|
|
O bir savaş suçlusu İsrail'in, ırkçı ve terörist olarak nitelenen, insanlığı karşı suç işlediği gerekçesiyle hakkında savaş suçu işlemekten soruşturma başlatılan, Filistin'i imha etmek için topyekün saldırı hazırlığı yapan Başbakanı Ariel Şaron Türkiye'ye geliyor. Terörü devlet politikası olarak uygulayan ve sokaktaki insanları füzelerle öldüren Şaron'un ziyareti, şiddet politikaları yüzünden uluslararası düzeyde baskı altına alınan İsrail için rahat bir nefes olacak. Şaron Türkiye ziyaretiyle bölgeye, "Türkiye bizi destekliyor" mesajı verecek. Türkiye'nin İran, Irak ve Suriye ile ilişkilerini hızla geliştirdiği bir dönemde Ankara'yı yakın markaja alan İsrail, Türkiye'yi bu ülkelere karşı kışkırtıyor. Şubat ayındaki İsrail seçimlerinde Likud Partisi lideri Ariel Şaron'un Başbakan seçilmesinin ardından, Türkiye ile İsrail arasındaki ilk yakın temas, Şaron'un özel temsilcisi Meir Rosenne'in Ankara ziyareti ile başladı.
Arafat'ın sürpriz ziyaretiRosenne'nin temaslarının hemen ardından Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat, süpriz bir kararla Ankara'ya geldi. Arafat, Türkiye'nin barış sürecinde devrede kalması isteğini yineledi ve Türkiye'nin İsrail'e "aşırılığa kaçmaması ve uluslararası hukuka saygı göstermesi" telkinlerinde bulunmasını, ekonomik ambargonun kaldırılması için İsrail üzerinde baskı yapmasını istedi. İsrail Dışişleri Bakanı Şimon Peres'in Nisan ayındaki Ankara ziyaretinde Türkiye, İsrail'in sert politikasından duyduğu endişeyi dile getirirken, "Şiddetin büyümesi bölgedeki Batı aleyhtarlığını artırır" uyarısında bulundu.
Stratejik ortaklık İran'a karşı...Temmuz ayında Ankara'ya gelen Savunma Bakanı Binyamin Ben Eliezer'in gündeminde, "Türkiye ile İsrail arasındaki stratejik ilişkileri geliştirmek ve ortak savunma projelerini hayata geçirmek" vardı. Eliezer'in temaslarında öne çıkan konu Füze Kalkanı Projesi oldu. Eliezer, İslamcı kimliğe sahip çevrelerin elinde nükleer silahların bulunmasının, sadece İsrail'i değil tüm bölgeyi ve dünyayı tehdit ettiğini iddia ederek, Ankara'nın dikkatini İran'daki nükleer silahlar konusuna çekmeye çalıştı. Bölge ülkelerinin İran'ın elindeki Şahab-3 füzelerinin menzili içinde kaldığını hatırlatan Eliezer, İran'ın 2005 yılına kadar tam anlamıyla bir nükleer güç olabileceğine işaret etti. Görüşmelerde, Arrow füze sisteminin yanısıra ortak kara tatbikatının düzenlenmesi, Türk tanklarının modernizasyonu, insansız uçak satışı, Popeye 2 havadan karaya füzeleri, askeri uydu, ATAK saldırı helikopteri projesi ve tanksavar roketlerinin teslimi ele alındı. İsrail Genelkurmay Başkanı Şaul Mofaz'ın daha önce güvenlik nedenleriyle 4 kez ertelenen ziyareti, Temmuz sonunda yapıldı. Görüşmelerde, güvenlik bağlarının daha da sıkılaştırılması konusunda görüşbirliğine varıldı, füze savunma kalkanının masaya yatırıldı.
