|
|
Medya, ilke ve AKP
Yaşadığımızın çağın siyaset-toplum ilişkisini medya faktörü olmadan tanımlamak, açımlamak mümkün gözükmüyor. Medyanın doğasında yatan 'ayartıcı' vasfı bir yana medya siyaset/çi ilişkisinin kazandığı yeni boyutlar, hem siyasete hem topluma biçim vermekte, siyaset tarzlarını belirlemektedir. Siyaset, medya ile girdiği flört sonucunda ve beraberinde simgesel şiddet üreten bir özellik kazanmış, Weber'in tanımladığı meşru şiddet daha da yaygın, sistematik hale gelmiştir. Medya/tik şiddet bir yandan medya eliyle sürekli üretilir hale gelmiş diğer yandan siyasetin kitle iletişim kanallarıyla edindiği hegemonyacı söylem simgesel şiddeti doğurmuş, şiddet sistematik boyut kazanmıştır. Baudrillard'ın altını çizdiği, medyanın şiddet üretme yeteneği, tam bir barbarlığa, vandalizme dönüşerek tarihte görülmedik bir yaygınlık, etkinlik kazanarak bireyi kuşatır hale gelmiştir. Çağdaş kapitalizmin hegemonya savaşı artık kitle iletişim aygıtları üzerinde hakimiyet savaşına dönüşmüştür. Sermayenin medya üzerinde verdiği pay savaşı siyaseti doğrudan belirlediği gibi bizzat medyanın doğasında olan şiddet üretimini kullanan, denetimi altına alan/denetim altına alınan bir siyaset biçimi doğurmuştur. Özellikle 80 sonrası Türk siyasetinin kazandığı özelliklerle medya ilişkisine bakıldığında, simgesel şiddeti denetim altına alan siyasetçi ile, şiddeti üreten medya eliyle buharlaşan, içeriği boşalan 'siyaset söylemi'nin ortaya çıkışının vahim sonuçlarıyla karşılaşırız. Medya çağında toplumun ortadan kalktığını, hegemonyanın "barbarlaştığı"nı söyleyen Baudrillard'ın işaret ettiği medya siyaset ilişkisinin en barbar biçimi Türkiye'de yaşandı bu süreçte. Batılı teorisyenlerin, düşünürlerin fazla üstünde durmadıkları bir sorun, Türkiye'deki medya-siyaset ilişkisinde ahlak sorunu temel belirleyici olarak karşımıza çıktı. Medya-sermaye-siyaset ilişkisinde topluma ve en önemlisi kendisine karşı sorumluluk duyan bir yazar, gazeteci olmaktan çok sermayenin medyadaki hegemonya savaşında taraf olmayı seçen gazete, televizyon yöneticisi tiplerinin elinde medya en itibarsız dönemini yaşadı. Yeri geldiğinde siyasal despotizmin, yeri geldiğinde sermayenin topluma karşı tetikçiliğini yapmaktan hiç çekinmediler. Medya terörünün özellikle demokrasi, düşünce özgürlüğü gibi Batı toplumlarının kazanımlarını istedikleri gibi biçimlendirdikleri, karşı şiddete dönüştürülebilen bir aygıt haline getirmekte çok mahirdirler. Siyaset, bir şekilde dahil edilmiş. Amiral gemisinin üniformasız aydınları eliyle bir sanal gösteriye indirgenmekte, simgesel şiddete, hatta bir barbarlık gösterisine, 'meşru şiddet'e dönüşmektedir. Althusser'in deyimiyle içinde bulundukları medyanın siyasal sistemin aygıtları haline getirilmesinde bir beis görmediler. Çünkü işgal ettikleri yeri ne entelektüel kapasiteleri ne de aydın dürüstlüğü, sorumluluğu ile kazanmışlardır. Sözcülüğünü yaptıkları sermayenin çıkarlarından ve onlar adına siyaseti etkileyerek, siyaset üzerinde bile baskı kurarak gerçek siyasetin güdükleştirilmesinden başka