Tanıklar, Kanal 7'de yayınlanan bir portre programı. Bugünlerde ekranlarda olmayan Yasemin'in Penceresi'ne benzerliğiyle dikkat çekiyor. Onun belki biraz daha oturaklı, derinlikli versiyonu... Her ne kadar Süleyman Çobanoğlu programının bu tür yapımlarla benzerliği olmadığını iddia etse de, Tanıklar'ı şimdilerde medyada esamesi okunmayan Uğur Dündar'ın bir zamanlar hazırladığı İşte Hayatınız'a ya da Can Dündar'ın Aynalar'ına benzetenler de var.

Tanıklar'ın bu haftaki bölümünde, medyanın en renkli kişiliği Reha Muhtar vardı. Şimdiye kadar hazırlanan bölümler içinde en başarılısı olan bu program, Reha Muhtar'ın şimdiye kadar bilinmeyen yönlerini, izleyenlerin yüzünde bir gülümsemeyle izlemesini sağladı. "Muhtar'ın eski patronu" Ayşe Önal ise, medyadaki son etik tartışma hakkında çarpıcı tesbitlerde bulundu.

Kanal D'nin haber yayın yönetmeni Tuncay Özkan'ın, Tayyip Erdoğan'ın 7 yıl önceki konuşmalarını içeren kaseti patlatması -bu öyle bir patlama ki, Kanal D'nin toplum nezdindeki saygınlığını yerle yeksan etti- ve ardından gelen etik tartışması yani...

İşte Ayşe Önal Tanıklar programında bu meş'um olayı hatırlatarak, 'Reha Muhtar bir haberci olarak bu kaseti eline geçirdiği gün yayınlardı, 7 yıl bekletip şantaj aleti olarak kullanmazdı" dedi.

Hakim, savcı, yargıç hatta infazcı Tuncay Özkan karşısında, hissettiği anda gözyaşları süzülüveren romantik sunucu Reha Muhtar. Ayşe Önal'ın ifadeleri işte bu manzarayı işaret ediyordu.

Artık yalnızca iletişim fakültelerinin koridorlarında adı anılan "meslek etiği" kavramı biliyoruz ki, dönmemek üzere gitti artık uzaklara...

Peki ya Tuncay Özkan ve Reha Muhtar arasında bir seçim yapmak zorunda kalsanız...

Ben herhalde oyumu Reha Muhtar'dan yana kullanırdım.

ÖZLEM ALBAYRAK

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu