Beşiktaş ve Teknik direktörü Mircea Lucescu, ligin ilk dersi Bursaspor maçında, değişik hesaplar ve kitaplar içindeydi. Defans mı yapalım, ofansı mı oynayalım, ne zaman hücuma kalkalım soruları dünkü doksan dakika boyunca cevap aradı durdu.

Türkçemizde güzel bir söz vardır: "Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yermiş." Bu güzel söz, dünkü Beşiktaş'ın ilk yarısı için tam bir geçer açıydı. Geçen yıl şampiyon yaptığı Galatasaray'da geldiği Bursaspor deplasmanında tam 5 gol yiyen Lucescu, bu hezimeti unutmamış olacak ki, oyuna müthiş bir defans ağırlığı ile başladı. Geri dörtlünün önüne koyduğu iki adamıyla yüzde yüz defansı düşünen Rumen çalıştırıcı, daha ileride oynattığı diğer ilk orta saha elemanına da, önce emniyet sistemini oynattı. Tek hücumcu Pancu, Bursaspor yarı alanında zaman zaman öylesine yanlız kaldı ki, oynayayım derken kayboldu gitti.

4-2-3-1 sistemi Beşiktaş'ı kendi yarıalanına o kadar hapsetti ki, yaptığımız bir istatistikte Siyah-beyazlıların, Bursaspor kalesine 6 dakikada bir gitiklerini gördük. Denilecek ki, Pancu'nun golü neyin nesiydi? Organize olmayan bir atakta Tayfur'un rakibinden kaptığı top Rumen futbolcunun ayağından gole dönüştü. Lucescu, ağır defansta çıkmayı biraz düşünmüş olacak ki, ikinci yarıda yaptığı değişikliklerle Beşiktaş'ı Bursaspor alanına daha fazla taşıdı. Bize göre sezonun en iyi transferi Amaral Beşiktaş'ın orta sahada çalışan dinamosu oldu. Ardından Sergen ve İlhan Beşiktaş'ın ofans hattına güç katınca Siyah-beyazlılar daha şık gol pozisyonuna girdiler.

Her iki yarının da özetini çıkaracak olursak Beşiktaş iyi ya da kötü demeye dilimiz varmıyor. Ancak şu bilinsin ki 'büyük kaleci' denilen Cordoba, gönderilen Asper'i aratacak gibi.

TURGUT KOLOĞLUGİL

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu