Kilit parti: MHP

Bizde politikayı dikkatle takip edenler; hangi kesimde olursa olsun, üzerinde en çok durulan partinin MHP olduğunu herhalde kabul ederler. İster tasvip biçiminde olsun, ister muhalefet veya ciddi bir anlama gayreti şeklinde!.. Farketmiyor ve her önüne gelen, bir cihetle MHP'ye ilişkin fikirler geliştiriyor.

Hele MHP'nin bugün yapılacak kongresi!.. Bu ilgiyi alabildiğine tahrik etmiş durumda. Kongre yapıldıktan sonra da, MHP'ye yönelik aktüel ilgilerin devam edeceğini söylemek, herhalde bir kehanet olmasa gerektir.

MHP'nin duruşu

Bunun sebebi, doğrudan doğruya, MHP'nin durduğu yerle alâkalı. Yani MHP sanıldığı şekliyle, kategorize edilemeyen bir yerde duruyor. Geçmişine açık, geleceğine açık; aynı şekilde katı devletçi bir tutumla, liberal politikalara doğru ihtiyatlı bir evrilmenin de adresi mesâbesinde. Dahası, Orta Asya'ya ve Kafkaslar'a yönelik politikalar bakımından da MHP, kilit bir rol oynuyor. Bu arada kontrollü bir Avrupa Birliği taraftarlığı!.. Nitekim Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Garcia, Avrupa'nın gözünün MHP'nin üzerinde olduğunu söylemiş. İster bunu bir iltifat olarak kabul edin, ister bir gözdağı, farketmiyor.

Bu söylediklerimizi biraz daha temellendirelim. Yakın siyasî gelişmeleri sağlıklı biçimde algılayanlar; MHP'nin herhangi bir tercihinin, Türkiye açısından stratejik sonuçlar ürettiğini de farkederler. Meselâ MHP'nin tavrı olmasaydı, idam Türkiye'de çoktan kalkardı. İdam meselesinin AB'ye giriş noktasında, hele bu süreçte ivedi bir şart olmadığı tezini MHP geliştirdi ve koalisyon ortaklarına da bunu kabul ettirdi. Meğer MHP'de bir heyet, Avrupa Birliği ülkelerinin çoğunun, Birliğe girdikten nice zaman sonra idam cezasını kaldırdıklarını belirlememiş mi?

Dinç Bilgin, Karamehmetler, Doğan Grubu ve MHP

Bu arada, Avrupa Birliği'nin "siyasî azınlık" bastırmasını da Türkiye, "MHP'yi ikna edemeyiz, dolayısıyla kabul edemeyiz" diyerek, âdeta bir gerekçeye dönüştürdü ki sormayın. Yani MHP'nin durduğu yer, Türkiye için adeta bir kilit konumuna yükseldi. Bu bakımdan Türkiye'nin içeride ve dışarıda gerçekleştireceği her açılım denemesi, varıp MHP'ye dayanır hale geldi.

Örneğin Dinç Bilgin ailesini düşünelim. Son ayların en aşırı MHP yanlısı gazetesi Sabah değil miydi? Bu gazete MHP'yi yere göğe koyamıyordu. Sebep, MHP'nin bazı ekonomik muslukları elinde bulundurması. Bu yayınlar dolayısıyla, Dinç Bilgin ailesinin önemli bir fayda temin edemediği de malûm. Fakat hiç olmazsa, ihtiyaç halinde, MHP engelini bu yoldan aşabilir miyiz sorusu, kartel gruplarını MHP'ye karşı sürekli ihtiyatta tutuyor.

Benzer bir durum, Karamehmetler grubu için de söz konusu. Akşam gazetesi bir yönüyle, MHP yayın organı gibi bir havada. Sabah ve Akşam aileleri kadar olmasa da, Doğan grubu da benzer bir tavır sergiliyor.

İsterseniz bu tesbitlerimizi şöyle özetleyelim: MHP bugün Türkiye için, öyle bir noktada duruyor ki, dış ve iç politikada olsun, ekonomi politikalarında olsun kilit bir rol bu!.. Hemen her güç odağı, MHP ile ilişki kurmak ve MHP'nin muhalefetini celbetmemek için elinden gelen gayreti sarfediyor.

Peki MHP ne yapıyor bu durum karşısında?

Kategorize edilemeyen parti

İlk yaptığı az konuşmak!.. Türkiye siyasetinin mübtelâ olduğu fazla konuşmak hastalığından kendisini alabildiğine korumak. Az konuşmak ve bir de, nadir zamanlarda net tavırlar ortaya koymak!.. Bu bakımdan MHP enteresan bir parti. Konuşmadan siyaset yapılabildiğinin az bulunur bir örneği denilse yeridir.

Bu izahların doğurduğu bir sonuca daha vurgu yapalım burada. Bu duruşu ile MHP, henüz Türk siyaseti açısından, kategorize edilememiş bir güç!.. Bugün yapılan kongre, MHP açısından bu bakımdan son derece önemli gözüküyor.

Elbette bu kadarla da sınırlı değil. Özellikle YÖK ve başörtüsü konusu, MHP'nin üzerinde tarihî bir sorumluluk olarak duruyor. Bu sorunlar hallolmadıkça, MHP'nin toplum önündeki siyasal kompleksi de ortadan kalkmayacaktır.

Kongre sonrasında MHP üzerinde ayrıca duracağız.