'Çok önemli' ziyaretŞaron'un ziyareti, bütün bölgede çok yakından takip ediliyor. İsrail televizyonu resmi kanalı, ziyaretin "çok önemli olduğunu" vurgularken, ziyaretin iki ülke arasında "stratejik bir ortaklık oluşturulmasını zorlayacağı" belirtiliyor. Barış sürecinde "kolaylaştırıcı" rol üstlenen Türkiye, İsrail'in aşırı güç kullanımı uygulamasını bir an evvel terk etmesini ve şiddet ortamından çıkış yolunun yeniden müzakere masasına dönülmesinden geçtiğine inanıyor. Mitchell Raporu'nun dikkate alınması gerektiği görüşünü savunan Ankara, Filistin'e uygulanan ambargonun hafifletilmesi için de kulis yapıyor. Türkiye, bir yandan İsrail ile ilişkilerini geliştirirken, diğer yandan bu ülkeyle Filistinliler ve Arap dünyası arasında dengesini yitirmemeye de çalışıyor.
Filistin'in Ankara'dan 3 isteğiFilistin Enformasyon Bakanı Yaser Abdrabbo, Ankara'nın Şaron'a karşı Filistin halkının korunmasını istedi. "Türkiye'nin mevcut İsrail hükümeti ile ilişkilerin geliştirilmesi bize yardımcı olmaz, Şaron bunu doğru olmayan bir şekilde yorumlayacaktır" diyen Abdrabbo, Türkiye'den beklentilerini şöyle sıraladı: Filistin halkına karşı giriştiğin savaş suçlarına son ver: Filistin halkına ve topraklarına karşı girişilen her saldırı savaş suçudur. Bunlar uluslararası hukuk ihlalleridir. Siyasi müzakerelere başla: Ankara, Şaron'a Mitchell raporunu uygulaması ve nihai çözüm için siyasi müzakerelere başlaması tavsiyesinde bulunmalı. Uluslararası gözlemcilere izin ver: Mitchell Raporu'nun uygulaması için ilk adım uluslararası gözlemcilerin gelmesi. "
Güvercin rolü oynuyorAbdrabbo, Şaron'un "ne kadar değiştiğini ve ne kadar güvercin olduğunu göstermek için" Ankara'yı ziyaret ettiğini söyleyerek, "Şaron, dışarda güvercin rolü oynayarak, uluslararası kamuoyunu nötralize etmeye çalışıyor. İçeride ise tam tersine ne kadar şahin olduğunu göstermeye ve bunu arazideki eylemleri ile kanıtlama gayretinde" dedi.
'İstenmeyen adam' geliyorBaşbakan Bülent Ecevit'in daveti üzerine Türkiye'ye gelecek olan Şaron geçmişi katliamlar, cinayetler ve terörle dolu. Hiçbir ülke onu "resmi davetli" olarak kabul etmezken Türkiye, eli Müslüman kadın, çocuk ve yaşlıların kanına bulanmış Şaron'u "resmi davetli" olarak Ankara'ya davet etti. 1928 doğumlu olan Şaron, 14 yaşında askerliğe başladı. 1948 yılında Filistinin işgal edilmesinde ve binlerce Filistinli'nin öldürülmesinde rol aldı. 1948 Savaşı'nda piyade bölüğü idaresini alan Şaron, 5 yıl sonra da "101" adında misilleme operasyonları yapacak özel bir komando birimi kurdu. 1953'teki Ürdün saldırısında, 1956'daki Süveyş krizinde, 1967'deki 6 Gün Savaşları'nda ve 1973'teki Yom Kipur Savaşı'nda İsrail ordusunu kumanda etti. 12 Ekim 1958 gecesi komutasındaki "101" adını taşıyan 500 kişilik komando birliği Kibya katliamını gerçekleştirdi ve 67 kişiyi öldürdü, 75 kişiyi de yaraladı. Olay tarihe Kibya katliamı olarak geçti.
Terörün kaynağıŞaron, 10 aydır Filistin'de estirilen İsrail terörünün ve akıtılan kanın birinci derecede sorumlusudur. 28 Eylül 2000 tarihinde, Mescid-i Aksa'ya girerek büyük bir provokasyona yol açtı. Şaron, Müslümanlar'ın büyük bir direnişiyle karşılaştı. Şaron'un provokatif çıkışı, "II. el-Aksa İntifadası"nın başlamasına yol açtı. 6 Şubat'ta Başbakan olan Şaron, Filistinliler'e karşı ilk kez F-16 uçaklarını kullandı. Şaron'un saldırıların dozajını artırması, bölgede kaygı ile izleniyor.
