YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

 

 

Halimizi görüyorsunuz

Anayasa Mahkemesi, Meclis'in çıkardığı sınırlı affı, "Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı" bularak iptal etti. Sadece basın yoluyla işlenmiş cezaları ertelemekle yetinmiş Meclis'e bu eşitsizliği ortadan kaldıracak yeni bir düzenleme için bir yıl süre tanıdı Anayasa Mahkemesi. Böylece, 'fikir suçu' işlediği halde, bunu basın yoluyla yapmadığı için 'ceza ertelemesi' kolaylığından yararlanamayanlara da gün doğmuş oldu...

Mahkemenin bu kararı acaba TCK 312'nin siyasi mağdurlarını da kapsıyor mu? Daha güncel bir tartışmayı hatırlatarak soralım: Anayasa Mahkemesi kararı, Necmettin Erbakan, Tayyip Erdoğan veya Hasan Celal Güzel gibi siyasiler için de bir çıkış yolu mu?

Her şeyden önce, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen yasanın kapsamlı bir af öngörmediğini unutmayalım. Bu kararla 'siyasi yasaklılık' hali kalkmıyor bir kere. Anayasanın 14. maddesini ilgilendiren 'fikir suçları'nı affetmeyi imkânsız kılan anayasa maddesi (m. 87) sebebiyle çok kapsamlı bir 'fikir suçu affı' çıkartmak mümkün değil. Zaten, Meclis de, bunu göz önünde tutarak, fikir suçlarına 'af' değil, 'ceza ertelemesi' getirmekle yetinmişti. Mahkemenin 'eşitlik ilkesine aykırı' bularak bozduğu yasa af öngörmüyor, sadece ceza ertelemesiyle ilgili...

İkinci bir nokta da, ertelemenin infazla ilgili oluşu. Yani, henüz cezaevine girmemiş olanlar bu karardan etkilenebilecekler, cezasını çekmiş olanlara bu kararın bir yararı bulunmuyor. Dolayısıyla, Tayyip Erdoğan ve Hasan Celal Güzel gibi söyledikleri yüzünden cezaevlerine tıkılmış olan fikir suçlularının yattıkları yanlarına kâr kalacak; ancak başka 312 dâvâları varsa bunların ertelenmesi söz konusu olacak. Bu arada, 312 mağduru Necmettin Erbakan'ın cezasının infazı bu kararın kapsamı içine giriyor...

Bazı çevreler, Anayasa Mahkemesi'nin Meclis'e yeni düzenleme için verdiği bir yıllık süreyi, "Değişen bir şey yok" mesajı olarak değerlendirme eğiliminde. 1974'te, yine 'eşitlik' ilkesini vurgulayarak suçluların bütününü aftan yararlandıran Anayasa Mahkemesi, bunu yaparken Meclis'e ek süre verme ihtiyacı duymamıştı; bu defa da duymayabilirdi. Öyle anlaşılıyor ki, mahkeme, yine bir anayasa buyruğu olan (m. 153) kanun koyucu gibi davrandığı görüntüsü vermemek için, yanlışı düzeltmeyi Meclis'e bırakmayı yeğlemiş bulunuyor. Ancak, bu, Erbakan'ın dört ay sonra cezaevine gireceği biçiminde yorumlanamaz; 'ceza ertelemesi', fikrini basın dışı yollarla açıklamış TCK 312. maddesi mağduru herkes için geçerlidir. Anayasa Mahkemesi, ek süre tanımakla, Meclis'e hatasını kendi eliyle telâfi etme (ve affı genişletme) fırsatı vermekte, o kadar...

İşin ilginç yanı, farklı bir yorum için çaba gösterenlerin varlığıdır. 1974 affı tek taraflı çıkartıldığında, yapılanın yanlışlığı üzerinde neredeyse bir uzlaşma olmuştu okuyan-yazan kesimde... Bu defa, Erbakan'ı demir parmaklıklar arkasında görmek için can atan 'okumuş-yazmış çocuklar' var. Erbakan'ın Bingöl konuşmasının altına imza atarak 'suça iştirak' fiili işleyen aydınları küçümsüyor, mahkeme kararını yanlış yorumlamaktan da geri durmuyor bunlar... Bütün istedikleri, 28 Şubat'ın çarpık hukuk mantığının sürmesi...

Anayasa Mahkemesi'nin kararı bir af değil, bu sebeple 312. maddeyle ilgili süregiden tartışmaları ortadan kaldırmıyor. Madde bugünkü biçimiyle varlığını sürdürdükçe sadece yeni mağduriyetlere sebep olmaz, şimdi cezası ertelendiği için sevinenler de yarın yeni cezalarına ek olarak ertelenen cezalarını da çekmek zorunda kalabilirler. Doğru olan, 'fikir suçu' kavramını doğuran diğer yasa maddeleriyle birlikte, TCK 312. maddenin de, köklü biçimde elden geçirilmesidir.

Anayasa Mahkemesi 'eşitlik' ilkesini vurgulayan kararıyla, bir süreden beri varlığı daha güçlü hissedilen 'hukukîlik' alanındaki sevindirici gelişmelere bir yenisini eklemiş oldu. Karar 6-5 bile çıksa, hukukçular göğüs kabartan bir cesaretle görevlerini ifa ediyorlar; sorun siyasiler ile halktan kopmuş medyada... Milletvekilleri de, Meclis'in devreye girmesiyle birlikte silkinerek, 312'yi yeniden düzenleyip bütün fikir suçlarını ortadan kaldırarak üzerlerine düşeni yerine getirebilir.

Medya konusunda ise ümitsizim. Halimizi görüyorsunuz.


21 EYLÜL 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Fehmi Koru

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...