T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Ekonomiyi Amerika düze çıkaracak

Türkiye, Allah'tan, jeopolitik açıdan çok önemli bir konumda bulunuyor. Yoksa bu "akıl almaz ekonomik kriz"den çok zor çıkardık. Gerçi yine çıkardık ama yara bere içersinde, haşat olmuş bir durumda olurduk.

Dikkat ediyorsanız son zamanlarda, Amerika'da bir "Türkiye aşkı" belirdi. Amerika Başkanı George W. Bush, Başbakan Ecevit'i telefonla arayarak "Hiç merak etmeyin, arkanızdayız. Amerika olarak bütün desteğimizi vereceğiz" diyor.

Bu telefonla yetinmiyor bir mektup da Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e gönderiyor. Mektupta da yine aynı mealde "destek" sözleri yer alıyor. Bush mektubunda, "İki ülke arasında barış ve gönence dayalı ortak gelecek kurma arzusunu" da ifade ediyor.

İşte bu "ortak gelecek kurma arzusu" var ya, bütün mesele onun etrafında düğümleniyor. Türkiye, Amerika'nın "en sadık" müttefiklerinden biri. Üstelik de şu sıralar "sözde Ermeni soykırımı" yüzünden Avrupa'daki bir çok ülke ile arası da pek hoş değil. Amerika, "sözde Ermeni soykırımı" konusunda da Türkiye'nin yanında yer alıyor.

Amerika Büyükelçisi Robert Pearson da ülkesinin bu "büyük aşkını" gösteren bir tutum izliyor. Eşi ile birlikte Başbakan Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit'e bir öğle yemeği veriyor.

Bununla yetinmiyor, Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'a da öğle yemeği veriyor. Bu yemeklerde, "ekonomik kriz" ve "hükümetin geleceği" konuşuluyor. Bütün bunlar olurken Amerika'nın Yakın Doğu'dan Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Edward Walker da Türkiye'de bulunuyor.

Daha bitmedi Amerika Başkanı Bush'un Hazar Havzası Özel Temsilcisi Elizabeth Johns, Kazakistan'ın Başkenti Almatı'da Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev ile görüştükten sonra "Kaşagan yataklarından çıkacak petrolün Bakü-Ceyhan boru hattı ile taşınacağı" açıklamasını yapıyor.

Hazar Denizi'nin Kazakistan kesiminde yapılan "petrol çıkarma" çalışmaları da aynen Türkiye'de olduğu gibi "Amerika'nın denetimi ve gözetimi" altında sürüyor.

Amerika çıkarının peşinde

Türkiye ve Kazakistan, "Amerika'nın çıkarları" açısından bir noktada buluşuyor.

Amerika, müttefiki Türkiye aracılığıyla "Hazar Bölgesi enerji kaynaklarını" kendi denetimi altında tutmak istiyor.

Aynı bölgede, Almanya ve Fransa'nın yanı sıra, İran da "etkin" olmak istiyor. "Güçlü, güvenilir ve ekonomisi iyi" durumda bir Türkiye ile bu isteklere set çekilebilir. Ama bugünkü Türkiye bu manzarayı göstermiyor.

Türkiye;

1- Devletin zirvesinde Cumhurbaşkanı ile Başbakanın kavga ettiği,

2- Ekonomik kriz yüzünden "hiper enflasyon" tehlikesi ile yüz yüze gelebilen,

3- Koalisyon ortakları arasında "anlaşmazlık" konularının oldukça yüksek olduğu,

4- Türk halkının geleceğe karşı bir "umutsuzluk" içersinde bulunduğu ve asla ve asla "hükümete güvenmediği" bir ülke görünümünde.

Şimdi Amerika, "kendi çıkarlarını korumak" için Türkiye'yi "ekonomisi rayına oturmuş, siyasi istikrara sahip" bir ülke yapmanın peşinde.

Onun için "25 milyar dolarlık" yardım paketleri gündeme geliyor. Onun için Dünya Bankası'na "Kemal Derviş'i Türkiye'ye gönderin" deniliyor ve Derviş "bir kurtarıcı" gibi Türkiye'ye geliyor.

Bakalım Amerika, "Türkiye'yi kurtarma operasyonunu" bu hükümetle birlikte mi yürütecek, yoksa Kemal Derviş gibi "teknotratların" ağırlıkta olduğu yeni bir hükümetle mi?


3 Mart 2001
Cumartesi
 
CAN AKSIN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED