|
|
Ölen çocuklar için sizin yüreğiniz hiç yanmaz mı?
Keşke 2003'ü zalimlerin bu kadar zalim olmadığı bir dünyada karşılayabilseydik. Keşke dünyanın bütün çocukları, annelerinin ılık kucağında yuvarlanır gibi yuvarlanarak girselerdi yeni bir yıla. Henüz çocuklar için akrep ve yelkovanın keşfedilmediği, anneden beşiğe, beşikten oyuncaklara, oyuncaklardan anneye geçen o muhteşem hayat aralığındaki rüyalar hiç bitmese keşke... Ama mümkün olmuyor, dünya şimdi daha zalim dönüyor ve gün akarken zalimlerin çukurları açılıyor zamanda... Tam hayallerinin genişleyip derinleştiği en güzel çağlarında zalim çukurlara düşüyor çocuklar... Nedense "Yeni Naziler"in, diktatörlerin şerefine çıkarılan bütün savaşlarda hep çocuklar ve oyuncakları vuruldu. Şimdi de yine Bush'un ölüm makineleri "pinokyoları vurmak" için Bağdat'a geliyor. Keşke dünyanın bütün anneleri Bağdat'a vurulan her çocuk için gözyaşı dökebilecek kadar güzel olsaydı. Şimdi Iraklı küçük Ayşe "Pinokyoları öldürmeyin..." başlıklı mektubuyla bütün dünyaya sesleniyor: "Ben Irak'ta yaşayan küçük bir kız çocuğuyum. Sizin çocuklarınız parklarda, atlı karıncalarda çığlık çığlığa oynarken; ben, Amerikan uçaklarının evimi bombaladığı kâbuslardan çığlık çığlığa uyanıyorum. 1. Körfez Savaşı'nda öldürülen ağabeyimi ne kadar özlediğini anlatıyor hep annem. Bu savaşta da beni veya kardeşlerimden birini kaybedeceği korkusuyla, gözyaşları içinde doyasıya sarılıp ağlıyor bize. Annem, şehit ağabeyim Ahmet'in hep bizimle birlikte olduğunu ve ölüm kusmak için saldıran ABD askerlerine karşı bize yardım edeceğini söylüyor. "Biz Iraklı çocuklar, dünyanın birçok yerindeki çocuklar gibi ölüyoruz ve daha çok öleceğiz, biliyor musunuz? Çok gelişmiş dünyanın çok gelişmiş insanları! Yüreğiniz daralmasın! Aklınız alınmasın! Yüreğinizi bize açın! Yüreğiniz gözyaşlarıyla yıkanmasın diye yazıyorum size bu mektubu. Bizler yaşayan pinokyolarız, görün bizi! Irak sokaklarında milyonlarca pinokyo geziyor. Annelerimizin bize sarıldığı zamanki yürek çırpınışlarımız sizinkinden aşağı değildir inanın! Babalarımızı yitirmeninin acısının, sizin babalarınızın yitirilmesinden az olmadığını bilin! Bizler yoksul ülkelerin çocukları, hiç ama hiçbir şeyin sorumlusu olarak öldürülmeyi hak etmedik. Korkuyoruz. Savaş size çok uzak belki ama bize çok yakın. Irak, ABD'ye ırak belki ama size yakın. 'ABD askerlerinin önce beni mi, anne-babamı mı, yoksa kardeşlerimi mi öldüreceği' sorusu, cevabını aradığım tek soru. Siz, medeni dünyanın medeni insanları! Yarınlarımın, umutlarımın ve bedenimin ABD askerleri tarafından acımasızca yokedilmesine sessiz mi kalacaksınız? Pinokyoların ölmesine izin vermeyin. Pinokyolar için savaşa karşı çıkın!" Acaba Irak'ta öldürülen çucuklar, yüreğinde zalim çukurlar açılan anneler bizim neyimiz oluyor? Acaba çocukların ölümü üzerine inşa edilen "küresel lanet"e bu dünya daha ne kadar tahammül edebilir? Acaba New York'ta, Paris'te, Berlin'de, Londra'da, Roma'da, Tokyo'da, Ankara'da Iraklı küçük Ayşe'nin, "pinokyoları öldürmeyin" diye yalvaran sesini duyan var mıdır? Acaba savaşa arka çıkan, zalimlerle aynı safta yürüyenlerin çocukları öldürülünce onların da yüreği hiç yanar mı?
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat| Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |