Dayatmalara 'sivil' tepki
Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı'nın 8 . İstişare Toplantısı'na katılan siyasi parti ve sivil toplum temsilcileri dayatmayla bir yere varılamayacağını dile getirdiler. FP'li Yalçıntaş "İstiklal Savaşı'na bakıp sonlarını görsünler" dedi
Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı'nın (TGTV) 8. İstişare Toplantısı'na katılan çok sayıda siyasetçi ve sivil toplum örgütü temsilcisi, din ve vicdan hürriyetini kısıtlayan dayatmacı zihniyete tepkilerini dile getirdiler. FP Genel Başkanı Yardımcısı Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş yapılan zulümleri işgal dönemlerindeki uygulamalara benzeterek dayatmacıların İstiklal Savaşı'ndan ibret almalarını istedi.
Ensar Vakfı ile TGTV tarafından düzenlenen 8. İstişare Toplantısı, "Demokratik Hukuk Devleti'nde Din ve Vicdan Hürriyeti" konulu bir sempozyumla Cemal Reşit Rey Konser Salonu'da gerçekleştirildi. MHP ve DSP dışındaki tüm partilerin temsilcilerinin katıldığı toplantının açılış konuşmasını yapan TGTV Başkanı Ahmet Şişman, yasalara aykırı ihlallerin ve inanç düşmanlığının savaş psikozu haline geldiğini söyleyerek, "Sivil toplum örgütlerinin görevi fitre-zekat toplamak değil bu baskılara karşı bir şeyler yapmaktır" dedi.
İstiklal Savaşı ne için verildi
FP Genel BaşkanYardımcısı Yalçıntaş da, İstiklal Savaşı'nın, baskı, işkence, ve zulüm uygulayan işgalci devletlere karşı özgürlük uğruna verildiğini söyledi. Günümüzdeki uygulamaların özgürlükleri kısıtladığını kaydeden Yalçıntaş, "İstiklal Savaşı baskı ve zorbalığa karşı en büyük cevaptır" dedi. Yalçıntaş sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu millet 1071'den beri nasıl ayakta duruyorsa, bu gönüllü güç bundan sonra da ayakta tutacaktır. Ancak 50 yıl sonra çocuklarımız, başörtülü kızların ağızlarının kapatıldığı sahnelere dehşetle izleyecekler" dedi.
'Daha önce 'hayır' demeliydik'
FP Kayseri Millevekili Abdullah Gül ise konuşmasında insanların özgürlüklerini kısıtlayan çemberin gittikçe daraldığına dikkat çekti. Gül, ateşin sadece düştüğü yeri yaktığını da kaydederek "Zamanında bazı şeylere hayır diyebilseydik bunların bir çoğu başımıza gelmeyecekti. Şimdiye kadar oldu, bundan sonra düzeltmeye çalışmalıyız" dedi. Gül okuldaki kızların karşılaştığı ayrımcılığın tahammül sınırlarını aştığını da söyledi.
Kocaoğlu: Ben de sorumluyum
ANAP İstanbul Milletvekili Emre Kocaoğlu da, başörtülü kızlara karşı yapılanlardan kendisinin de sorumlu olduğunu kaydederek "Ben de sorumluyum, bunun ezikliğini hissettim. Ülke olarak bu sorunları çoktan aşmış olmamız lazımdı" dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna da, "Haksızlık kime karşı, nerede ve ne şekilde yapılırsa yapılsın karşı çıkmalıyız" derken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Türkiye aleyhine bir günde 11 karar çıktığına dikkat çekti.
|