Türkiye'nin birikimi... | ||
|
İSTANBUL- Türkiye'de okuma oranının düşüklüğünden yakınılırken, "başarı" serisi kitapları peynir ekmek gibi satıyor. Okuyanı, birkaç yüz sayfada "hayatta başarılı, zengin, sevilen, başkalarını etkileyen kişi olabilme" haline getirme iddiasındaki kitaplar, insanlara sihirli değnek gibi sunuluyor. 'Özgüveni olmayanlar okuyor'Geniş kitleler ya da bir gruba karşı üstünlük sağlamanın, kısa yollardan zengin olmanın yöntemlerini öğreten "başarı" kitapları, önsözünden son satırlarına kadar "büyük lider, başarılı yönetici, kendinden emin zengin" olmanın binbir yolunu anlatıyor. Kitaplar, aslında var olan fakat uzun yıllar ortaya çıkamamış bir okuyucu kitlesinin de gerçekliğini sergiliyor. Uzmanlar, okuyucuların bu tür kitaplara yönelmesinin, insanların diyalog kurarak dertleşmeyi bir acziyet, yükselme yolunda yardımlaşmayı ise rekabet olarak algılamalarından kaynaklandığını belirtiyorlar. Rekabet artıyorPskiyatrist Doç. Dr. Sefa Saygılı, bu tip kitaplara kendisine güveni olmayan kişilerin ilgi gösterdiğini söyledi. Saygılı, bu kitapların son zamanlarda satış rekorları kırmasını, günümüz rekabet ortamının hareketlenmesinden kaynaklandığını vurguladı. Toplumun liberalleşmesinin bir getirisi olarak bu kitapların rağbet gördüğünü ifade eden Saygılı, bu kitaplara kendine yeterince güvenmeyenlerin daha sık başvurduğunu kaydetti. Saygılı, kitapların ülkemiz toplum yapısına uygun bulunmadığının da önemine dikkat çekerek: "Gördüğüm kadarıyla Batı toplumu için yazılan ve tavsiyeleri bize uymayan kitaplar; bu kitaplara körü körüne bağlanan okuyucular için zararları bile dokunabiliyor" diye konuştu. Kitapların önerdiği yolları uygulamak için ortam bulamayan okuyucunun daha fazla strese girebileceğini belirten Saygılı, insanların eksiklerini tamamlamak ve sıkıntılarını gidermek için psikologlarla birebir iletişim kurulmasıyla en iyi çözümlerin bulunacağını söyledi. Seçicilik önemliMeridyen Eğitim Danışmanlık Hizmetleri'nde bireyin gelişimine yönelik seminerler veren İsmail Karasu ise bu kitapların yabancı kaynaklı olmasından çok, seçiciliğin daha önemli olduğunu söyledi. Bilginin evrenselliğini vurgulayan Karasu, birebir insanlarla görüştüğü seminerlerinde de değişik kitaplara başvurduklarını belirterek: "Anthony Robins kadar Marifetname, Kimya-ı Saadet de okuyoruz" dedi. 'Sadece kitap faydalı olmayabilir'Bu sektörde, "Negatif Limanlardan Pozitif Sulara" isimli kitabıyla tanınan Oğuz Saygın da, okuyucuların sadece moda olduğu için aldıkları bir tek kitapla değişip, başarıya ulaşacaklarına inanmalarının büyük bir yanılgı olacağını söyledi. Kitaplarda yer verilen başarı öykülerini, okuyucuların bilinçli olarak değerlendirmesi gerektiğini anlatan Saygın, "Okuyucu yazılan öykünün, kendi içinde bulunduğu ortama uygun olup olmadığına dikkat etmezse, sıkıntıya düşebilir. Hiçbir bedel ödemeden zengin olmanın yollarını arayanlar, ellerindeki kısıtlı imkanlarla, milyarlarca liralık bir işe talip olup hüsrana uğrayabilir" diyor. Müfredattaki kitaplarda sadece mantığın bulunduğuna dikkat çeken Saygın, başarı kitaplarının hayalgücüne ağırlık verdiğini belirterek, ikisini sentezleyerek yorumlama noktasında okuyucuya büyük görev düştüğünü kaydetti. Saygın, okuyucunun elindeki kitaptan ne istediğini biliyor olmasının da önemli bir faktör olduğuna değinerek, okuduklarını kendi hayatlarına uygulama kararlılığının unutulmaması gerektiğini söyledi.
Ümmühan ATAK
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|