Soğuk, işkence ve katliam

GROZNİ- Çeçen mücahitlerin çekilmesi ile Grozni'de kontrolü ele geçiren Rus askerlerinin kentte kalan sivilleri toplu olarak katletmesinden ve işkence yapmasından endişe ediliyor. Daha önce ele geçirdikleri bölgelerdeki sivilleri, savaşta ölen arkadaşlarının intikamını almak gerekçesiyle katleden Rus askerlerinin yaptığı insanlık dışı katliamları anlatan Çeçenler, başkentte kalan yakınları için dua ediyor. İnguşistan'daki mülteci kampına ulaşmayı başaran Çeçenler, Ruslar'ın onlarca kişiyi nasıl acımasızca katlettiğini insan hakları örgütlerine anlattı. 79 yaşındaki Solongeri Yevloyev Human Rights Watch örgütüne üç akrabasının ve bir komşusunun nasıl öldürüldüğünü anlattı. 22 Aralık'ta saat öğleden sonra 2.00 sıralarında akrabası 67 yaşındaki Ebukar Yevloyev'in evinden silah sesleri geldiğini ancak korkusundan dışarı çıkamadığını söyledi. Bir başka komşusunun eve gittiğini ve avluda Ebukar ile Sparbek'in cesetlerini bulduğunu anlattı. Solongeri, arka bahçede ise Ebukar'ın karısı Minusa ile komşuları Zeynep Gairbekova'nın başlarından vurulmuş bir şekilde bulunduklarını söyledi.

Gece 3.45'te gelen ölüm

Staropromyslovski'de yaşayan 27 yaşındaki İsa, Ruslar'ın günlerce evlerini bombaladıktan sonra Çeçen savaşçıların bulunup bulunmadığını anlamak için çiftliğe geldiklerini ve kimseyi bulamayınca korkulacak bir şey olmadığını ve bombardımanın sona erdiğini söylediklerini aktardı. Ruslar'dan aldıkları güvence ile kendisinin, 56 yaşındaki annesi Duğurkan ve 33 yaşındaki kızkardeşi Aişat Arçakova'nın evlerine geri döndüklerini belirten İsa, 28 Aralık'ta saat 3.45 sıralarında eve gelerek annesini ve kızkardeşini kurşuna dizdiklerini kaydetti. Genç bir erkek olduğu için çiftlik dışında saklandığını anlatan İsa, iftar saatinde geri döndüğünde Ruslar'ın evi ateşe verdiklerini gördüğünü söyledi. İsa, ertesi gün alevlerin sona ermesinin ardından annesinin ve kızkadeşinin yanmış cesetlerini bulduğunu anlattı. Tam bu sırada Rus askerlerine yakalandığını kaydeden İsa, askerlerin kendisini silahlarının dipçikleri ile bayılana kadar dövdüklerini söyledi.

Kurşuna dizilen kadınlar

33 yaşındaki Petimat Goygova'nın ifadesine göre, 59 yaşındaki annesi Meryem, 19 Ocak'taki Rus bombardımanı sırasında yaralanmış. Meryem'in 31 yaşındaki oğlu Muhammed ile iki komşusu Risvan ve Hamid Meryem'i tıbbi tedavi için Grozni'nin dışına çıkarmaya karar vermişler. Kısa bir süre yürüyüşten sonra iki Rus zırhlısına rastlayan bu dört kişi tıbbi yardım istediklerini anlatmışlar. Petimat, Rus askerlerinin üç erkeği acımasız bir şekilde dövdüklerini ve annesini de kurşuna dizdiklerinisöyleyerek, baygın haldeki erkekleri alan Ruslar'ın bu kişileri bilinmeyen bir yere götürdüğünü ve o günden bu yana bir haber alamadıklarını belirtti. Annesinin askerlere yardım etmeleri için yalvardığını anlatan Petimat, Rus askerlerinin yardım edeceklerini söyleyip yaşlı kadını kurşunladıklarını belirtti. Ruslar'ın ölen arkadaşlarının intikamını sivillerden alacaklarını söylediğini anlatan Petimat, el arabasında yatan annesinin karnında ve yüzünde kurşun yaraları bulunduğunu ve gözlerinin yuvalarından çıkmış bir halde olduğunu kaydetti.

Aileler toplu olarak katlediliyor

39 yaşındaki Saipuddin Sadullayev kendisi ile birlikte bodrumda saklanan 50 yaşındaki Said Selim Tungayev'in Ruslar tarafından katledildiğini anlattı. 20 Ocak tarihinde öğle saatlerinde saklandıkları evin kapısında gürültüler duyduklarını söyleyen Saipuddin, Said Selim ile birlikte dışarı çıktıklarını belirtti. Rus askerlerine Çeçen savaşçıların bölgeden ayrıldıklarını anlattıklarını söyleyen Saipuddin, Ruslar'ın Selim'e ateş açtıklarını kaydetti. Kolundan yaralanıp yere düşen Selim'in yanına gelen Ruslar'ın yaşlı adamı başından vurduklarını söyledi. Daha sonra bir komşularının yanlarına gelerek, Zübayev ailesinin bütün fertlerinin ve Hamid Taramov'un evindeki herkesin Ruslar tarafından katledildiğini anlattığını ifade eden Saipuddin, Rus askerlerinin ertesi gün geri dönerek kendilerini tutukladığını belirtti. Bu askerlerin Çeçenler tarafından esir alınan General Malofeyev'in adamları olduğunu söyleyen Saipuddin, kendilerini sağ olarak getirdikleri için diğerlerinin kızdıklarını belirtti. Daha sonra esir kampına götürülerek günlerce dayak yediklerini belirten Saipuddin, üzerlerine buzlu su dökülerek açık havada bırakıldıklarını ve günlerce işkenceye maruz kaldıklarını söyledi. Ruslar'ın elinden nakledildiği sırada kaçmayı başaran Saipuddin, İnguşistan'a zorlukla ulaştığını kaydetti.