Hepimizin ortak hikayesi

Bebeğini ve eşini geride bırakıp cepheye giden ve bir daha geri dönmeyen genç bir adamın ardından dağılan bir ailenin öyküsü Zemheride Aşk... 20 yıldan bu yana gazetecilik yapan Levent Gökmen Demirciler, anneannesinin yaşamından esinlenerek kaleme aldığı yeni romanı Zemheride Aşk’ı okurla buluşturdu. Her ailede Çanakkale Savaşı’na gidip geri dönmeyen bir dede olduğunu, Zemheride Aşk’ı okuyanların kendi ailesinden bir şeyler bulduğunu söylüyor. Yazım sürecini ve kitabını yenisafak.com’a anlatan Demirciler, "Zemheride Aşk’ı okuyanlar kendi ailesinden bir şeyler buluyor” dedi.

Fatma Çelik
Arşiv

Gazeteci yazar Levent Gökmen Demirciler’in ikinci kitabı Zemheride Aşk Tortuga Yayınları’ndan yayınlandı. Yazar, anneannesinin yaşamından esinlenerek kaleme aldığı romanında varlıklı bir aileden gelen Behice’nin yaşadıklarına odaklanarak, savaşın savurduğu bir ailenin yürek burkan öyküsünü anlatıyor. Demirciler, bebeğini ve eşini yalnız bırakıp cepheye giden bir askerin yaşadığı ikilemleri, bebeğiyle yalnız kalan genç bir annenin duygularını ve yaşadıklarını kaleme almış…

20 yıldan bu yana gazetecilik yapan Levent Gökmen Demirciler, her ailede Çanakkale Savaşı’na gidip geri dönmeyen bir dede olduğunu, Zemheride Aşk’ı okuyanların kendi ailesinden bir şeyler bulduğunu söylüyor. Levent Gökmen Demirciler ile yazım sürecini ve kitabını yenisafak.com’a anlattı.

Kendi ailemin yaşam öyküsü

“Savaşın dağıttığı bir ailenin öyküsü” derken kurgulanmış bir olayın yanı sıra gerçek bir hikayeden bahsediyorsunuz. Nedir bu hikayenin aslı?

Anne tarafından ailemin gerçek yaşam öyküsünü kaleme almış oldum. Romanımın ana kahramanları anneannem Behice, onun annesi Şerife, babası Cemal, babaannesi Hamide, amcası Davut ve sonradan eş adayı olan kahyaları Mehmet Ali….

Zemheride Aşk nasıl çıktı ortaya?

Rahmetli anneannem bize geldiğinde benim odamda kalırdı. Ortaokul, lise ve hatta üniversite yıllarımda anneannemden hep aile öyküsünü dinledim. Anneannem daha sekiz aylıkken babası Çanakkale harbine gidiyor ve bir daha dönmüyor, üstelik künyesi de gelmiyor. Annesi ve babaannesi ile kalıyorlar sonra kocasının gidişiyle hayata küsen annesi kendine ceza verircesine başka biriyle formaliteden evleniyor. Behice'yi babaannesi sahipleniyor ama o da küçük oğlunun kaza kurşunuyla ölünce varlıklı bir ailede dünyaya gelen Behice savaşın hakim olduğu bir ülkede daha çocuk yaşta yapayalnız kalıyor. Bu hikayeyi dinleyerek büyüdüm.

Kitabı yazarken neler yaşadınız? Nasıl bir süreçten geçtiniz? Kitap bittiğinde ise neler hissettiniz? Ne kadar sürede bitti?

Anneannemin anlattıkları onun ölümünün ardından yıllarca zihnimde dolandı durdu. Anlattıklarını her hatırlayışımda boğazımda bir düğüm hissederdim. Bu anlatılanlar boşuna anlatılmamıştı, onu ve onun gibi acı çekenleri özgürleştirmeliydim. "Bunu nasıl yaparım?" diye düşünürken önce Zemheride Aşk adı geldi ardından kitabı bana yazdıran ilham. Anneannemi kaybettikten 18 yıl sonra kitabı yazmaya başladım, iki yıllık bir sürecin ardından 20. Yılında da yayınlanmış oldu. Roman yazmak uzun soluklu ve ciddi emek isteyen bir süreç. Ayrıca her şeyin bir zamanı var. Demek ki romanım içinde en doğru zaman bugünmüş...

Herkes kendinden bir parça bulacak

Okuru neler bekliyor? Kitabın isminde geçen bir aşk hikayesi mi yoksa sosyolojik olarak çıkartılacak dersler var mı?

Romanda okuru şaşırtıp duygulandıracak bir hikaye bu. Aslında hemen her evde o dönemde benzer acılar yaşandı. Hemen hepimizin evinde Çanakkale Savaşı’na gidip de dönmeyen bir dede hikayesi var. Okuyanların bir kısmı kendi ninelerinden dinlediklerini okur gibi hissettiklerini söylüyorlar. Bu da beni mutlu ediyor.

Ayrıca ailenin başından geçen acı dolu olaylar hepimize yaşantımıza şükrettirecek cinsten. Yüreklere dokunacak bu romanın bundan sonraki aşaması film olması diye düşünüyorum. Üstelik hikaye burada bitmedi bununla bağlantılı ikinci romanımı da tamamlamak üzereyim. Behice'ye ve babası Cemal’e ne olduğunu merak edecek okurlara duyurulur...

Öbür kitabınız ne zaman yayınlanacak?

Kitabımı büyük ölçüde tamamladım. Yılsonuna doğru yayınlanabilir diye düşünüyorum.

HAYAT
Çerkesler’in 150 yıllık fotoğrafı

HAYAT
Bizim toprağın sesi