bir kaygıları olmamıştır çoğunlukla. Bir zamanlar iletişim konusunda önemli çalışmalara imza atabileceğini gösteren ama entelektüel ve akademik çalışmaların para etmediğini görerek medya paylaşım savaşında kapitalist sınıf adına saf tutmayı yeğleyen bir gazeteci/işadamı yazımı kullanarak siyaseti, medyayı, seçmeni, okuyucuyu hem tehdit eden hem ihbar eden bir yazı yazmış. Üstelik, gazetesinin bulunduğu yayın grubunun yayın ilkelerinin açıklanmasından birkaç gün sonra, yazımı tahrif ederek ön sayfadan vermesini medyanın doğasıyla mı yoksa ahlak sorunuyla mı izah etmeli. Bektaşinin ayeti "namaza yaklaşmayın" şekline almasına benzer biçimde yazıyı tersten okuyarak AKP'yi baskı altına almaya çalışmanın, hem de sermaye grubunun yaslandığı merkez güçlere ihbar etmek/uyarmak gibi bir tetikçi uslüba başvurmanın ne türden gazetecilik ilkeleri ile alakası olabilir. Her gazetenin yazarları vardır, bir de yayın politikası vardır. Yeni Şafak'ın yayın politikası, belli bir siyasi partiyi destekleyip desteklemesi ile yazarlarının fikir özgürlüğü birbirinden bağımsızdır. Bir yazarının tersten okuduğunuz bir yazısı ile bir gazeteyi mahkum etmek her şeyden önce gazeteciliğe yakışmaz. Yazının ön sayfadan duyurduğunuz spotunu hem gazeteyi, hem yazarını itham altına alacak şekilde verirken, isim vermeden ama yazıdan alıntılanmış gibi anlaşılmasını sağlayacak şekilde vermenizi; gazetecilik tecrübenize mi, yoksa profesyonelliğinize mi bağlamak gerekir? Türkçe'de rövanş intikam anlamına gelmez, yazıları yorumlayabilirsiniz ama bu, kelimelerle istediğiniz gibi oynayarak çağrıştırmadığı anlamları çıkarma hakkını size vermez. Yazıda tam da benim belirttiğim türden bir şark kurnazlığına başvurmuşsunuz. Elbette gazetenizin okuyucusunun başka bir gazetede bir gün evvel çıkan yazının aslını okuma imkanı olmadığından yaptığınız alıntı ve alıntı görüntüsü veren tırnak içine aldığınız kendi ifadelerinizle istediğiniz sonuca varabilirsiniz. Keşke bunu yaparken, televizyonlara verdiğiniz "gazetecilik ilkeleri" reklamı yayınlanmamış olsaydı. Bu toplumun sosyolojisinin bir avuç seçkinin çıkar temelli toplum mühendisliği projelerine endeksli olmadığını, iddia ettiğinizin aksine 1999 seçimlerinde de görülmüştür. MHP'ye verilen oylar, halkın baş örtüsü gibi uygulamaları tasvip anlamına mı geldiğini yoksa çözümü MHP'de gördüğü için mi bu partiye aktığını birazcık bu toplumun doğasına, kültürüne, hassasiyetlerine vakıf olanlar anlardı. İddia ettiğinizin aksine, sosyolojiden ne kadar anladığınızı bilmem ama keşke bu toplumun sosyolojisini biraz daha yakından inceleseydiniz. Bahsettiğimiz algı sorunu burada kendini gösteriyor. Zaten yazıda çarpıtmanızın aksine seçmenin kimi nasıl algıladığından, yani algı sorunundan bahsediyoruz. Siyaseti biçimlendirmeye alışmış gücünü kaleminden değil temsil ettiği sermayeden ve simulasyon gücünden alan uniformasız kalemşorlar, AKP'yi baskı altına almak, istedikleri gibi dönüştürmek için ilan ettikleri ilkeleri bile hiçe sayabiliyorlar.
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |