Türkiye'nin birikimi... | ||
|
Genelkurmay İstihbarat Dairesi tarafından uygulamaya konulduğu belirtilen ve Yeni Şafak'ta yayınlandıktan sonra yine Genelkurmay tarafından yapılan açıklamayla kabul edilen "Andıç" başlıklı belgenin deşifresi de uygulamaya konuluşu gibi medyada sert tartışma ve ayrışmalara yol açtı. Genel olarak tüm demokrat kalemler tarafından "kabul edilemez" olarak nitelendirilen "Andıç" ibareli belge, Cengiz Çandar'ın Sabah Gazetesi'yle arasındaki ipleri bir kez daha kopartma noktasına getirdi. Dün Genelkurmay'ın açıklamasına köşesinden cevap vermek isteyen Çandar'ın yazısı gazete yönetimi tarafından engellendi. Sabah yönetimi Türk basın tarihinde belki de bir ilke imza atarak, Çandar'ın köşe yazısı yerine kısa bir açıklama yayınlayarak yazının suç unsuru taşıdığını öne sürdü. Neredeyse ikinci bir jurnalleme havası içinde yazılan açıklamada daha da ileri gidilerek, Çandar'ın söz konusu yazıda Genelkurmay'a hakaret ettiği iddia edildi. Çandar'ın yazısının engellenmesi serüvenini kendi bakış açısıyla okuyucularına bu şekilde aktaran Sabah yönetimi, kendilerini haklı çıkarabilmek için Sabah'ın başka bir yazarı Mehmet Altan'a sığındı. Sabah, Altan'ın da aynı konuyu işlediğini ama "suç unsuru taşımadığı" için yazıya müdahale edilmediğini savundu. Yeni Şafak'a açıklamada bulunan Çandar , kendisine isnad edilen ve Sabah tarafından köşesinde yayınlanan yazıda anlatılanların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Çandar, değil Genelkurmay'a hakaret etmek, aralarında bu şekilde bir diyalog dahi yaşanmadığını söyledi. Çandar: ProvokasyonKöşesinde kendi yazısı yerine Genelkurmay'a hakaret ettiği şeklinde iddiaların yayınlanmasını basın tarihinde eşi benzeri olmayan bir provokosyon ve jurnalcilik olarak nitelendiren Çandar, "Sabah'tan beni arayan Yazı İşleri Müdürü Erdal Şafak'la aramızda böyle bir konuşma geçmedi" dedi. Çandar şöyle konuştu: "Yazıda problem bulunduğunu ilettiler. Ben de 'Ne demek bu, sansürleniyor mu yani?' diye sordum. 'Evet' dedi. Bunun üzerine ben de 'Bu yazı girecek, çünkü emekli bir orgeneral hukuk dışına çıktı. Bu kişiyi hâlâ kendi yazarınıza karşı kollayamazsınız. Bu kadar haklı bir noktaya geldikten sonra ben susturulamam' dedim. 'Zaten bu bankalar yüzünden sıkıntınız var. Bununla irtibatlandırılır' dedim." Olayı enterasan bir durum olarak değerlendiren Çandar, "Herhalde ilk kez bir yazar kendi gazetesi tarafından 'Şunları dedi' denilerek jurnalleniyor. "Andıç'ın deşifresi de uygulanışı gibi mi oldu?" sorusunu ise Çandar, "Olabilir" diyerek cevapladı. Çandar hâlâ Sabah'ın yazar kadrosu içinde yeraldığını, yazı göndermeye devam edeceğini belirtti. 'Çevik Bir kurtulamayacak'Skandala gerekçe gösterilen "Suç itirafı" başlıklı yazısında Çandar, 'Andıç' olayını bir "Suçüstü" olayı olarak nitelendiriyor ve suçluların başında emekli Orgeneral Çevik Bir'in bulunduğunu ifade ediyordu. Bir'in açıklama sonrasında "sevincini gizleyememesinin bunu açıkça ortaya koyduğunu" dile getiren Çandar, "Biz kendisine sevince kapılmakta acele etmemesini tavsiye ediyoruz. Bu ülkede, 'hukuk devleti' uygulaması egemen, 'Hukukun üstünlüğü' söz konusu olduğu vakit, Çevik Bir'in sevinci 'üzüntü'ye dönüşebilir. Şili'nin yıllarca devlet başkanlığını yapmış olan General Pinochet'nin başına gelenleri bir hatırlasın. Kendisi de kolay kolay hukuktan yakasını kurtaramayacaktır. Çünkü, 'devlet adına' da yapılmış olsa, 'hukuku çiğneme'nin, insanlara iftira etmenin, onurlarıyla oynamanın, kişi ve kuruluşlara karşı düzmece belgelerle komplo hazırlamanın mutlaka cezai sorumluluğu vardır" diye yazıyordu.
Mucip Deniz
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|