Dilimizde "muhabbet iki başlı" diye bir özlü söz var. Yani tek taraflı aşkın seveni bedbaht edeceğini söylüyor.

Muhabbet'in vücut bulması için her iki tarafın oluşuma katılması gerekiyor.

Futbol topu ile futbolcu arasında da böylesi bir aşkın yaşandığı kabul edilir.

Bu aşk yüzünden orta mektep talebesi dersi kırar, yeşil sahaya kaçar; bu aşk yüzünden trafik tıkanır, bu aşk öyle ki, karıyı kocadan ayırır.

Top bir kez âşıkına küsmeye görsün, o futbolcunun, hatta tüm takımın yüzü gülmez. Atılan şutlar yerini bulmaz, kaleci en olmayacak kurtarışları yapar, kale direkleri geçit vermez, taraftar saçını-başını yolar.

Papatya falı gibidir bu sevda.

Seviyor-sevmiyor diye koparılır yapraklar. Meselâ geçen hafta Gaziantep-Fener maçının ikinci devresinde topla - Fenerbahçe arasındaki aşk öyle bir alevlendi ki; dillere destan oldu. Antep defansından biri Revivo'ya dönerek;

- Al şu pası, at şu golü, aşkın kıvılcım parlasın, dedi sanki.

Ve kıvılcım parlar gibi oldu.

Ardından aynı defansın başka bir elemanı şık bir ıska geçerek Rapaiç'i topla buluşturdu.

Tribünler alkıştan inliyordu. Meşaleler yanmıştı.

Fenerbahçe üç sıfırdan dört üçe koşuyor; yıllar yılı anlatılacak bir "halk hikâyesi" vücut buluyordu.

Evet hikâye böyle başlar: "O gün top bizi sevmişti" diye.

Ama bütün aşklar böyle mutlu sonla noktalanmaz.

Araya engeller girer.

İşler sarpa sarar.

Selim Soydan'ın Trabzon maçından sonra söylediği gibi bazan da hikâye:

"Top bizi sevmedi" diye başlar.

Anderson'un, Revivo'nun şutları, Serhat'ın kafa vuruşları netice getirmez.

Hiç bir karambol yüz güldürmez.

Baliç boş kaleye topu gönderemez.

Çünkü top laf dinlemez olmuştur. Küsmüştür.

Sen kaleye atarsın, o avuta gider. Kaleci panter kesilir (Yahu şu kalecilerin panter kesilmesi de hep Fener'e isabet ediyor. Denizli'nin, Ankaragücü'nün, şimdi de Trabzon'un kalecileri durdular durdular Fener maçlarında panterliğe soyundular).

Böylece başlar öne eğilir, ayaklar vücudun ağırlığını çekemez, tribünleri ağır bir melankoli kaplar. Aman uzun sürmesin bu; sonu karasevda olmaktır ki, tedavisi yoktur yani.

Şimdi fal açtığımız papatyada bir tek beyaz yaprak kaldı.

Seviyor mu - sevmiyor mu.

Galatasaray maçında, Kadıköy'de dananın kuyruğu kopacak.

Bu kadar romantik laftan sonra aklı başında bir cümle ile yazımızı noktalayalım:

Fenerbahçe'de golcü yok.

MUSTAFA KUTLU

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu