|
|
Durmayalım, yoksa gerçekten düşeriz!..
Bizler, gazeteci olarak Afganistan'daki askeri operasyonu, "Haber" açısından izliyoruz.. Mesleğimiz "Askerlik" olsaydı, herhalde farklı bakardık olaya.. "Askerlik" de, ihtisas isteyen, teknolojik ve stratejik aşamaları günü gününe izlemeyi gerektiren, doktorluk gibi, mühendislik gibi bir "meslek" neticede.. Batı basınını ve Batı'nın "Uzman Askerler"inin açıklamalarını izleyince, ortada müthiş gelişmeler olduğunu görebiliyoruz.. Bu uzmanlara göre, Amerikan Savaş Gücü'nün 1990'ların başındaki teknolojik donanımı, şu anda "antika" olmuş durumda.. Bu da çok doğal.. İletişim ve elektronik alanındaki gelişmelerin, dijital teknolojinin biz "tüketiciler"in hayatına son 10 yıldaki yansımasını bir düşünün.. "En yeni buluş" diye sunulan binlerce dolarlık aygıtlar, 4-5 ayda demode olup, işporta tezgâhlarına düşmüyor mu? Düşünün ki teknolojinin tüketime yansıyan yüzü ile, "savaş endüstrisi"ne yansıyan yüzü arasında en az 1-2 yıllık farklar oluyor.. Yeni buluşlar önce orduda, uzay çalışmalarında kullanılıyor.. Sonra, tüketime yansıyor.. Bu açıdan, Afganistan Savaşı'ndaki Amerikan ordusunun teknolojik donanımı, Körfez Savaşı'ndakinden çok ileride.. Düşünün ki, Amerikan ekonomisinde "Araştırma-geliştirme" için ayrılan kaynaklar, tüm Avrupa Birliği'nin "Ar-Ge" harcamalarından fazla.. Bu, sonuçta askerlik alanındaki teknolojik gelişmelere de yansıyor.. Bir örnekle karşılaştıralım Körfez Savaşı ile Afganistan Savaşı'nı.. Körfez Savaşı'ndaki Amerikan Komutanı General Norman Schwarzkopf, Suudi Arabistan'daki karargahtan savaşı yönetti.. Afganistan Savaşı'ndaki Amerikan Komutanı General Tommy R. Frank, savaşı Florida-Tampa'daki harekat merkezinden yönetiyor. Bilgi ve iletişim teknolojileri, olayı bu safhaya getirdi.. Amerikan uçaklarının günlük uçuş planları, helikopterlerin saldırıları, kara askerlerinin operasyonları, Amerika kıtasındaki Florida eyaletinden belirleniyor.. Hint Okyanusu'ndaki uçak gemileri de, Florida'dan yönlendiriliyor.. Uzaydaki uydular, Tora Bora'daki mağaraların görüntülerini Tampa'daki karargâha aktarıyor.. Uzaktan kumandalı savaş, "cephe" kavramını da değiştirmekte.. Mesela biz "Irak"a bir "Komşu Toprak" olarak bakıyoruz.. Oysa global bir harekatta, Irak adeta bir game-play stationdaki sanal hedef gibi.. Sayıları 91'i bulan Irak'lı muhalif gruplar ve Kuzey Irak'taki iki Kürt partisi de, "oyun"un piyonları.. Eğer oyun planı oluşturulmuşsa, "kötü adam" rolündeki Saddam'ın gitmesi için düğmeye basılır.. Yani konvansiyonel savaşların uzman askerleri, bu yeni savaş türünün şartları içinde, konumlarını ve stratejilerini belirlemek durumundadır.. Tamam.. Irak ne Panama'ya, ne Yugoslavya'ya, ne Afganistan'a benziyor.. Ama daha önce de, Yugoslavya'nın Afganistan'a hiç benzemediğini söylemişti "eski askerler." Neyse.. Şu Ecevit Amerika'ya gidip gelsin.. Ne olduğunu belki o anlar.. ŞAKA
Ah şu seçim bir gelse!..
Bakanlar Kurulu'nun, Motorlu Taşıtlar Vergisi'nin artış oranını "yüzde 75" olarak belirleyen kararı, dün Resmi Gazete'de yayınlandı.. Türkiye'deki milyonlarca araç sahibi, Ecevit hükûmetine teşekkür eder.. Bunlar isteselerdi, Motorlu Taşıtlar Vergisi'ni "yüzde 500" artırabilirlerdi.. Vergiye sadece yüzde 75 zam yaptıkları için onlara minnettarız.. HAYAT VE KURALLARI
İki monolog bir diyalog etmez!..
Yeni bir yıla sadece 3-4 gün kaldığına göre, "gelecek sene bambaşka bir insan olacağım" dediğiniz zaman, kendinizi değiştirmek için çok az vaktiniz olacak.. "Bambaşka bir insan" olmak için, hiç olmazsa hayatın gerçek kurallarını öğrenerek (veya Murphy kanunları) işe başlayabilirsiniz.. İşte bunlardan bazıları.. -Bir şeyi fırlatmazsanız, kimseyi vurmazsınız!.. -Her işini başkasına yaptıranlar için imkânsız yoktur.. -Hangi kuyruğa girerseniz girin, diğeri daha hızlı ilerler.. -Takım çalışması, sorumluluğu başkasına atmak için en ideal modeldir.. -Fırsat, genellikle en uygunsuz zamanda kapıyı çalar.. -Eğer herşey ve herkes karşı taraftan size doğru geliyorsa, yanlış yoldasınız demektir.. -Birşeyi herkesin anlayacağı kadar açık anlattıysanız, mutlaka anlamayanlar vardır.. -Dükkandaki ayakkabı ayağınıza uyuyorsa, mutlaka en çirkin ayakkabıdır.. -Doğru kararlar tecrübenin ürünüdür.. Tecrübe, yanlış kararların ürünüdür.. -Hayat ancak geriye giderek anlaşılır. Ancak hayat ileri doğru yaşanır.. -Birşeyi parçalamak, onu birleştirmekten kolaydır.. -İki monolog, bir diyalog etmez.. -Bir komite, birden fazla miğdesi olan ve bir tane beyni olmayan bir yaratıktır.. -Aradığınız bir şeyi hemen bulmanın kestirme yolu, başka birşeyi aramaktır.. -Herkesi memnun etmek isterseniz, kimse memnun olmaz.. -Bir işte vazgeçilmez adam olmayın.. Vazgeçilmezseniz, terfi de edemezsiniz.. -Eğer son dakika olmasaydı, hiçbir önemli iş yetiştirilemezdi..
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |