Modanın tarihi yalnızca kıyafetlerden ibaret değil. Alışkanlıklardaki değişimin, gündelik yaşamda bıraktığı izler ve sosyal sonuçları da bu moda tarihi çerçevesi içinde değerlendirilebilir. Örneğin, Osmanlı İmparatorluğu’nun son yüzyılı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında değişen düzen ve sosyal yaşantının getirdiği büyük değişim, özellikle kadın kıyafetlerinde direkt olarak görülür. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadınların kıyafetleriyle toplumun bir aynası olduğu ortaya koyan “Mâzîden Âtîye Zarâfet” sergisi, geçtiğimiz günlerde Abdülmecid Efendi Köşkü’nde ziyarete açıldı. 19. yüzyılda saraylı ve şehirli hanımların Avrupa modasını takip etmesiyle başlayan ve Cumhuriyet’in ilanıyla hız kazanan kıyafet dönüşüm sürecini irdeleyen sergi, kapılarını tarihin zarafetini görmemiz için aralıyor.
“Mâzîden Âtîye Zarâfet” sergisi İstanbul’dan Ankara’ya eski ve yeni başkentlerdeki kadınların yalnızca giyim kuşamlarını değil yaşadıkları çevreyi de tanıtmaya çalışıyor. Cumhuriyet’in 100. yılına istinaden 100 esere yer verilen sergide toplumun seçkin kesiminden hanımlara ait, pek çoğu terzi ve mağaza etiketi taşıyan gelinlikler ile özel günlerde ve davetlerde giyilen elbiseler, sokak kıyafetleri, binici kıyafetleri, çanta, ayakkabı ve şemsiye gibi aksesuarlar izleyicinin beğenisine sunuluyor.
Osmanlı hanımlarının arz-ı endamı
Sergide Türkiye’nin ilk özel müzesi olan Sadberk Hanım Müzesi Koleksiyonu’nun yanı sıra Rahmi M. Koç Müzesi, İnönü Vakfı, Mutlu İlmen, Ayfer Neyzi ve Yapı Kredi Bankası koleksiyonlarından da eserler yer alıyor. Küratörlüğünü Sadberk Hanım Müzesi Müdürü Hülya Bilgi ile Sanat Tarihi Uzmanı Dr. Şebnem Eryavuz ve Bahattin Öztuncay tasarımını ise Dr. Umut Durmuş üstleniyor.
Köşke girip de kırmızı bir perdeyi aralayarak giriş holüne adımınızı attığınız anda birbirinden şık ve seçkin Osmanlı hanımları kendi saray ve köşklerindeymiş gibi arz-ı endam ederken görülüyor. En başta köşkün ev sahibesi, Abdülmecid Efendi’nin eşi Şehsuvar Hanım’ın düğün kıyafeti olmak üzere Avrupa modasının etkilerinin görüldüğü, her biri diğerinden daha göz kamaştıran düğün kıyafetleri misafirlerini karşılıyor.
Latife Hanım, Mevhibe İnönü ve Afet İnan’a ait kıyafetler birarada
Üst kat 1920’lerin çarliston modası ile Cumhuriyet’in ilanı sonrası kıyafetlere ayrıldı. Giriş katında olduğu gibi mekânın kalbinden başlayan güzergâhta ziyaretçi sanki bir Cumhuriyet Balosu’nda, dönemin müziğiyle dans eden birbirinden şık kadınlarla karşılaşıyor. Kıyâfetlerin arasında en dikkati çeken iki elbise Latife Hanım’a ait. Bir sonraki bölümde Mevhibe İnönü ve Afet İnan’ın davetlerde ve özel günlerde giydikleri kıyafetler sergileniyor. Mevhibe İnönü’ye ait dokuz kıyafet, çanta ve ayakkabıların İnönü Vakfı’ndan ödünç alınarak Pembe Köşk’ten getirildiği sergideki en özel kıyafetlerden biri ise Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi kızı Afet’in bir konferansta giymesi için bizzat tasarladığı elbise.
Sergiye, Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki ayrı dilde hazırlanan bir kitap da eşlik ediyor. Sadberk Hanım Müzesi Kıyâfet Koleksiyonu ve “Mâzîden Âtîye Zarâfet” sergisi hazırlık sürecini her yönüyle anlatan giriş yazısı Hülya Bilgi tarafından kaleme alınırken. Dr. Elif Mahir Metinsoy’un kaleme aldığı makale Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadın ve modanın evriminde kadınların toplumsal yaşamdaki yerlerini ve modanın sosyal sonuçlarını, kadınların moda aracılığıyla kendilerini ifade ediş biçimlerini anlatıyor.
“Mâzîden Âtîye Zarâfet,” sergisi 17 Mart 2024 tarihine kadar Abdülmecid Efendi Köşkü’nde ziyaret edilebilir.