Genç kuşağın başarılı Teknik adamlarından Ersun Yanal, Fenerbahçe'nin teklifini reddetti.

Elbette Fenerbahçe gibi büyük bir kulüpte teknik direktör olarak çalışmak, her teknik adamın hedefidir. Ancak, F.Bahçe gibi "vıdı vıdısı" bol olan bir kulüpte çalışmak kolay iş değildir.

Onun için Ersun Yanal'ın "çalışmam" düşüncesi en doğru karar olsa gerek.

Bilinen bir gerçek var.

Fenerbahçe kulübünün sistemi "curcuna" üzerine kurulu. Bu konudaki güzelliği Başkan Aziz Yıldırım ortaya çıkartmak üzereyken, eski durum yine hortladı. Her kötü sonuç sonrasında, teknik adamının arkasında olduğunu açıklayan Fenerbahçe yönetiminin, sonuçta eskiyi hortlatmak için Mustafa Denizli'yi nasıl harcadığını hepimiz biliyoruz. Gerçi bu konuda Denizli'de çanak tuttu, ama malum iş süratli bir şekilde gündeme geldi.

Bunun ötesinde devamlı "vıdı vıdı" eden eski futbolcu grubunun eline geçen spor basınındaki bu durumda, Fenerbahçe'ye teknik adam olacak kişinin en büyük engeliydi. Zira, mübareklere birşeyi beğendirmek mümkün değil.

"Benim dediğim doğrudur, başkasının düşünceleri hikayedir" yanlışlığı içinde olan bu zatlar, kraldan daha fazla kralcı geçinmenin yansımalarını sürdürüyor. Anlaşılan, bundan sonra da sürdürecekler.

Evet, onun için Ersun Yanal'ın Fenerbahçe'ye gitmemesi doğruyu gösterdi. Sonuçta da, Türk futbolunun yeni fidanının boynu, Fenerbahçe'ye gitmemekle kırılmadı.

Bundan da en kazançlı çıkan taraf Türk futbolu oldu.

Not: Geçenlerde çıktığım bir televizyon programında Türk güreşinin sorunlarını tartışırken, Güreş liglerinin düzenlenmediğini söyledim. Aynı programa katılan Güreş Federasyonu Başkan Danışmanı Remzi Aydın, bunun aksini söyledi. Sonuçta geçenlerde bana gönderilen yazıda, Güreş liglerinin düzenlendiğini öğrendim. Demek ki, ben yanlış biliyormuşum. Beni aydınlattığı için Remzi Aydın kardeşime teşekkür ederim. Darısı Güreş Federasyonundaki yanlışlıkların düzeltilmesine.

GÜRAY SOYSAL

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu