Haydi gelin lezzet duraklarıyla dolu bir apartman turuna çıkalım! Esat’ın büyükannesi kek yapmak ister. O da ne! Evde hiç kakao yok. Acaba komşularında var mıdır? Esat başlar apartmanı dolaşıp kapıları tek tek çalmaya. Kakaosu olmayan komşular Esat’ı eli boş döndürmezler. Birbirinden apayrı malzemelerle eli kolu dolar Esat’ın. Büyükanne de bu malzemeleri görünce kek yerine başka bir tatlı yapmaya karar verir.
Çeşit çeşit yiyeceği bir araya getiren acaba nedir?
Eğitimci-yazar Jenny Molendyk Divleli’nin kaleme aldığı ve İranlı Nadia Bazargan’ın cıvıl cıvıl çizimleriyle Aşure Apartmanı, “Karavan Çocuk” etiketiyle minik okurlarla buluştu. Kitap, minik okurlarına Türkiye’nin farklı yörelerinden gelen lezzetleri tanıtarak kültürel bir deneyim yaşatıyor. Aynı zamanda 4 yaş ve üzeri miniklerin komşuluk ilişkilerini, yardımlaşmayı ve elimizdekini başkalarıyla paylaşmanın güzelliğini keşfetmelerine rehberlik ediyor. Jenny Molendyk Divleli ile “Aşure Apartmanı” kitabını konuştuk.
Aşureyi ilk defa Türkiye’de tattım
Türkiye’ye taşındıktan sonra sonra annesi ve eşiyle birlikte gittiği Çamlıca Tepesi’nde bir restoranda ilk defa aşureyi tattığını söyleyen Jenny Molendyk Divleli, çok farklı bir tat denediğini söylüyor. Annesinin aşureyi çok beğendiğini kendisinin de o gün aşureyi çok beğenmediğini söylüyor. Aşureyi ilk yediğinde sevmese de fikrinin hoşuna gittiğini söyleyen Divleli, “Ayrıca arkasındaki hikâyeyi de sevdim, Hz.Nuh (as) tufandan sonra elinde kalan malzemeleri topluyor ve İngilizce’deki ‘Noah’s Pudding’ olarak bilinen şeyi yapıyor” şeklinde anlatıyor. Ayrıca toplumdaki herkesin kendi aşure tariflerini birbirleriyle paylaşmasını da çok sevdiğini anlatan Divleli, “Kanada’da da hiç böyle bir şey görmemiştim. Arkadaşlarımızdan ve komşularımızdan gelen yeni tatlı versiyonlarını tattıkça her gün yeni bir deneyim yaşıyorduk ve bir gün daha önce denediklerimin hepsinden farklı bir tarif denedim ve aşureye aşık oldum. O zamandan beri her yıl aşure yapmak evimizde bir gelenek haline geldi” ifadelerini kullanıyor.
Annesinin her Türkiye’ye geldiğinde artık birlikte aşure yaptıklarını anlatan Divleli, “Aşure, benim ailem için de özel bir tatlı oldu” diyor.
Aşure yapımını eğlenceli ve mizahi bir şekilde anlattım
Yaşadığı bu ilginç deneyimi kitaplaştırmak istediğini belirten Divleli, “Okurlara, komşuluğun önemini, Türk coğrafyasını ve Türk kültürünün paçası olan aşureyi anlatmayı istedim. Aşure hayatımızın bir parçası. Aşureyi başka kişilerle paylaşmamız gerekiyor” diyor. Divleli, “Aşure Apartmanı, aşure yapımını eğlenceli ve mizahi bir şekilde ele alıyor. Hikaye topluluk duygusunu vurguluyor ve Türk kültürünün zengin bir parçasını paylaşıyor” ifadelerini kullanıyor. “Aşure Apartmanı benim için çok özel bir kitap oldu” diyen Divleli, “Kitap, çok eğlenceli. Hem resimler farklı hem de karakterler çok çeşitli. Her sayfada yeni bir karakterle tanışıyoruz ve her karakterin özelliği farklı ve çok güzel mimikleri var. Hem eğlenmek için hem de Türk kültürünün hoş bir şekilde anlatmak istedim çocuklara. Çocuklarımızın ‘Ne güzel bir tatlımız var, kültürümüzün bir parçası’ demesini istedim. Aynı zamanda kitapta komşuluğun önemine değindim. Bir çocuk tüm komşulara gidip saygılı bir şekilde bir şeyler istiyor. Tüm komşularıyla tanışıyor ve komşularda yardım ediyor” şeklinde anlatıyor.
Türkiye’nin her yöresinde aşure malzemeleri var
Kitabın son sayfasına Türkiye haritasını eklediğini söyleyen Divleli, “Çocuklar aşure malzemelerini Türkiye’nin her yöresinde bulabilir, görebilir” diyor. Divleli, “Her ailenin kendini bulabileceği özel bir kitap. Yabancılar için de bu kitap olmalıydı. Çünkü farklı bir kültür ve farklı bir tat. Hem de son sayfada haritayla birlikte QR kodu da ekledik. Bir aile aşure yapmak istediğinde QR kodunu okutup onu izleyip yapabilir” şeklinde dile getiriyor.