Serkan'a yazık oluyor

Serkan, Samsunspor'dan Galatasaray'a gelirken, bu takımın gol gücünü arttırmak için transfer edilmişti.

Geçen sezon attığı 30 gol ile Samsunspor'un ve Türk futbolunun gol kralı olup, bugüne kadar golcülüğünü ve kişiliğini hep ön plana çıkartan Serkan, nedense Mircea Lucescu'nun bir türlü gözüne giremedi.

Antalyaspor maçında son 6 saniyede (evet yanlış okumadınız, son 6 saniyede) oyuna alınması Serkan kariyerindeki bir futbolcuya edilecek en büyük hakaret olsa gerek. Lucescu'nun yabancıları keyif seyahatine gönderirken, golcülüğünü her fırsatta ortaya koyan bu futbolcuya mecburen Denizlispor maçında yer vermesi, "bugüne kadar nerelerdeydiniz" tekerlemesini hatırlattı. Bu maçta da, Galatasaray'ın tek golünün, bu kenara itilen futbolcu sayesinde atılması, Lucescu'ya verilecek en iyi cevap olsa gerek.

Yabancıların kariyerini hep ön plana çıkartan, ancak başta Serkan olmak üzere, yerli futbolcularda aynı hassasiyetini geri planda tutan Lucescu, Galatasaray'da en büyük bu yanlışlığında ısrar ederse, Serkan gibi bir değerin kayboluşunu hep birlikte görebiliriz.

Oysa, Ankara doğumlu, aslen Samsunlu olan Serkan 1993'de yine bir Rumen olan Gigi Multescu sayesinde Samsunspor A takımında oynamaya başlamıştı. 93-94 sezonunda 6, 94-95 sezonunda 20, 95-96 sezonunda 14, 96-97 sezonunda 16, 97-98 sezonunda 18, 98-99 sezonunda 11, 99-2000 sezonunda da 30 gol atma başarısını gösterdi. Yani, sezon bitiminde ortalama 15 golden aşağıya düşmedi. Samsunspor'da oynadığı 7 sezonda 199 maçta 115 gol atarak "gol adamı" olduğunu dosta düşmana ispatlayan Serkan, Galatasaray'ın bu sezonki Türkiye Kupası maçlarında 3 kez Sarı-Kırmızılı formayı giyip, rakip fileleri 3 kez havalandırdı. Atatürk Kupası'nda da 1 gol atan, Serkan, ligde 5 maçta ilk 11'de yer alırken, takımının Avrupa kupasında oynama şansını çok az elde etti. Yukarıdaki istatistiki rakamlarda gösteriyor ki, gol adamı hüviyetini her zaman Lucescu'nun gözünün içine sokan Serkan, şimdilerde "garnitür futbolcu" durumunda bulunuyor. Hem de Lucescu tarafından.

Başarısını her zaman alkışladığımız Galatasaray'daki bu çarpıklığın ikinci yarıda düzelmesi, en azından bu takıma, Lucescu'ya ve Serkan'a çok şeyler kazandıracağı görüşündeyim.

Ama, Lucescu, ikinci yarıda da aynı kafayı taşırsa Serkan'ın, zamanından önce, bitiş çizgisine getirilip bırakılacağını, şimdiden söyleyebilirim.

Elindeki değerin kıymetini bilmeyen Lucescu, yabancılara gösterdiği ilginin yarısını Serkan'a sarfettiğinde, bundan hem Galatasaray, hem de Türk futbolunun kazançlı çıkacağı bir gerçek.