T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

G Ü N D E M
Emektarlar televole mağduru

Yeşilçam filmlerinde yardımcı rollerde oynayan sinema sanatçıları unutulduklarını söyleyerek, "Yeşilçam oyuncularının yerini televole kültürünün üç beş güzel kızı aldı. Bizi dışladılar" diye sitemde bulunuyorlar.

Adı Kadir Köksal. Onu en çok Cüneyt Arkın'lı filmlerde dövülürken gördük. Kadir İnanır ve Cüneyt Arkın gibi Türk sinemasının jönlerini hep güçlü ve yenilmez kılan, yedikleri tekmelerle o ve arkadaşları oldu. Rol aldığı onlarca filmde hep kötüyü oynadı. Çünkü kötüyü oynarsa, sinemada yıllarca kalacağını biliyordu. 1970'de başladığı sinema hayatını özenle, kara kaplı büyük bir deftere fotoğraflayan Köksal, oynadığı filmleri anlatırken, "Yeşilçam sinemasına yıllarımı verdim. Birçok filmde oynadım ama şimdi elimde sadece Yeşilçam'dan kalan hatıralar var" diyor.

Dizilere ayak uyduramıyoruz

'Hakanlar Çarpışıyor', 'Denizler Hakimi', 'Dadaloğlu'nun İntikamı', 'Kara Murat'ın İntikamı', 'Çirkin ve Cesur' gibi birçok filmde oynayan Köksal, "Yeşilçam hatıraları ile avunuyoruz. Şimdiki diziler bize o dönemi aratıyor" diyor. Oynadıkları dizilerde emeklerinin karşılığını alamadıklarını söyleyen Köksal, yaşadığı zorlukları şu şekilde anlatıyor: "Sinema birden bire yok oldu. Dizilere geçiş yaptık; ama diziler bizim için pek olumlu değil. Uzun süre çalıştırıp az para veriyorlar. Bazen paranı alamıyorsun da. Diziye umut bağlayıp para kazanacağım dediğinde ise bir bakmışsın bir gün sonra cebine 10 milyon konulmuş ve gönderilmişsin. Ama bizim dönemimizdeki sinema sektörü böyle değildi. Bir filme başladığın zaman bir ay çalışır ve yevmiyeni düzenli alırdın. Çok memnunduk. Geçmişteki sinemaları arıyoruz. Son dönemde Karaoğlan dizisinde oynadım. 25 gün boyunca rol aldığım dizi için tam üç ay gereksiz yere Afyon'da kaldım. İnşaallah bir gün yine sinema sektörü açılır; biz de hayallerimize kavuşuruz."

Üç tane kızla yürüyen bir kültür

Oyunculuğa 1973 yılında 'Keşanlı Ali Destanı'nda oynayarak başlayan ve o günden bu yana 100'e yakın sinema filmi, bir o kadar da dizide rol alan Ali Tutal ise, "Televole kültürü, oyunculuk sektörüne yerleşti" diyor. "Sinema sanatının iletişimi politika ve paranın önündedir" diyen Tutal, "Arkadaşlarımızın birçoğu bunu bilmiyor. Televole kültürü, gerçek sanatçıların, iyi oyunların ve iyi oyuncuların dışlanmasına neden oldu. Televole kültürü belden aşağı bir kültürdür, üç tane kızla yürüyen bir kültürdür ve burjuvaziye özentinin sonucudur. Hal böyle olunca, bir filmde 3,5 saniye rol almış güzel bir kız daha sonra, 'Artık sinemada ben de varım' diyebiliyor" dedi.

Kavga etmeyi bize Cüneyt öğretti

"Kavga sahnelerinde dövülecek adam gerektiğinde hep bizi çağırırlardı" diyen Köksal, şöyle devam ediyor: "Bize kavga sahnelerini Cüneyt Arkın öğretti. Rolümüzü iyi oynayabilmemiz için özellikle evinde ders vermiştir. Bazen Cüneyt Arkın bize hakikaten vurur; sonra da gelir öperdi. Yeşilçam sineması bitince herkesin diyaloğu birbiriyle kesilmeye başladı. Sinemadan kopunca biz de birbirimizden koptuk. 70 yılında başladığım sinemadan şimdi emekliyim. Cüneyt Arkın'ın filmlerinden kötü adam diye tanındığımız için bazen dizilere de çağırmıyorlar. Son dönemde Kırık Aynalar'a gidecektim; dizi çekimine götürmediler."

Karakter oyuncusu kalmadı

"Oyunculuk çok zor bir iştir ve emek ister" diyen Ali Tutal ise "Bu dönemde karakter oyuncusu çıkarmak çok zor. Çünkü rolünü oynadığı zaman feyz aldığımız birkaç kişi var" diye konuşuyor. Şimdiki genç oyuncuların iyi bir eğitimden geçmesi gerektiğini söyleyen Tutal, "Yeşilçam terbiyesi almak çok önemlidir. Oyunculuğa başlayan genç arkadaşlarımızın da Yeşilçam kültürünü almaları gerekir. Sinemanın da bir matematiği vardır. O kültürü yakalamak gerekir" diyor.

KÖTÜLER SİNEMADA UZUN YAŞAR

Oynadığı filmlerde hep kötü adam karakteri ile özdeşleşmiş olan Köksal, bunun sebebini "Kötüler hep uzun yaşar. Sinemada bir çizgi çiziyorsun. Ya iyiyi oynayacaksın ya da kötüyü. Biz kavgacılığı seçtik. Çünkü kavgacı, sinemada ölümsüz oluyor. İyiyi oynarsan sana birkaç rolden sonra yol görünür. Ama kötüyü oynarsan 10 filmden üçüne mutlaka çağrılırsın" şeklinde açıklıyor.

  • SEVDA ALKAN İSTANBUL



  • 15 Aralık 2002
    Pazar
     
    Künye
    Temsilcilikler
    ReklamTarifesi
    AboneFormu
    MesajFormu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED