1 Ağustos tarihinden itibaren Atletizm Federasyonu Başkanlığı görevini yürütmekte olan Hüseyin Yıldırım, Milli Takım formasını 50'den fazla giyen, Akdeniz Oyunları'nda (1959) gümüş madalya kazanan bir boksör. Boks yaptığı yıllarda (1957-1965) Türkiye'nin en seçme yumruklarından biriydi. Şimdi O, Atletizm Federasyonu Başkanı. Boksta elde ettiği başarılarla spor tarihine giren Hüseyin Yıldırım'ın en az bilinen yanlarından biri, aynı zamanda atlet ve profesyonel futbolcu olması. Başkan Hüseyin Yıldırım, Türkiye'nin gelmiş-geçmiş en iyi 400 metre koşucularından Fahir Özgüder'i geçen ender atletlerden biri:

"-1955 yılında Ankara'da Fahir Özgüder'le 400 metre koştum. Birincilik bana nasip oldu. Daha sonra boksa başladım. Zaten, bütün sporların anası atletizm, babası da halter'dir. Atletizm yapmamış olaydım ringlerde aradığımı bulamazdım. Köroğlu'nun atına idman vermek için balçık tarlasında koşturduğunu öğrendikten sonra ben de hep çamurlu arazilerde koşmağa başlamıştım. Bu türlü çalışma bacakları alabildiğince güçlendiriyor..."

Hüseyin Yıldırım, Sivasspor Kulübü'nün 10 yıl başkanlığını yapmış olmakla birlikte 7-8 ayrı federasyonda da görev alarak, üyeler arasında daima birlik ve beraberliği sağlamağa çalışmakla namlı. Hedefi ise şöyle:

"-Dünyanın en iyi atletleri üniversite öğrencileri arasından çıkıyor. Okullara atletizmi sokmak şart. Futbol karşılaşmalarının devre aralarında atletizm yarışmaları düzenlemenin hazırlıkları içindeyiz. Böylece atletlerimiz hem maçı izleyecekler, hem de ödül sahibi olacaklar. Onların stada giriş biletlerini ise ben satın alacağım."

Atletizm Federasyonu Başkanı Hüseyin Yıldırım: Tenkide açığım, beni eleştirenler vurabilir ama beni de dinlemeleri gerekir." dedikten sonra açıklamalarına bir ek yaptı: "-Ben Başkanım, koşmayacağım ki, koşturacağım..."

Federasyonda teknik kurulum ve iyi antrenörlerim var güveniyorum...
RÖPÖRTAJ: ALİ GÜMÜŞ