Türkiye'nin birikimi... | ||
|
Erol Yaşar55 yıllık hayatımda Erol Yaşar'ın yeri bambaşka. Bu sürenin üçte ikilik bölümünü Erol Yaşar ile birlikte geçirdim. Benden 1 yaş büyük olmasına rağmen meslekte ben ondan eskiyim. Beraber top oynadık, beraber spor yazarlığının problemlerini ortadan kaldırmak için mücadele ettik. Yani, bir elmanın yarısı gibiydik. Şimdi o yarı yok artık. Böylesine dostluğumu ve herşeyimi paylaştığım kardeşim artık yok. Yukarıda da yazdığım gibi çok şeyimizi paylaştık. Zaman zaman birbirimizi kıracak duruma kadar geldik. Ama kırgınlığımız fazla sürmezdi. Dostluğumuz boyunca kırgınlıklarımız çok az bir süre ortaya çıktı. Yani anlayacağınız dostluğumuz çok çok fazlaydı. Erol Yaşar zor adamdı, ama adam gibi adamdı. Mesleğini çok seviyordu. Öyle ki zaman zaman mesleğini ailesine dahi tercih etti. Spor yazarlarına damgasını vurmuştu. Hele hele Ankara Şubesi Başkanlığı'ndaki çalışmaları ben dahil kimse hayal dahi edemezdi. İşte böylesine bir dostu kaybetmenin sıkıntısı içindeyim. Ama ne yapayım ki onu benden, ailesinden ve meslektaşlarından ayrılması için emir büyük yerden gelmişti. Onun için bu emirin karşısında, gözlerimiz yaşlı, kalbimiz buruk bir şekilde boynumuzu büktük. Çok sevdiğim bir arkadaşı kaybettikten sonra böylesine bir yazıyı yazmanın güçlüğü içindeyim. Lafı fazla uzatmadan, bizlere her zaman haber atlatan Erol Yaşar'a bir çift sözüm olacak. Bizi yine atlattın...
gsoysal@yenisafak.com
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|