![]() |
![]() |
![]() |
![]()
|
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
AB Komisyonu, Anayasa reformunu olumlu, insan hakları konusunda gelişmelerle sosyal politikaları ise 'yetersiz' buldu.
Avrupa Birliği Komisyonu, 13 aday ülkeye ilişkin yıllık ilerleme raporlarını ve Genişleme Stratejisi Belgesi'ni basına açıkladı ve Türkiye'de, insan hakları konusunda gelişmelerin yetersiz olduğunu savundu. Türkiye Raporu'nda, tam üyelik müzakerelerinin başlatılmasından önceki son aşama olan 'Tarama Süreci'ne yeşil ışık yakılmadığı görüldü. Türkiye için hazırlanan 4. İlerleme Raporu'nda, TBMM'nin yaptığı anayasal reformların, insan hakları alanında hissedilir gelişmeler getirdiği, idam cezası uygulamasının alanının daraltıldığı, temel hak ve özgürlüklere ilişkin kısıtlamalar konusunda değişiklikler yapıldığı belirtilirken, bu reformların uygulamasına dikkat edileceği ifade edildi. Terör suçuna da idam vermeyin Bu gelişmelere rağmen, temel özgürlüklerin bazı kısıtlamalara hedef olduğu savunulan raporda, Anayasa değişikliğiyle idam cezasının "terör suçlarıyla" sınırlanması da yeterli bulunmadı. Terörizm konusunda istisna getirilmesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğunu öne süren AB Komisyonu, ancak savaş suçlarının istisna olması konusunda yasa değişikliği önerdi. Kürtçe'ye izin yeterli olmadı Ekonomik, sosyal ve kültürel haklar konusundaki reformların "bazı pozitif unsurlar getirdiğini" kaydeden komisyon, bu unsurlara örnek olarak, "yasa tarafından izin verilmeyen dillerin kullanılmasına yeşil ışık yakılmasını" gösterdi. Komisyon, etnik kökenleri ne olursa olsun, bütün Türklerin yararlanacağı kültürel haklar alanında gelişme kaydedilmediğini savundu. Güneydoğu Anadolu'da ekonomik durumun geliştirilmesi, ekonomik, sosyal ve kültürel olanakların genişletilmesi gereği üzerinde duran komisyon, 4 bölgede olağanüstü hal durumunun sürdüğüne de dikkat çekti. Raporda, "Türkiye'de demokratik sistemin temel unsurları mevcuttur. Ancak, askeri işlerde sivil kontrol gibi bazı temel sorunlar, etkili bir şekilde düzene sokulmalıdır. Tüm adımlara rağmen, Türkiye'de insan hakları alanında daha somut gelişmeler gerekmektedir" denildi. Cezaevleri ve DGM'ler Hapishanelere ilişkin birkaç önemli reformun onaylandığını, bunların uygulanması gerektiğini, cezaevlerindeki koşulları protestoya yönelik gösterilere çok sert tepki verilmesinin üzücü olduğunu belirten komisyon, açlık grevlerinden ölümlerin, ilgili şahısların siyasi gerekçeleri ne olursa olsun engellenmesi ve bu konunun tartışmaya açılması gerektiğini savundu. Adli sisteme ilişkin reformların başladığının belirtildiği raporda, yargı gücünün bağımsızlığı, Devlet Güvenlik Mahkemeleri ile askeri mahkemelerin yetkileri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarına saygı konusunda endişeler olduğu kaydedildi. Komisyon, şeffaflığı ön plana çıkaran girişimlere rağmen, Türkiye'de yolsuzluğun "ciddi bir sorun" olarak kaldığını, Avrupa Konseyi'nin bu konuya ilişkin bazı sözleşmelerinin Ankara tarafından imzalanmasının olumlu bir gelişme olarak değerlendirildiğini belirtti. AB Komisyonu, Türkiye'nin, Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirmediğini savunarak, Ankara'nın tüm reform çabalarına destek mesajı verdi. İnsan hakları ve Kıbrıs İnsan hakları, Kıbrıs, sınır anlaşmazlıklarının giderilmesi gibi konularda siyasi diyaloğun geliştirilmesi gerektiğini belirten komisyon, siyasi açıdan, bu "anahtar sorunların" öncelik taşıdığını kaydetti. Kıbrıs sorununun çözülmesi için Ankara'nın tavırlarının somut eylemlere dönüşmesi gerektiği vurgulanan ve KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın Birleşmiş Milletler çerçevesinde yapılan görüşmelerde masaya dönmesi için çağrıda bulunulan rapor ve Genişleme Stratejisi Belgesi'nin Türkiye'ye ilişkin bölümlerinde, Ankara'nın, Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası'na etkin katılımının önemi üzerinde de duruldu. AB Komisyonu, Türkiye'nin yeni ve iddialı bir ekonomik programı harekete geçirdiğini, bu şekilde, ulusal finans sektörünün zaaf ve risklerini gidermek için çaba harcadığını, krize neden olan bir etkenin de çok sayıda ekonomi sektörüne hükümet müdahaleleri olduğunu, bunun aşılması için yollar arandığını ifade etti. Ekonomik istikrarı sağlayın Türkiye'de, kısa vadede makroekonomik istikrar sağlanmasına öncelik verilmesi gerektiğini belirten Komisyon, enflasyonla mücadelenin önemini vurguladı ve orta vadede, ekonomik gelişmeye sağlam temeller oluşturulması için çaba harcanmasını istedi. Bankacılık, tarım, kamu sektörü gibi alanlarda kapsamlı yapılanmalara ihtiyaç olduğunu kaydeden AB Komisyonu, ülke genelinde eğitim, sağlık, sosyal hizmet ve altyapı çalışmalarına finans kaynakları oluşturulması için bütçe önceliklerinin yeniden belirlenmesini talep etti. Sosyal politikalar zayıf kaldı AB müktesebatına uyum konusunda, özellikle Gümrük Birliği çerçevesinde önemli adımlar atıldığı belirtilirken, bu adımların, sosyal politika gibi bazı alanlarda geri kaldığına işaret edildi. Belgelerde, çeşitli değerlendirmelere yer verilirken, kara para aklama konusuna daha fazla dikkat edilmesi gerektiği, devlet yardımlarına ilişkin yasaların AB kurallarına uygun olmadığı, alkol ve tütün ürünlerinde devlet tekelinin de endişe verdiği ifade edildi. AB ölçülerine uzak sektörler Tarım, balıkçılık, taşımacılık, maliye, istatistik gibi birçok alanda ayrıntılı analizler yapılan belgelerde, Türkiye'nin, bu alanlarda AB kıstaslarına uyum sağlamaktan uzak olduğu iddia edildi. AB Komisyonu, Brüksel'in, siyasi ve ekonomik reformların hızlandırılmasını ve artırılmasını desteklediğini ifade etti. Öte yandan AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günte Verheugen, Türkiye hariç tüm aday ülkelerin, siyasi kriterleri yerine getirdiklerini, bu sebeple Türkiye ile tam üyelik müzakeresinin başlamadığını söyledi.
![]() |
![]() |
![]()
|
![]() |
![]() |