Sıcak, çok sıcak!.. Sanki bütün nesnelerin, canlılarla birlikte pelteye dönüştüğü bir hararetin ortasındayız..

Bunalmak ne kelime; artık buharlaşmak üzereyiz!.

Güneş, karşısında bir varlık zehabına kapılma yanlışına düşen hemen her şeyi yakıp, kavuruyor..

En küçük bir esinti yok!

Neredeyse, nefes bile alamayacağız..

Böyle giderse, yakında, yağmur hissine de yabancılaşacağız galiba..

Ve bir de nem! Yüksek ve aşırı nem, yapış yapış yapıyor her yanımızı.. Su gibi boşalan ter, tüm vücudumuzu esir alıyor..

***

Ben ki, her sabah, biraz da serinlemek adına aldığım duştan sonra, kütüphaneye, fazladan hiçbir harekete meydan vermeden, gölgelere sığınarak ve âdeta bir kaplumbağa yürüyüşüyle geliyorum; ama, nafile! Sıcaktan kaçmak, hararetten kurtulmak mümkün değil! Gafil davranıp, hele bir durmaya göreyim; ter ter ter habire boşalıyor.

Kütüphaneye adımımı attıktan itibaren ise, bütün bir gece, pencereleri kapalı olduğu için âdeta soluksuz kalmış bu koca mekânın tabir caizse kaynayan bir kazan hâlini alan ortamında, bir ateş seline düşmüş gibiyim. Kaçacak bir delik, saklanacak bir yer bulamıyorum..

***

Sıcak, çok sıcak!.. Bu günlerde, benim gibi tatilden yeni dönmüş, o rehâvet ortamının etkilerini henüz tamamiyle yitirmemiş hemen hiçkimsenin, 'Tatili uzatmak!' fikri ve fiiline karşı durup, böylesi bir kışkırtıcı hisse nankörlük edebileceğini sanmıyorum.

Düşünebiliyor musunuz: Dış ve buna bağlı olarak iç hararetin de o derecede aşırı bir ısı yükselmesi gösterdiği şu günlerde, sona eren tatil süreniz, yeniden uzuyor!.. Büyük bir sürpriz, mucize gibi bir şey bu!

Gerçekleşmesi bir yana; dile geldiği andan itibaren bile, bu boğucu sıcakta, insanın gözlerinin içinin parlamamasına, büyük bir serinlik ve ferahlık rüzgârına kapılmamasına imkân yok..

Tatili uzatmak! Sizce de hoş, alımlı, büyüleyici ve olağanüstü bir 'ideal' değil mi? Hele, şu sıcak gün ve gecelerde..

(Unutmadan; hiç tatil yapma şansı bulamayanlar, bu satırların yazarına söylenip, kızmasınlar lûtfen.. Bizimki de, sıcağın etkisiyle olacak, bir fantezi zaten; adı üstünde 'fantezi'!..)

***

Evet, tatili uzatmak!..

Bunun, olmayacak duaya 'amin' demekten ne farkı var, diye itiraz edip, burun kıvırıyorsanız eğer; size söyleyeceğim şudur: Olacak duaya 'amin' demekten daha kolay ne var!

Ee, bu işler böyle!..

İHSAN DENİZ

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu