|
|
Yüzde 11 oy al, tek basına iktidar ol!
Medyaya yansıyan ANAP'ın yaptırdığı kamuoyu anketlerinden bugün bir seçim olsa hiçbir partinin yüzde 10 ülke barajı"nı aşamayacağı ortaya çıkmıştır. Bugünlerde erken bir genel seçim yapılsa sadece bir parti yüzde 11 oy alsa, anketlere göre diğer partiler yüzde 10 barajının altında kalacağından yüzde 11'lik parti, TBMM'de yüzde 100'e sahip olacaktır. 550 milletvekili tek parti grubu olarak hem iktidar hemde muhalefet olacaktır. Yukarıdaki sonuca göre yüzde 11 oy alan azınlığın temsilcileri mutlak çoğunluk iktidarı olacaktır. 65 milyon insanın geleceğine 3.5 milyon azınlık karar verecek. Bunun hesabını iktidarı oluşturan DSP, MHP, ANAP verebilecek mi? Seçmen kararsızlığa itildi Anketlerde "oyumu hiçbir partiye vermem" diyenler ile kararsızların yüksek oluşu en büyük etkendir. Seçmeni sandıktan uzaklaştıran sorunlar sorunlar siyasi partilerin "halkla" bütünleşerek üretecekleri projelerle, yok edilmelidir" Yukarıda okuduklarınız 28 Ekim 1999 günü Dobra-Dobra logosu ile Tevfik Diker imzalı yazdığım Gözcü Gazetesinde yayınlanan bir köşe yazımdan bazı bölümlerdir. ANAP Lideri A.Mesut YILMAZ'a günaydın diyorum.18 Nisan 1999 Genel seçimlerinde altı ay sonra, Türkiye'nin 2002' de içine düşeceği acı gerçeği ben görebildim, iktidar göremedi. Derviş 2005'e oynuyor Nihayet beklenen istifa geldi ve Derviş Bakanlık görevinden istifa etti. Derviş, artık siyasetçidir. Yüzlerce sorurunun muhatabı olacaktır. Bütün bunlara hazır olmalıdır. Derviş, hangi parti ve oluşuma katılırsa orada az da olsa bir oy artışına sebep olacaktır. 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde faktör olacak Demirel- Erbakan'dan sonra ki faktör kişilerden biri de Derviş'tir. Şu da bir gerçek ki Derviş tek başına bir iktidarı getirecek faktör değildir. Bence Derviş, 2005'e oynuyor. 2002 de başlayan ve gelişerek devam edecek istikrarsızlık sonrası Türkiye, Başkanlık Sistemiyle 2005'te karşılaşabilir, işte o zaman Derviş'i başkan adayı olarak görebiliriz. Türkiye' de bundan böyle siyaset sahnesinde Derviş ismini çok işiteceğiz. Biliyor musunuz? "Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu' nun 21 Haziran 2002 tarihli" gizli raporu ile, incelemeye alınan 700 ihracatçı firmadan bir bölümünün hayali ihracata bulaştığı, sadece incelenen firmalarda 3,5 milyar dolarlık hayali ihracata rsatlandığı belirtilmektedir. Rapor, Türkiye'nin gerçekleştirdiği toplam ihracatın yüzde 40'ında hayali belge üzerinden vergi iadesi alındığı vurgulanmaktadır. Siyasi istikrar reçetesi Türkiye'de siyasete ve siyasetçiye olan güvenin taban yaptığını bilmeyen, bir erken genel seçimin de ayak seslerini duymayan da kalmadı. Bu durumda halkımızın önüne "siyasi istikrar reçetesi" olacak formülleri koymak kaçınılmaz bir görevdir. Yapılacak bir erken genel seçimde, Demokratlar Birliği, Cumhuriyeçiler Birliği, adları altında bir ittifak ile seçmenin karşısına çıkmak Türk Siyasetinin vazgeçilmezi olmalıdır...İttifaklar, Başbakanın kim olacağını, Bakanlıkların dağıtımını seçimler öncesi seçmene taahhüt ederler" Yukarıda okuduklarınız 1 Temmuz 2002 günü Yolsuzlukla Mücadele logosu ile Tevfik Diker imzalı Yeni Şafak Gazetesi'nde yayınlanmıştır. Yazının yayınlandığı günlerde hiçbir kimse, iktidar dahil bir erken seçim kararı beklemiyordu. Ben özellikle ANAP Genel Başkanı A. Mesut Yılmaz'a tekrar günaydın diyorum. Güç birliği ve ittifaklar projesini hararetle savunanlara da geç de olsa benim gibi düşündükleri için teşekkür ederim. Seçmenin gerçek gündemi aş ve iş Aybaşında Ankara Bakanlıklar Bölgesinde gezerken simitçilerin ellerindeki küçük defterler dikkatimi çekti. Merakımı gidermek için bir simitçinin yanına gittim ve sordum. "Bu defter ne işe yarıyor? Aldığım cevap ürkütücü idi." Bu defter de Bakanlıklarda çalışan memurların aylık simit borç listesi var, parayı tahsil ettiğiminin ismini karalıyorum, sizin anlayacağınız bu bakkal defteri gibi simitçi defteri" dedi. Halk, yeniden fırına ve bakkala ekmek yazdırır, bir simit bile alamaz hale getirildi. 3 Kasım 2002 Genel Seçimlerinde seçmenin gerçek gündemi iş- aş- yolsuzlukla mücadele- yoksulukla mücadele- adalet- insan haklarının geliştirilmesi- demokrasinin geliştirilmesidir. ANAP intihar mı ediyor? Isparta Milletvekili Erkan Mumcu'nun Başkanlık Divanı görevinden ayrılması, ANAP Genel Merkez Yönetimi'nin Değişim'den vazgeçtiğinin en büyük emaresidir. İçişleri Eski Bakanı Sadettin Tantan'ı da bakanlık görevinden uzaklaştıran ANAP, Yolsuzlukla Mücadele'yi de terk etmişti. Genel Merkezin bu tutum ve davranışlarının bedelinin ANAP'a faturası ağır olacaktır. İnsanın aklına, "Anap intihar mı ediyor?" gibi bir soru geliyor.
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |