T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Rahatı kaçan ağaç

Suudi Arabistan yönetiminin uykuları herhalde kaçmıştır; zaten dikkatlidirler, ama hareketlerine artık daha da dikkat ettiklerine eminim... Onların yerinde olsam benim rahat ve huzurum kaçardı. Pentagon'da verilen ve dışarıya da sızdırılan bir brifingte, "Düşmanlarımıza destek çıkan, müttefiklerimize saldıran bir ülkedir Suudi Arabistan; şerrin merkezidir, Ortadoğu'daki her gelişmenin ardında bulunan, en tehlikeli hasımdır" denilen bir ülkenin yönetimi rahat uyuyamaz...

ABD'de bir grup, bir süredir, "Her kötülüğün anası" gözüyle bakıyor Suudi Arabistan'a; buna kuşku yok. Aynı grup, bir saray darbesiyle yönetimi devirmek istediğinin de sinyallerini veriyor. Geçenlerde kraliyet ailesine mensup üç prens komik denilecek şartlarda hayatlarını kaybettiler; biri için, "Çölde susuluktan öldü" denildi sözgelimi... Onların ölümleri geride kalanlara bir mesaj yerine geçmiştir... Ancak, sonradan Washington Post'a sızdırılan brifingin tonu yine de şaşırtıcı...

Suudi Arabistan ABD'nin Ortadoğu'daki en yakın müttefiki. Ülkenin dört bir yanındaki üslerde onbinlerce Amerikan askeri görev yapıyor. Amerikan askerinin illa 'Johny' olması gerekmiyor, içlerinde 'Jane'ler de var. Kadın askerler, ülkede kadınlar için geçerli kısıtlamaların hiçbirine tâbi değil; âmirleri kendilerinden "Ülke geleneklerine saygı bekliyor", ama o kadar... Cidde'de, sanki New York'ta gibi davranıyor Jane'ler...

Ülkeyi tanıyanlar, bunun, yönetim açısından ne kadar katlanılması zor bir iş olduğunu bilirler. Ancak, Suud yönetiminin Washington'a ses çıkaracak durumu yok. Amerikalıların suyundan gitmesine rağmen, Pentagon'daki brifing yüzünden uğradığı muamele, Riyad yönetimini korkunç tedirgin etmiş olmalı...

Aslına bakılırsa, bölgede kendilerini "Amerikan dostu" bilen diğer yönetimlerin de huzuru kaçsa yeridir. Pentagon'da Richard Perle'ün başında bulunduğu 'Savunma Danışma Komitesi' üyeleri önünde verilen brifingte, 'ilk hedef' olan Irak'tan 'taktik mihver' diye söz edilirken, Suudi Arabistan için 'stratejik mihver' denilmiş... Ancak, brifingi sunan, orada durmamış ve ABD'nin en samimi müttefiki Hüsnü Mübarek'in başında bulunduğu Mısır'dan da 'armağan' diye söz etmiş... Brifingi veren, bağlı olduğu Rand Corporation adlı düşünce üretim kuruluşu ve Pentagon, "Armağanla kast edilen ne?" sorusuna cevap vermeye yanaşmıyor...

Mübarek ve yönetiminin bir unsuru olsam, Post'ta okuduğum brifing haberinden sonra, geceleri eskisi kadar rahat uyuyamazdım... Konuşmayı hazırlayanın zihninde, birkaç hamleyle bölgeyi fiilen işgal ederek ele geçirme planı olduğu o kadar belli ki...

Haberler çıkmaya başladıktan sonra, Suudluların tepkisi, "Amerika'daki fundamentalist Hıristiyanlar aramızı açma çabasındalar" oldu. Temelde doğru bir tespit bu. Gerçekten de, ABD'deki fundamentalist Hıristiyan gruplar, İslâm Dünyası'na karşı anlaşılmaz bir husumet sergiliyorlar... Bunu, kendi hayatlarında kıyameti görme isteğiyle açıklamak da mümkün, çok daha köklü siyasi bir stratejinin parçası olarak yorumlamak da... Ancak, "Irak taktik, Suudi Arabistan stratejik hedef, Mısır da armağan" diye özetlenebilecek pentagon brifinginden bu sonucu çıkartmak biraz güç...

Güçlük, hem brifingi verdiren Perle'den, hem de sunan Laurent Murawiec'in kişiliğinden kaynaklanıyor. Perle Hıristiyan değil, Musevi... Murawiec de "Fundamentalist Hıristiyan" tanımına çok uyan bir tip değil... Karışık biri olduğu kesin, geçmişinde karanlık dehlizlerde dolaşmışlık var; ama Riyad'ın şikâyet ettiği misyona pek uymuyor...

Slate-Online'dan Jack Shafer "Laurent Murawiec kim?" sorusuna cevap aramış... Sorbonne'da okumuş bir Amerikalı Murawiec; hayatının büyük bölümü ABD dışında geçmiş... Cenevre merkezli bir firması varmış, ayrıca Almanya'da çıkan Fransız sermayeli bir finans dergisine tahliller yazıyormuş... ABD dışında yaşadığı yıllarda, Lyndon LaRouche adlı siyasi liderin takipçisiymiş; sonra yolları ayrılmış...

LaRouche, Murawiec'in şimdilerde hizmetinde göründüğü Amerikan sistemine karşı ciddi mücadele veren bir siyasetçi... Murawic, bir yandan Rand'ta araştırmacı görünüyor, bir yandan da George Washington Üniversitesi'yle irtibatlı...

Öyle anlaşılıyor ki, alengirli işlere merakı yüzünden, Murawiec, epey zahmetli bir yoldan gelerek Amerikan sistemiyle buluşmuş... 'Karanlıklar Prensi' lakaplı Perle ile LaRouche tilmizinin ortak bir zeminde buluşmaları başlı başına ilginç bir gelişme.

ABD Irak'ı vuracak; bunun için bölgenin yardımına ihtiyacı var. O yardımı almak için tehdide başvuruyor… Basına sızdırılan brifingte, "Irak'tan sonra sıra Suudi Arabistan'da" denildiğini duyan Riyad yönetimi hizaya girecektir... Peki, ya o brifingte söylenenler gerçekten ABD'nin Ortadoğu ile ilgili gerçek stratejik planıysa? Irak'tan sonra Suudi Arabistan'ı, sonra Mısır'ı düzlemek gibi bir niyeti gerçekten varsa?

ABD ile aynı çizgide bulunmakta mahzur görmeyen yönetimlerin huzuru bir kere kaçtı, bir daha kolay kolay yerine gelmez. Kral Fahd'ın sağlığı zaten iyi değil, kardeşi Veliaht Prens Abdullah da sinyali almışa benziyor. Acaba, Hüsnü Mübarek bu olup bitenler hakkında ne düşünüyor? Ya ABD'nin diğer müttefikleri?

Görüyorsunuz, benim bile rahatım kaçtı...


12 Ağustos 2002
Pazartesi
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED