T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Yalnız adamlar

Hakemlik zor meslek. "Doğru" veya "yanlış" çaldığınız bir düdük takımların düzenini değiştirir.

O bakımdan iyi bir futbol hakemi, kuralları yerine getirirken, futbolcu ve seyirciye karşı da "sorunlu" değil, "sorumlu" olmalı. Hakem, sahadaki futbolcu, kenardaki teknik adamı, tribündeki insanı eğitmek zorunda.

O bakımdan hakem sahada sempatikolmalı. Sempatikolmalı derken de, bu durumdan yararlanmak isteyenlere de göz açtırmamalı.

Dünya Şampiyonası'nda Collina'nın davranışları futbolcularla ve seyircileri nasıl rahatlattığını hep birlikte gördük.

Bu bakımdan hakemler artık futbolcu ve seyircilere sadece kuralların uygulanması ile görüntü vermeyecek. Hakemler kuralları uygularken, tribündekileri de düşünüp, sempatik davranışlarıyla izlemeliyiz.

Hiç unutmam; İngilizler'in ele avuca sığmayan futbolcularından Paul Gascoigne, İskoç liginde oynanan bir maçtan kartını düşüren hakeme sarı kart göstermesi ile günlerce "malzeme" olmuştu. İzleyenler bu görüntüyle, elektrikli bir maçı, kahkahalarla bitirmişlerdi.

Ancak...

Gascoigne'nin bu hareketi üzerine, maçın hakemi eline geçirdiği sarı kartı bu futbolcuya gösterdiğinde, işin başka tarafı ortaya çıkmıştı. Sahada "hoşgörü" vardı ancak hakemle "alay" etmeye yer yoktu.

İşte, maçın hakemi kendisi ile "alay" ettiğini zannettiği Gascoigne'e sarı kart gösterdiğinde, bu hırçın İngiliz futbolcu boynunu büküp, oyununa dönmüş...

Fransızlar'ın dünyaca ünlü hakemi ve şimdinin FIFA Hakem Komitesi Üyesi Michel Vautrot, bu konudaki yazısında şu kısa notu düşmüştü:

"Maçın hakemi Hollandalı Leon Hom... Futbolcu, Hollandalı hakemin yanına yanaşır ve düdüğü niçin çaldığını sorar. Hollandalı hakem Hom ise düdüğün bitişi ilan ettiğini söyler. Bu durum karşısında futbolcu 'öyle ise, maç boyunca verdiğiniz tek doğru karar' demiş. Hem futbolcu, hem hakem, gülüşerek stadı terk etmişler."

Evet, hakemler de insandır. Verdikleri kararlarda yanlışlıklar olabilir. İçlerinde bazı yanlış adamlar içlerinden çıkabilir.

Ama, genele baktığınızda, sahada hep "yalnız"dırlar. Yanlarında sadece, kurallar ağızlarında düdük veya bayrakları bulunur.. Onları tribünde destekleyen taraftarları yoktur. Bilakis, bu yalnız insanlara karşı ittifak içinde olanlar çoğunluktadırlar..

Onun için bu yalnız insanlara yardımcı olmamız gerekir. Yardım ederken de, eleştirilerimizi, kişilik haklarına saygı çerçevesi içinde yapmamız lazım.

Onlarda "dediğim dedük" görüntüsünden sıyrılmaları gerekir.

Bunlar gerçekleşirse, O zaman futbolun güzelliği, kendiliğinden, ortaya çıkar.


11 Ağustos 2002
Pazar
 
GÜRAY SOYSAL


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED