Türkiye'nin birikimi... | ||
|
Banka boşaltmaktan, sütun boşaltmaya..Meğer, "Sabah"ın üst-yönetimi (veya Etibank yönetimi), tereddütlü oldukları konuları "Hukuk Bürosu"na danışırlarmış.. Dün Cengiz Çandar'ın yazısını sansür edip yayınlamadılar.. Gerekçe olarak da şunu gösterdiler Çandar'ın "boşaltılmış" sütununda: -Yazı, Sabah Hukuk Bürosu'na gösterilmiş ve yapılan incelemede sadece suç unsurları değil, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne hakaret de içerdiği sonucuna varılmıştır. Bu açıklamayı okuyunca, "Sabah"ın bir "hukuk tapınağı" olduğunu zannedersiniz.. A Dinç Bilgin.. A Zafer Mutlu.. Yazarlarınızı sansürlemek ve hedef göstermek için başvurduğunuz "Hukuk Bürosu"nu, Etibank'daki yasa-dışı eylem girişimlerinizin önceden incelenmesi için kullanmak, hiç aklınıza gelmedi mi? "28 Şubat" döneminde, Cengiz Çandar'ı ve Mehmet Ali Birand'ı, Çevik Bir'e ve "andıç"lara karşı korumak yürekliliğini gösteremediniz.. Kendi yazarlarınızı, komploların hedefi haline getirip, bile bile manşetten teşhir ettiniz.. Şimdi de özür dilemek yerine, Cengiz Çandar'ı hem sansürlüyor, hem de "Türk Silahlı Kuvvetleri'ne hakaret etti" diye jurnalliyorsunuz.. Cengiz Çandar'ı "28 Şubat"ta Çevik Bir'e karşı koruyamadınız.. Ama "Etibank"ın gölgesi üzerinizdeyken, şimdi Çevik Bir'i Cengiz Çandar'a karşı koruyorsunuz.. Gazete yazarlarını, politikacıları yıpratmayı ele alan bir "andıç"ın varlığını Genelkurmay kabul etmiş.. Ama siz, hâlâ bu "andıç"ın doğrultusunda hareket etmeyi uygun görüyorsunuz.. "Sabah"ı da, "Etibank gibi" yönetiyorsunuz.. Davranışlarınız, ne "basın ahlakı"na, ne "bankacılık ahlakı"na sığıyor.. Bir itibar ve bir güven kurumu olan bankacılığı da, gazeteciliği de, yüzlerce milyon dolarlık risklerinize, yatlarınıza, katlarınıza kurban ettiniz.. Devletin ve yasaların güvencesi altında size emanet edilen, tasarruf sahiplerinin mevduatını, şirketlerinize fonlamak için kullandınız.. Ve şimdi de, hala, yazar satmayı, susturmayı, sansürlemeyi ve jurnallemeyi, "mesleğin ve hukukun gereği" gibi sunuyorsunuz.. Ey Dinç Bilgin.. Bu kadro seni nerelere sürükledi?.. Hâlâ onların aklıyla hareket etmek, hangi akla sığıyor?.. Cengiz Çandar'ı sansürleyip, jurnalleyince, Genelkurmay sana "aferin" mi diyecek.. Askerlikte de, "jurnalcilik" kötü karakterin simgesidir.. Cengiz Çandar'ın devleti ve tüm kurumları "hukuka davet" etmesi, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne hakaret midir? Düzmece belgelerle iftira ve itham merkezi gibi çalışan bir bölümdeki sorumluların yargı önüne gitmeleri istemini seslendirmek, "suç unsuru" mu taşır? "Sabah"ın işi gerçekten zor.. Herhalde Turgay Ciner de, "nereden buraya girdim" diye kara kara düşünüyordur.. Dinç Bilgin ve Zafer Mutlu ile diyaloğa ve alış-verişe giren herkes, şimdi bunalımda.. İşte Cavit Çağlar, işte Korkmaz Yiğit.. Ve "Etibank Ayıbı" henüz inceleme safhasındayken, bir de "Gazetecilik Ayıbı" ile, olayın üzerine tüy dikiyorlar.. Hem sansürcülük, hem de jurnalcilik (veya muhbirlik) yapıyorlar.. ŞAKA
Eminciğe teşekkürler
Dün "Andıç-portörleri kimlerdir" diye sormuştuk.. Hemen Emincik çıktı ortaya.. Ve "andıç" doğrultusunda Cengiz Çandar'ı, Mehmet Ali Birand'ı karalamaya başladı.. Buna da şükür.. Artık açık ve seçik biliyoruz durumu.. "Hürriyet"in sahip ve sorumluları da, "andıç-portörleri"nin görev alanı olarak kullanıldığını görüyor gazetenin.. Eminciğe teşekkürler!.. YİNE A.B.D.
Ciddi bir "dış tehdit" var!..
Amerikan siyasetçileri, açık açık "Türkiye'nin Düzeni"ni hedef aldı.. Son gelişme, Kongre'ye getirilen "Ermeni Tasarısı"ndan daha ciddi ve tehlikelidir.. Olay şu.. Başkanlık seçimlerine üç gün kala, adaylardan George W. Bush'un, "1976 yılında" alkollü araç kullanırken yakalandığı ve 150 dolar ceza ödediği açıklandı.. Bush perişan.. Sürekli günah çıkartıyor.. "18 yaşındaki kızlarıma kötü örnek olmamak için, bu olayı gizledim" diyor.. "14 yıldır ağzıma içki koymadım" diye yemin ediyor.. Bu olay, Türkiye'deki kamu ve siyaset yaşamını hedef almış bir komplodur.. 1976 yılında, 24 yıl önce trafik suçu işlediği açığa çıkan Bush'dan hesap sorulması, Türk siyasetini yörüngeden çıkartır. Daha bir yıl önce, "siyaset-medya-mafya" ilişkileri açığa çıktığı için düşürülen başbakanların, sonra yeniden hükümetlere girmesi sürecine, bir darbedir bu.. Ayyuka çıkmış kepazeliklerin hemen unutturulduğu bir politik ve medyatik ortama, Amerikalılar darbe vurmak istemektedir.. Banka boşaltanların hâlâ gazete yöneticiliği yapabildiği bir ülkede, Bush'un 1976 yılındaki trafik suçundan sorumlu tutulduğunu hatırlatmak, ciddi bir "dış tehlike"dir..
mehmetbarlas@attglobal.net
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|