Türkiye'nin birikimi... | ||
|
Düğün kültürümüz giderek yok oluyor. Yozlaşıyor ya da sıkıcılaşıyor. Ferzan dergisi, düğünlerimize ne olduğunu araştırdı. Herkesin malumu; köyden kente göçle birlikte büyük kentlerde amorf bir kalabalık peydahlandı. Gelenler ne geldikleri gibi kaldılar, ne de tam 'şehirli' gibi oldular. Yaşanan kültür çatışmaları, farklılaşmaları, gündelik hayat kültürünün her alanını etkilediği gibi, düğün-dernek kültürünü de etkiledi.
'Hakiki' düğünler nerede?Asırların imbiğinden süzülüp gelen, bölgelere göre birbirinden farklı olsa da, 'hakiki' olan köy düğünleri tarih oldu. Tarih oldu zira; bugün köylerde yapılan düğünlerin bile tam anlamıyla 'hakiki köy düğünleri' olduğunu kim iddia edebilir ki! Tek başına düğün kültüründe yaşanan değişim bile, globalleşmenin hiçbir kültürü saf ve ari bırakmadığının bir göstergesi. Köy düğünlerinin yok olmasının yanısıra, kentlilerin düğünlerinde yaşanan belirsizlik ve 'anlamsızlık', aylık olarak yayınlanan Ferzan dergisinde ele alındı. Kürşat Okumuş'un kaleme aldığı "Hangi düğündeki biziz?" isimli dosya haberde, kentlilerin düğünlerinin artık birleşme ve paylaşma merasimleri olmaktan çıkıp sosyal çatışmaya yol açtığının altını çiziliyor.
Eğlenilebilir ama...Kentlerde yapılan salon düğünleri ve 'dini düğünler'in ele alındığı dosyada, düğünlerdeki eğlence anlayışına yönelik olarak 'uzman'ların görüşlerine başvurulmuş. Folklor araştırmacısı Sabri Koz, salon düğünlerinin ne gelenekte, ne de dinimizde yeri olmadığını belirtiyor. Koz'a göre bu düğünler yozlaşmaktan çok, büyük şehirlerdeki yaşam şartlarından doğmuş zorunlu merasimler. M.Ü. İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Nebi Bozkurt da, dini duyarlılığı olan insanların yaptığı düğünlerdeki eğlence yokluğunun dinle bir ilgisi olmadığını belirtiyor. Peygamber Efendimiz'in dönemindeki düğünlere dikkat çeken Bozkurt, eğlencenin yer aldığı düğünlerde ölçünün kaçırılmaması gerektiğini söylüyor. Eğlencenin, düğündeki dört önemli fonksiyondan biri olduğunu söyleyen Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi hocalarından Doç Dr. Akif Köten ise, "Hz. Peygamber'in gittiği bir- çok düğünde, cariyelerin def çalıp oynadığını biliyoruz. Eğlence ihtiyaçtır ve meşru zeminde tatmini gerekiyor. Önemli olan eğlencenin dinin hükümlerine aykırı olmaması" diyor.
Garabet düğünler...Hayatın her alanına sirayet eden yozlaşmadan, 'hakiki köy düğünleri'nin bile payını aldığı günümüzde, kentli insanların düğünleri tam bir karmaşa alanı. Köyden şehire göçün biçimlendirdiği 'yarı kentli insan'ların düğünleri, Batı hayranlığının, sınıf atlama kaygılarının ve medyanın da etkisiyle giderek Hristiyan düğünlerine benzemeye başladı. Batı düğün kültürünün neredeyse tüm ritüelleri yerine getirilir oldu. Gelin çiçeği, düğün pastası, ilk dans...vs. Mekan (kilise) ve rahiplerin gelin ve damata ettirdiği "Ölüm bizi ayırana dek..." yemini dışında her şey, Hristiyan düğünlerine benzedi. Bir de, kerameti garabetinden menkul gazino, salon düğünleri var tabii. Buralarda göbek atılıyor olsa da, danstan da eksik kalınmıyor. Dolarlar, peçeteler havada uçuşuyor. Gelin çiçeğini kim yakalayacak, kim kimin ayağına basacak telaşları..vs; tam bir düğüm.
Fadime ÖZKAN
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|