|
|
28 Şubat sürecinin ardından kurulan 55. 56. ve 57. Hükümetleri çalışan kesimi, üreticiyi, çiftçiyi, emekliyi, işvereni küçültürken borçları büyüttü. Son 4 yıl içinde hükümetin büyüttüğü tek şey borçları oldu. Çalışan kesim başta olmak üzere iş dünyası da küçülmeden nasibini aldı. 4 yıl içinde bin banka şubesi kapatıldı. Toplumun yüzde 75'i 368 milyon lira olarak belirlenen açlık sınırının altına, yüzde 90'ı ise 1 milyar lira olarak tespit edilen yoksulluk sınırına geriledi. Memurların yüzde 80'i açlık sınırının altında yaşarken, her 100 aileden 4'ü, çeşitli sebeplerle icra takibi ile karşı karşıya kaldı. Kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısı 2 milyonu aştı. Türkiye'de borcundan dolayı kapatılan telefon sayısı 1 milyonu aştı. İç borç miktarı 122 katrilyon liraya ulaştı.
Üretim tamamen durdu
Son dört yılda uygulanan ekonomik politikalar Türkiye'nin büyüme hızını da düşürdü. 1997 yılında büyüme hızı yüzde 8.3 olarak gerçekleşirken, 1999 yılında eksiye inerek yüzde 6.3 küçüldü. 2000 yılında büyüme oranı yüzde 6.0 olarak gerçekleşmesine rağmen, 2001 yılında yüzde 9.4 küçüldü. Buna karşılık her Türk vatandaşı 1997 yılında 1840 dolar borç ile yaşarken bugün kişi başına 2915 dolar borçla yaşar hale geldi. 1997 yılında 3190 dolar olan kişi başına milli gelir 2160 dolara düştü. 1997 yılında 6.3 katrilyon lira olan iç borç stoku, 2001 yılı sonunda 122.2 katrilyon liraya yükseldi. 1997 yılında 84.2 milyar dolar olan dış borç stoku 2001 yılında 115 milyar dolara olarak gerçekleşirken, 1997 yılında dolar kuru 205 bin 110 lira iken bugün 1 milyon 500 bin liraya çıktı. EKONOMİ SERVİSİ
|
|