Vücuttaki bütün atar damar ağına kaynak niteliğindeki aort, en büyük ve en önemli ana damar olarak tanımlanabilmektedir. Aort damarında meydana gelebilecek durumlardan biri olarak karşımıza aort yırtılması çıkmaktadır. Aort damarı ile ilgili merak ettiklerinizi haberimizde bulabilirsiniz.
Aort yırtılmasının en önemli sebeplerinden birini yaş faktörü oluşturmaktadır. Genellikle 50 yaş sonrası kişilerde görülen aort yırtılmasının sebepleri olarak şunları sıralanabilir;
> Yüksek tansiyona bağlı olarak damar içi basıncında artış meydana gelmesi
> Damar sertliği
> Damarda gelişen ani travma durumları
> Bağ dokusu hastalıkları
> Aort damarlarını ilgilendiren ya da bir şekilde aort damarına da etki oluşturan ameliyat geçirilmiş olması
> Damar yapısında farklılık bulunması (örneğin; damar yapısında bulunan katman sayısının üç yerine iki olması)
> Genetik faktörler
Yukarıda belirtilen sebepler doğrultusunda aort damarının iç duvarında meydana gelen yırtık, orta katmana ulaşmakta ve kan katmanlar arasında süzülmeye başlamaktadır. Kanın damarın iç ve orta tabakası arasında süzülmeye başlaması sonucu, iç ve dış tabaka birbirinden ayrılmaktadır. Bu durum aort yırtılması (diseksiyonu) adını almaktadır.
Aort yırtılması, hızlı gelişen ve ani hayati problemler meydana getiren durumlardır. Bu bakımdan aort yırtılması sonucu ortaya çıkan belirtileri şu şekilde sıralayabilmekteyiz;
> Terleme
> Halsizlik
> Nefes darlığı
> Ekstremiteler arası meydana gelen kan basıncı değişikliği
> Hipertansiyon ve taşikardi
> Hipotansiyon
> Ses kısıklığı
Aort yırtılması durumunda ortaya çıkan en önemli belirti, göğüs ağrısıdır. Aort yırtılması sonucu ortaya çıkan ağrı, oldukça şiddetli niteliktedir. Aort yırtılması yaşayan hastalar, yaşadıkları ağrıyı, organlarının yırtıldığı hissine kapıldıklarını ifade ederek belirtmektedirler, ancak ağrının şiddeti kişilere göre farklılık gösterebilmektedir. Aort yırtılması sonucu meydana gelen göğüs ağrısı, sırta, boyuna, çeneye, kollar ve dişlere yayılabilecek niteliktedir. Aort yırtılmasında ortaya çıkan göğüs ağrısı, ortaya çıktığı andan itibaren azalma göstermemektedir.
Aort yırtılması durumunda beyine giden damarların etkilenmesiyle; felç, bayılma veya körlük ortaya çıkabilmektedir. Aort yırtılmasının ayaktaki damarlarda ortaya çıkması ve tıkanma meydana getirmesiyle, nabız azalması ya da kaybolması durumları ortaya çıkabilmektedir.
Aort diseksiyonu tedavisi ilaçlı, endovasküler ya da cerrahi yöntemlerle yapılır. Kişinin klinik bulgularına bağlı olarak tedavi, ilaçlı olarak yapılabilir. Öncelikli olarak kan akışı bozulmadan kalp atımı azaltılır ve aort diseksiyonunun yayılımı önlenir. Yüksek tansiyon kontrol altına alınır. Endovasküler tedavi ise hastaya stent takılması olarak tanımlanabilir. Farklı bir damardan girilerek, aort damarında diseksiyon olan bölgeye ulaşılır. Stent greft olarak tanımlanan stent, damar içine yerleştirilir.
Böylece kan, damar içindeki stentten geçerek damardaki hasarlanmayı önler. İlaçlı tedavinin yetersiz kaldığı ya da stent için uygun olmayan vakalarda ise cerrahi yönteme başvurulur. Açık ameliyat yöntemiyle yapılan cerrahi girişimde aort yırtılması oluşan bölge çıkarılarak yerine suni damar (greft) takılır.