|
|
Yeni maytap oyunu: Türkiye kuşatması
Ekonomide yaşanan meşhur kasım krizi, BM nezaretinde yürütülen Kıbrıs müzakerelerinden Rauf Denktaş'ın çekilmesinin hemen arkasından vuku bulmuştu. Bir rivayete göre 5, bir rivayete göre de 7 milyar doları bulan yabancı/sıcak paranın Türkiye'yi terketmesinin ardından; Türk ekonomisinin ve bu ülkeyi çarmıha germeye kadar uzanan "sıkı para politikaları"nın encâmı daha o zamandan belli olmuştu. Ayrıca şubat krizi de bundan farksız!.. Hükümetin yeni bir borç ödeme ve borçlanma takviminin, bunda büyük bir rol oynadığını artık herkes biliyor. Fakat bu izahlar yetmez!.. ABD'nin Irak'a saldırısı ve Irak konusunda Türkiye ve ABD'nin yaklaşım bakımından farklı düştükleri bir zaman diliminden geçtiğimizi, siz siz olun asla ihmal etmeyin!.. Çağdaş ideoloji: Globalizm
Bu ikinci kriz, kuşkusuz birinciye rahmet okutacak cinsten!.. Fakat önümüzdeki nisan ve mayıs aylarında yapılacak dış ödemeler de düşünülecek olursa, bundan böyle krizsiz bir zaman geçirmeyeceğimizden emin olabilirsiniz. Para kaç defa daha devalüe edilir, faizler iner-çıkar ve yabancı/korsan/sıcak paralar borsaya kaç kere dalışlar, çıkışlar yapar Allah bilir. Şimdiki zamanın yükselen değeri ve çağdaş batı ideolojisi globalizm olduğuna göre, ulusal ekonominin kendini koruyacak, inşa edecek mecâl ve iradesi kalmayıncaya kadar bu politikalara devam!.. Repo, faiz, döviz ve borsa dörtlüsü, arasında; sıcak para gözlerimizin önünde âdeta bir balık gibi kayıyor; hükümetler, muhalefet, asker, Milli Güvenlik Kurulları, bu çağdaş akrobasi ve mehtap âlemleri karşısında âdeta şaşkın, bu manzarayı seyrediyorlar. Mevcut global kuşatma karşısında ne siyaset, ne de güvenlik odaklarının, ulusal ekonomi nâmına geliştirebildikleri bir argüman bulunuyor. Aklından geçenlerin de, bunu dile getirme irade ve iktidarı yok. Çünkü global para politikaları çağdaş bir din ve nassa dönüşmüş; ülke menfaatleri nâmına bile olsa, ona karşı çıkmak akıl kârı değil. Nazım Hikmet ne diyor?
Öyleyse Nazım Hikmet'in bir şiirinde söylediği gibi, "İniyor kayık/çıkıyor kayık"!.. Yabancı para bir borsaya, bir faize; olmadı dövize, daha da olmadı yurtdışına cevelân edip duruyor. Kurtuluşumuz burda zanneden hükümetler de, ha bire dil döküyor. Ekonomiye ve kalkınmaya yöneltilmesi gereken millî servetler ha bire repoya, borsaya, faize ve yabancı para havuzlarına transfer ediliyor. İşte bu havuzlar arasında dans ediyor yabancı ve yerli tekelci sermaye!.. "İniyor kayık/çıkıyor kayık!.." Her iniş ve çıkışta bu halk soyuluyor; olmadı yeni para politikaları icad edilerek, çağdaş maytap oyunları sürüyor da sürüyor. Globalizm işte bu!.. Dünya Ticaret Örgütü'nün de rolü burada ortaya çıkıyor. Yeryüzünde kendini muhafazaya kalkışan hiç bir millî ekonomi bırakmamak!.. Hîni hacette direnmeye kalkışacak ulusal hükümetlerle oynamak; onları bizde de çok arzu edildiği şekilde, federatif kantonlar dönüştürmek!.. Geçen yıl Malezya'da yapılan Dünya İslâm Konferansı'nda, bu ülkenin değerli başbakanı Mahathir Muhammed'in feryadı da buradan kaynaklanıyordu. İslâm ülkelerinin bütün temsilcilerine, "Aman dikkat!.." globalizm sizi yutacak demiyor muydu? Çünkü IMF programı uygulayan Malezya ekonomisi bu yüzden batmıştı. Endonezya da bu yüzden battı ve bu yüzden parçalanıyor. Kore'deki kargaşa da gene bu yüzden. Fakat şu günkü günde Malezya, ekonomisini yeni baştan düzlüğe çıkardı. Öyleyse ne yaptı Mahathir Muhammet? Bunu niçin kimse düşünmüyor; bizim renkli ve renksiz basınımız, kıblesini ABD'ye çevirmiş kavgacılarımız, sîyasîlerimiz niçin bunları sorup soruşturmuyor da, sonu gelmez siyasî kavgalarla vakit geçiriyorlar dersiniz? Çiller ABD'de, program nerede?
Henüz daha biyografisini, menşeini ve mensubiyetini dahi bilmediğimiz Kemal Derviş gelse ne olur, yeni bir hükümet kurulsa ne olur? Alternatif bir program ortaya konmadıkça, bunun arkasında duracak millî bir ortak cephe inşa edilmedikçe, yeni hükümet ne yapar Allahaşkına? O da IMF patentli veya değil, "para politikası" uygulayacak olduktan sonra!.. Şu hengâmede bizim gördüğümüz şudur: Hem muhalefet, hem askerler bütünüyle şaşkın!.. Dolayısıyla Türkiye'nin millî bir dış politika uygulaması da alabildiğine zorlaşıyor. Ama ümitsiz de değiliz. Çünkü bu adam çok zayıf ve orijini ve mensubiyeti mübhem!..
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |