Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde okuyan bin 200 kız öğrenci başörtülü oldukları gerekçesiyle dün finallere alınmadı. Kız arkadaşlarının sınavlara alınmaması üzerine İlahiyat Fakültesi'nde eğitim gören başı açık beş kız öğrencinin de sınavlara girmediği öğrenildi. Erkek öğrenciler ise okula girdikleri halde kız arkadaşlarına destek olmak için sınavları boykot ettiler. Öğrencilere Mazlum-Der, İHD, Özgür-Der, Düşünceye Özgürlük Girişimi Platformu, Hukukçular Derneği, Akder ve Tüketiciler Derneği temsilcileri destek verdi.

Avukatlar içeri alınmadı

Geçtiğimiz hafta yürürlüğe giren yasaktan sonra ilk kez okula gelen yüzlerce kız öğrenci sabahın erken saaatlerinden itibaren başörtülü oldukları için güvenlik görevlileri tarafından okulun bahçesine bile alınmadı. Okul önünde uzun kuyruklar oluşturan öğrenciler, havanının soğuk olmasına rağmen avukatlarıyla birlikte saatlerce kapı önünde beklediler. Erkek öğrenciler ise okula alındı ancak kız arkadaşlarının sınavlara alınmaması üzerine sınavlara girmedi. Sınavlar beşer öğrencinin katılımıyla yapıldı. İçeri giren erkek öğrenciler, kız öğrencilere okul kantininden çay getirerek ikram ettiler.

Bu arada başörtülü öğrencilerin sınava alınmamasının hukuki bir gerekçesi olmadığını söyleyen avukatlar, okul yetkilileriyle görüşmek istediler. Ancak güvenlik güçleri bahçe kapısında bekleyen avukatları, bahçeden çıkardılar. Yaklaşık iki saat sonra güvenlik görevlileri bayan avukatlardan birinin içeri girebileceğini ve görüşebileceğini söyledi. Ancak daha sonra bayan avukatlar da başörtülü oldukları için içeri alınmadılar.

Bu arada kapı önünde saatlarce bekleyen kız öğrenciler, sınava girmek için geldikleri okul kapısından başörtülü oldukları gerekçesiyle içeri alınmadıklarını ifade eden dilekçelerini güvenlik kulübesindeki kadın görevliye teslim ettiler. Avukatlar ve sivil örgüt temsilcileri ise, başörtüsü yasağının hukuksuzluğunu dile getirmek için basın açıklaması yaptılar. Mazlum-Der İstanbul Şube Başkan Yardımcısı Ahmet Mercan, başörtüsü yasağının kanunsuz olduğunu vurgulayarak, "Hiç bir durumda kanunlar, yönetmelik ve genelgelerle küçültülemez. Kimsenin eğitim hakkıyla inançları karşı karşıya getirilerek bir tercih yapması istenemez" dedi.

YÖK'ün okul kapatma tehdidi

Sabah saatlerinde müvekkili adına içeri giren Avukat Aydın Güç ise yaptığı açıklamada "Sabah Dekan Yardımcısı Sadrettin Bey, eğer uygulamaya koymazlarsa YÖK'ün okullarını kapatacaklarını üstü kapalı olarak ifade etti. Onlar da bu yasağın hiç bir hukuki yanı olmadığını biliyorlar" şeklinde konuştu. Özgür Der adına açıklama yapan Özlem Özyurt ise, "Dini eğitim yapan İlahiyat Fakültelerinde uygulanan bu yasak, hem inanca, hem de insan haklarına aykırıdır" dedi. Ak-Der Başkanı Tuba Akyüz ise, yetkililerin, anayasaya tamamen aykırı olan bu yasağı sona erdirmelerini istedi. Düşünce Suçuna Karşı Girişim Platformu sözcüsü Şanar Yurdatapan ise, hiç bir zaman ne YÖK'ün ne de üniversite senatosunun kararı bir hukuk devletinde yasalardan üstün olamayacağının altını çizerek, "Eğer buradaki insanlar toplanıp Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne giderse Türkiye Avrupaya rezil olur. Hiç kimsenin okuma hakkı böyle bir bahaneyle elinden alınamaz" dedi.

İnsan Hakları Derneği adına konuşan Doğan Genç ise, İHD olarak uygulanan usulsüz yasağı protesto ettiklerini söyledi. Hukukçular Derneği adına konuşan Macide Göç de yasağa tepki göstereek, "Nasıl oluyor da bir yandan okullarda din eğitimi veriliyor diğer yandan da başlarını açmak için öğrenciler zorlanıyor? Bu öğrencilere yapılan büyük bir zulümdür" şeklinde konuştu.