İnsanlık suçu işlediBelçika, Sabra ve Şatilla katliamlarındaki rolü nedeniyle Şaron hakkında resmen savaş suçu koruşturması başlattı. İsrail'de Belçika düşmanlığı histeriye dönüştü. Subaylara bu ülkeye gitmeyin uyarısı yapıldı. Belçika'da, dünyanın başka hiçbir ülkesinde bulunmayan bir yasa, yabancıların, Belçika'da yaşamasalar dahi, bir başka yabancıyı, "insanlık suçu" ithamıyla mahkemeye vermelerine olanak tanıyor. Yasa 16 Haziran 1993'te yürürlüğe girdi. Lübnan'daki Filistin kamplarında 1982 yılında 2 bine yakın insanın öldürülmesinden sorumlu olan dönemin Savunma Bakanı Şaron aleyhinde yapılan suç duyuruları, İsrail Başbakanı'nın, Belçika'da, "savaş suçlusu" olarak yargılanması olasılığını gündeme getirdi. İsrail'de, Şaron'un savunmasını hazırlamak için bir "özel komite" oluşturulduğu, üst düzey bir memurun Belçika'ya gelerek adli koşulları incelediği ve Şaron'un savunması için avukat tutulacağı bildirildi. Belçika, özellikle subayların gitmemesi gereken "riskli bölge" listesine alındı.
Bölgesel savaş kapıdaFilistin topraklarına askeri yığınak yapmaya devam eden İsrail Batı Şeria ve Gazze'yi işgal edip Arafat ve Filistinli liderleri sürgün etmeye hazırlanıyor. Suriye ve Irak'ı da içine çekecek bölgesel bir savaşa yol açacak saldırı hazırlığı CIA tarafından da doğrulandı. CIA, İsrail'in Batı Şeria ve Gazze'ye girmeye hazırlandığını açıkladı. CIA kaynakları, Şaron'un bu konuda kararlı olduğunu, ancak hareketin ne zaman olacağının bilinmediğini belirtti. Kaynaklara göre, hazırlığın farkında olan Filistin lideri Yaser Arafat, Filistinli liderleri Suriye'ye yerleştirmek üzere, bu ülkeyle görüşmelere başladı. Bir CIA yetkilisi, İsrail'in Arafat'ı sürgün durumuna düşüreceğini açıkladı. İsrail ordusu, 20 bin askerini ve tanklarını Filistin topraklarına yerleştirdi. 186 bin askerini alarm durumunda tutarken, 445 bin asker de yedekte bekleten İsrail, F-16 ve F-15'lerini Ramallah ve Gazze'ye saldırı için hazır bekletiyor.
Ölüm listesi açıklandıAriel Şaron'un isteği üzerine İç İstihbarat Teşkilatı Şin Bet, İsrail'in ölüm listesinde yer alan yedi Filistinli'nin ismini açıkladı. Savunma Bakanlığı Filistin Yönetimi'nden bu kişileri tutuklamasını istemesine rağmen Filistin bunu reddetti. İsrail radyosu askeri gözlemcisi, Filistin Yönetimi'nin bu yedi kişiyi en kısa zaman içinde tutuklamadığı takdirde, açıkça beyan edilmemesine rağmen kaderlerinin ne olacağının bilindiğini ifade etti. Yediot Aharonot gazetesi, on aydır devam eden çatışmalar sırasında 60 Filistinli önde gelen isim hayatını kaybetti. Bu arada Batı Şeria'nın Tulkarim şehrinde Hamas yetkililerinden Amar Hudiri, İsrail helikopteri tarafından düzenlenen füze saldırısında öldü. İsrail ordusu, Hudiri'nin havaya uçan arabasında çok miktarda patlayıcı madde bulunduğunu iddia etti. İsrailli askerler ile Filistinli milisler arasındaki silahlı çatışmalar Har Homa (Jabal Abu Ghneim), Ramallah yakınlarındaki Ofra yerleşim birimi, Tulkarem ve Gazze Şeridi bölgelerinde bütün gece devam etti.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |