YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Bilişim'den

  Arşivden Arama

 

 

Olağanüstü önemli nokta

28 Şubat'ın simge isimlerinden emekli Tümg. Erol Özkasnak'ın son açıklamalarının pek çok ilginç yönü var; ancak özellikle bir nokta, üzerinde daha ayrıntılı durmayı hak edecek olağanüstü önemde.

Önce şu cümlesini okuyalım: "Bugünlerde Hürriyet gazetesinde bir üst düzey komutana atfen verilen, ancak kaynağı belli olmayan 'Düğmeye o değil, biz bastık' şeklindeki manşet haberle ilgili olarak tartışmalar sürmektedir. Hükümetin, Avrupa Birliği'ne girme çabalarını yoğunlaştırdığı bir dönemde ülkeyi kaotik bir havaya sürükleyen bu haberle ilgili savunma yazı ve haberleri oluşturulurken, benim de 28 Şubat sürecinde gazetecileri arayarak, kaynak soruşturması yaptığım iddiasına yer verilmektedir."

Hayır, 'olağanüstü önemli' olan, görevde bulunduğu sırada, Erol Özkasnak'ın gazetecileri arayarak kaynak soruşturması yaptığı noktası değil; o dönemde 'bazı gazeteciler' ile Özkasnak'ın 'karargâh' olarak andığı Genelkurmay arasında içli dışlılık yaşandığı çoktandır biliniyor.

Esas önemli olan, yukarıda aktardığım cümle içindeki 'siyasi' içerik: "Hükümetin AB'ye girme çabalarını yoğunlaştırdığı bir dönemde", Hürriyet'in, "Düğmeye biz bastık" haberiyle, "Ülkeyi kaotik bir havaya sürüklediği" iddiasında Tümg. Özkasnak... 28 Şubat'ta kurulan 'yakın ilişki' sırasında birebir 'gözlem' imkânı bulduğu 'kullanma-kullanılma' konusunda bir 'uyarı' anlamı taşıdığı için, bu cümleyi olağanüstü önemseme yanlısıyım...

Tümg. Özkasnak'ın bir konuda haklı olduğunu kabul etmemiz gerekiyor: Hürriyet'in "Düğmeye bakan değil, biz bastık" haberi, onun ileri sürdüğü gibi, ülkeyi 'kaotik bir havaya' sokmuş bulunuyor. Baksanıza, Genelkurmay'ın yalanlamasına rağmen, o gün bugündür, askerlerin yargı alanında da devrede oldukları kanaati yerleşmiş bulunuyor. Bunun, 'ulusal belge' hazırlığıyla meşgul olacağı bir dönemde, Türkiye'nin AB adaylığı üzerinde ne denli olumsuz etkiler yapacağını bilmek için Genelkurmay karargâhında bulunmaya gerek yok...

Bunu en iyi bilebilecek durumdaki insanların başında Erol Özkasnak geliyor. Onun Genelkurmay genel sekreteri olduğu dönem, 'Andıç' belgesinin 'psikolojik harekât' dediği bir çatışma ortamıydı. Ülkenin, bilerek isteyerek 'kaotik bir havaya' yönlendirildiği o dönemde, 'tsunami' cinsi güçlü dalgalarla siyaset doğrudan etkilendi. Bunu yaparken kullanılan araç, hepimizin bildiği gibi, 'medya' idi. Gazete manşetleri ve televizyon haber bültenleri, 'kimliği belirtilmemiş komutan' siluetleri ile sık sık işgal edildi. Özkasnak, 'yakın bir gözlemci olarak', bazı haberlerin "Karargâha yaranmak amacıyla" yazıldığını belirtmeden edememiş...

Belli bir amaca ulaşmak için gerekli ortamı oluşturmada medyayı ve 'gazeteci kisveli' tipleri geçmişte kullanmış olan görevliler, bugünkü gelişmelere o günlerde edindikleri deneyimler ışığında baktıklarında, rahatsızlık duyabiliyorlar. Koydukları teşhis, 'ülkeyi kaotik bir havaya sokarak' hedeften uzaklaştırma olabiliyor. Onları tepki vermeye iten, hiç kuşkusuz, vaktiyle kendilerinin 'kullandığı' tiplerin bugün başka amaçla 'kullanıldıkları' sezgisi... Tümg. Özkasnak'ın, Hürriyet'te çıkan "Düğmeye bakan değil, biz bastık" haberine gösterdiği tepki, bu bakımdan, olağanüstü önem taşıyor...

Ancak, "Hükümetin, AB'ye girme çabalarını yoğunlaştırdığı bir dönemde ülkeyi kaotik bir havaya sürükleyen" tek olay, tartışması dinmek bilmeyen Hürriyet haberi değil yalnızca; eşzamanlı olarak çıkan başka sesler de, Türkiye'yi AB'den uzaklaşmaya sevk ediyor. 28 Şubat'ın ünlü ismi Tümg. Özkasnak, 'kaotik hava' dediği bugünün ortamında, o sesleri de rahatsızlık verici buluyor mu acaba?

İyi de, bugünleri, Özkasnak ve hâlâ bağlılık duyduğu anlaşılan dönemin öndegelen öteki simalarına borçlu değil miyiz? Onlar 28 Şubat düğmesine basarken, bastıklarının aynı zamanda "AB'den uzaklaşma düğmesi" olduğunu bilmiyorlar mıydı yoksa?

Kaos ortamı' teşhisinin doğru olduğunu, o ortamla ulaşılmak istenen hedefi 12'den vurduğunu söyleyebiliriz Özkasnak'ın... Ancak bir noktada yanılıyor: 28 Şubat'ta kendileriyle işbirliği yapanlar, onun sandığı gibi, bugün başkalarıyla oynaşmıyorlar; onlar, dün, şimdiki sonucu alma hesabıyla 28 Şubat'a omuz vermişlerdi... Hesapları yanlış çıkan 28 Şubat'ın asker kanadıdır... Seslerinin yüksekliği, herhalde, fena halde aldatıldıklarını anladıkları için...


16 OCAK 2001


Kağıda basmak için tıklayın.Sayfayı Birine ePostala...

Fehmi Koru

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...