T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Erdoğan'a karşı, 'Cem+Bayar+Yılmaz ittifakı' alana bir Derviş bedava!

Çok şenlikli bir seçime doğru gidiyoruz. Öyle ki, ortalık "ittifak geyiği"nden geçilmiyor. Ve ben bu muhabbetten müthiş keyif alıyorum. Anlaşılan birilerinin fena halde karnı ağrıyor, bu yüzden "aslan sosyal demokratlar", 28 Şubat'ın "promosyon partisi" DTP'nin Amerikan markalı "makul çoğunlukçu" lideri Bayar telaş içinde birbirlerine sarılıp göz yaşartıcı tablolar sergiliyorlar.

Hele bir de bu "ittifak"ın Türkiye'nin kazancı olduğunu söylemiyorlar mı, insanın yüreğinin yağı eriyor doğrusu. Bitiyorum bu "Hüsam Amca" ve yakışıklı arkadaşlarına... Bu arkadaşları bir yerlerden gözüm ısırıyor ama... Sahi çocuklar, siz "galiba demokratik solcu"ydunuz.

Tabii ya şimdi hatırladım, siz Türkiye'yi batıran "Ecevitgiller aile şirketi"nde çalışıyordunuz. Hatırladığım kadarıyla şirketin de önde gelenlerindendiniz. Eğer yanılmıyorsam, Hüsam Amca bizzat Ecevit'in merdiverlerden salimen indirilmesi işlerine de bakıyordu...

Aklım karıştı doğrusu, acaba yanılıyor muyum? Şimdi Türkiye'yi kurtarmaya ve de "sütten çıkmış ak kaşık" gibi ortalarda dolaştığınıza göre, yoksa siz Ecevit hükümetinde "çaycılık" falan mı yapıyordunuz?

Bu arada, kendisini bekleyen yüzde 10 barajının o müthiş uçurumunu ilk kez bütün çıplaklığı ile gören ANAP lideri Mesut Yılmaz'ı bir korku sardı ki sormayın gitsin... Her gün bir başka kapıyı çalıyor, ittifak için her şeye razı. Yeter ki içindeki yangını söndürecek bir ilaç bulabilsin. Bunun için, bir zamanlar "kanlı bıçaklı" olduğu "sarışın"ın başbakanlığına bile razı. Bu konuda tek şartı var, o da seçimin ertelenmesi...

Kim ne derse desin, şu Yılmaz'ı çaresizlik içinde ortalarda dolaşırken görmenin tadı bir başka oluyor canım... Neydi o 28 Şubat'ın en civcivli günlerinde, "tankları görmüyor musunuz" diye haykıran, toplumun büyük bölümünü "yarasalıkla" suçlayan Yılmaz'ın hali. Şimdi o günleri düşündükçe Yılmaz'ın bugünkü perişan halinden bir başka keyif alıyorum doğrusu...

Şimdi barajın altında "küsurat" hesapları yapan "ittifak geyikleri", seçimi erteleme senaryoları dahil bilumum "çamura yatma" yöntemlerini devreye sokmakta kararlı görünüyorlar. Ankara'da bulabildikleri her kapının arkasında bir araya gelip, AK Parti'nin önlenemeyen yükselişi karşısında içlerine düşen ateşin acısını "ittifak serinliği"nde hafifletmeye çalışıyorlar.

Ama nafile, millet kafayı bozmuş bir kere... Tayyip Erdoğan dışında kimseyi gözü görmüyor milletin, Türkiye'yi açlığa mahkum eden "Ecevitgiller aile şirketi"ne ucundan kıyısından kim bulaşmışsa defterini dürmekte kararlı...

"İttifak geyikleri", ne kadar beyhude bir uğraş da olsa bütün senaryoları deneyecekler. Önce küsurat sayıları üst üste ekleyip toplama çıkarma yaparak "sihirli formül"ü bulmaya çalışacaklar, olmadı "ortada Tayyip var yandan geç" diyerek seçimi erteletmeye çalışacaklar. Ne var ki, korkunun ecele faydası yok...

Bu arada, ittifakçılara müjdeli bir haber... Bilindiği gibi, Kemal Derviş sonunda hükümet treninden indi. Alın size "kelepir" Derviş, üstelik bonservisi de elinde... Tayyip Erdoğan'ı durdurmanın tam zamanı, yapınız bir "Cem+Bayar+Yılmaz ittifakı" gel keyfim gel... Bu ittifakı alana üstüne bir de promosyon olarak Derviş'i bedava verdiniz mi aliyyül-ala olur...

Yaşasın "ittifak geyikler"i, çatlasın düşmanlar...


11 Ağustos 2002
Pazar
 
MEHMET OCAKTAN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED