Mesleği olan ayakkabıcılığı bırakıp elinde küçük bir bavulla İstanbul'a gelen ve bir hemşehrisinin yardımıyla baklavacı dükkanında çalışmaya başlayan, şimdi ise İstanbul'un değişik semtlerinde açtıkları baklava dükkanlarında torunları ve damatlarıyla çalışan Seyidoğlu Baklavaları'nın sahibi Habeş Seyidoğlu, hem Antep baklavasının sırrını hem de İstanbul'a ilk gelişiyle ilgili anılarını anlattı.

Seyidoğlu, geçen yıl Büyükçekmece'de iki ortağıyla birlikte Seyidoğlu Baklavaları ve Et Yemekleri dükkanını açmış. Her sabah namazının ardından işyerine gelen ve öğlene kadar çalışan Seyidoğlu, uzun hikayesini şöyle anlatıyor:

Baklavalar çok beğenildi

"Memlekette evim, dükkanım vardı ama ben bu işi yapmayacağım dedim ve İstanbul'a doğru yola çıktım. 1952 yılında bir merkebin üstüne bavulunu yükleyip istasyona geldim. Uzun bir tren yolculuğunun ardından Haydarpaşa Garı'nda indim. Bir hemşehrimizin yanına gittim, bana iş bulmasını söyledim ve bu hemşehrim beni bir baklavacının yanına yerleştirdi. Ayakkabı yapımı sırasındaki işlemlerle baklava yapımı arasında benzerlik kurup kısa sürede işi öğrendim. 6 ay burada çalıştım. Ama dükkan devredilince işten çıkarıldım."

Habeş Seyidoğlu, işten çıktıktan sonra gece baklava yapıp gündüz bir tepsi içinde satmaya başladığını ifade ediyor. "Yaptığım tatlıları bir tepsiye dizip İstanbul'u geze geze satıyor, ekmek paramı çıkarıyordum. Memleketteki dört çocuğuma ve hanımıma para göndermeye başladım. Ancak kış gelince işlerim bozuldu. Gidip bir dükkanla konuştum, dükkan sahibi bana her gün iki tepsi baklava getir dedi. Götürdüğüm baklavalar çok beğenildi. Bir ustanın yevmiyesinin üç katı para alıyordum" diyen Seyidoğlu, güzel para kazanınınca memlekette ayakkabıcılık yapan 4 kardeşinin de İstanbul'a yanına geldiğini anlatıyor.

İlk dükkan Laleli'de

İstanbul'a geldikten 4 yıl sonra ilk dükkanını açtığını söyleyen Seyidoğlu, "1956 yılında Beyazıt'ta Türk Ticaret Bankası'nın yanında bir bodrum katı tuttuk. Bir müddet burada çalıştım. Müşterilerimden biri bana gelerek, üniversitenin kapısına bakan Hakim Rıza Bey'in apartmanının kapıcı odasını vereceğini söyledi. Memleketteki evimi satıp biriktirdiğim para ve kendisine tepsi ile baklava götürdüğüm dükkanın sahibinin verdiği parayla 24 lira sermayem oldu ve bu kapıcı dükkanını tuttum. İşlerim çok iyi gidince kardeşlerimle birlikte on yıl içinde değişik semtlerde sırasıyla dükkanlarımızı açmaya başladım" diyor.

BAKLAVANIN SIRRI MALZEMESİNDE

İstanbul'un dört bir yanında 17 dükkanları olduğunu ifade eden Seyidoğlu, 500 çalışanı bulunduğunu belirterek, bu dükkanları kardeşleri, damatları ve torunlarıyla birlikte işlettiklerini söylüyor. Seyidoğlu baklavasının tadındaki farkının ise kullandıkları doğal üründen kaynaklandığını ifade eden Seyidoğlu, "En iyi fıstık, yağ Antep'te olur. Biz baklavada kullandığımız malzemeyi Antep'ten getiriyoruz. Çünkü kullandığın malzeme çok önemlidir" diye anlatıyor..