bir Alman filmi daha girdi vizyona: Deney. Ödüllü yönetmen Oliver Hirschbiegel'in yönetmenliğini yaptığı "Deney", çağdaş Alman sinemasının en güzel örnekleri arasında bulunuyor. Mario Giardano'nun "Siyah Kutu" adlı romanından uyarlanan filmin senaryosu bizim için hayli tanıdık. İki bilim adamının insanların kaç gün içinde otoriteye boyun eğebileceğini öğrenmek amacıyla gerçekleştirdikleri deneyin konusunu, 8'i gardiyan 12'si mahkum olmak üzere normal hayattan seçilen 20 kişinin 15 gün süreyle hapishane koşullarını taşıyan bir binada birlikte yaşamaları oluşturuyor.

Otoriteye ram oluş ne kadar sürer

Özelde akraba kavramlar olan 'şiddet' ve 'otorite'nin etken ve edilgen bakışaçılarına göre insan doğasında ne tür değişimlere yolaçabileceğini çarpıcı bir şekilde özetleyen film, genelde de para, şiddet ve medya üçgeniyle yönetilen dikta rejimlerinin nasıl işlediğini yansıtıyor. Savunmasız bir azınlık ile güçle donatılmış otorite arasında girilen erk savaşında, otoriteyi temsil eden tarafın demokratik yollara başvurmak yerine şiddete daha yatkın olduğunu, para tutkusunun insanları nasıl özünden soyutlayabileceğini, medyanın gündem malzemesi oluşturmak için yaptığı tehlikeli hamlelerin ortalığı nasıl toz dumana boğabileceğini anlatan film, bir ayağıyla da insan hakları ihllallerinin yaşandığı üçüncü dünya ülkelerindeki hapishane koşullarını gündeme getiriyor.

Hırs, aşk, para, şiddet, baskı, erk savaşı, sevgi, adalet gibi temel kavramların çarpıştığı film boyunca, yönetmen insan doğasında yatan çirkinlikleri tüm çıplaklığıyla, sarsıcı bir üslupla aktarıyor. Tabii filmden çıkan bir başka mesaj da, toplumsal gerçekler üzerinde oynamanın zaman zaman beklenenin aksine tehlikeli sonuçlar doğurabileceği.

Labirentteki insancıklar

İki bilimadamının geliştirdiği tezi sınamak amacıyla gazeteye verdikleri bir ilanla başlayan Deneyde, gerilim yavaş yavaş ama temkinli, bir şekilde gelişiyor. Yaşamını şoförlük yaparak sürdüren ama asıl mesleği gazetecilik olan Tarık Fahd'ın gazetedeki bir deneyle ilgili ilanı okumasıyla birlikte hayatı değişecektir. İki hafta karşılığında 2.000 dolarlık ödül vaadedilen deneyin içeriğini koşulları bakımından tıpatıp hapishaneye benzetilen bir ortamda, 20 kişinin birarada 15 günü geçirmesi oluşturur. Agresif davranışların araştırılmasına yönelik seçilen deney mekanı, beş gün içerisinde kanlı cinayetlere sahne olacaktır. 8 kişiye gardiyan 12 kişiye mahkum rolünün biçildiği deneyde, mahkumlardan kurallara uymaları, gardiyanlardan hapishane içindeki düzeni ve adaleti sağlamaları istenir. Gardiyanlar bedeli ödenmemiş otoriteyi kötüye kullanmakta hiç gecikmezler. İlk günlerde gardiyanlar ve mahkumlar arasında başlayan gerilimin zaman ilerledikçe tırmanmaya başlamasıyla birlikte masum düşüncelerle başlatılan deney rayından çıkmaya başlar. Hapishane içindeki gerginliğin tırmanmasında, eski bir gazeteci olan Tarık'ın haber malzemesi oluşturmak amacıyla gardiyanlar ve mahkumlar arasındaki gerilimi arttırmaya çalışmasının da büyük payı vardır.

DENEY

Yönetmen: Oliver Hirschbiegel
Oyuncular: Moritz Bleibtrau (Tarık), Justus Von Dohnanyi (Berus), Christian Berkel (Steinhoff), Andrea Sawatzki (Dr. Jutta Grimm), Oliver Stokowski, Nicki von Tempelhoff, Timo Dierkes ve Antoine Monot Jr.
Görüntü yönetmeni: Rainer Klausmann

 
İstanbul'da Latin rüzgarı
Latin Müzik Günleri, Latin dans müziğinin hit grubu Los Van Van'la başladı. Sıra Barrio Chino'da.
Tan Tan Traska
1990 sonrasında bir çok edebiyat dergisinde görülen ve daha önce Kara Oyun, Güz Klasiği, Sen Bir Sevda Ağacısın Türküler Büyütür Yüzün adlı kitapları çıkan Cevat Akkanat'ın "Tan Tan Traska" adlı son şiir kitabı yayımlandı. Az sayıda ve el emeği ürünü olarak basılan kitap Tan Tan Traska adlı şiirle açılıyor: "bu arenaydı komedi/dram ve trajedi buradaydı/egemenlik marşları kutsal törenler/
kutsamalar/
devletiniz uludur/
köledir insan/ve insan/
köpek kuduruğudur." İrtibat adresi: P.K. 205 Ulucami / Bursa

Sevgi ve İlim üstüne
Edebiyatımızın en önemli deneme yazarlarından biri olan Mehmet Kaplan'ın, "düşünce" temrinleri" olarak niteliği denemeleri Sevgi ve İlim adıyla çıktı. Yazı, düşünceleri şekle soktuğu için bu yazma şeklini öğrencilerine "yazarak düşünün" diyerek tavsiye ederdi. Bütün yazılarında bir sürekliliğin gözlendiği Kaplan, gelişmeyle birlikte yaşanan değişmeye inanırdı. Denemelerini okuyanlar onu daha yakından tanıyacaklar. Dergah Yayınları / 0 212 516 12 62
Che "Tekrar Yollarda"
"Tekrar Yollarda", Che Guevara'nın 1953-56 yılları arasında çıktığı ikinci Latin Amerika gezisinde tuttuğu günlüklerden oluşan kişisel bir metin. Türkiye'de ilk defa yayınlanan günlüklerde okur, 25 yaşındaki Che'yi, tüm deli cesaretiyle kanlı canlı karşısında buluyor. Kitap, arkeolojik yerleri gezmek üzere yola çıkan bir genç adamın adım adım nasıl siyasal bir eylemciye dönüştüğünü anlatıyor. Bir devrimcinin doğuşunun ipucunu veriyor. Everest Yayınları / Tel: 212 513 34 20
25 Haziran 2002
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED