Son yıllarda dünya küresel ısınmanın da neden olduğu fırtınalar, sel baskınları, deprem, yangın gibi afetlerle boğuşuyor. Bizim de yaşadığımız bu felaketlerin yanı sıra, dünyanın dört bir yanında savaşlar ve savaşın neden olduğu büyük gıda krizleri var. Takip edenler bilir, zaman zaman köşemde, acil durumlarda bile bir yol bulabilen Anadolu insanının sefer ve kıtlık yiyecekleri hakkında yazıyorum. Elbette dünyada acil afet durumlarında beslenmeyle ilgilenen birçok kurum ve insan var.
Sekiz sivil toplum kuruluşunun “elektriksiz yemekler” kitabı
2018 yılında Almanya Bonn’da bir afet durumunda uzun süreli elektrik kesintisinde nasıl beslenilebileceğine, nasıl yemek pişirilebileceğine dair ciddi bir çalışma yapıldı. Ben de bu çalışmadan arkadaşım Mehmet Yıldırım sayesinde haberdar oldum. Federal Sivil Koruma ve Afet Yardım Dairesi’nin koordinatörlüğünde, sekiz sivil toplum kuruluşunun dahil olduğu “elektriksiz yemekler” kitabı hazırlığı için bir yarışma düzenlendi. Ülkenin dört bir yanından yarışmaya katılanlar gaz ocakları, mumlar kullanarak veya hiçbir pişirme işlemi olmadan hazırlanan 522 yemekle yarıştı. Bu yemekler arasından seçilenler, 2021’de aynı adla yayınlanan yemek kitabında yer aldılar. Ayrıca kitapta, acil durumda beslenme konusunda pratik bilgiler, daha önceden stoklanması gereken malzemeler, konservenin nasıl yapılacağı bilgileri de yer alıyor. Gençler, çocuklar hatta bebeklerin acil durumlarda sağlıklı beslenebilmesini sağlamak için bilgi ve tariflerin yanı sıra, uzun süreli su kesintisinde neler yapılabileceği de anlatılmış. Kitap henüz Türkiye’ye gelmedi ama uzun süre kuru, serin ve karanlık bir ortamda saklanabilecek paketli acil durum gıdaları satılıyor. Bu gıdalar ön pişirme işlemi yapılmış ve hava almayacak şekilde ambalajlanmış. Eski bir gıda koruma yöntemi olan konserve de buzdolabı olmadan yiyecekleri koruma şansını artırır. Üstelik konserve gıdayı açtığınızda, çiğ olandan çok daha kısa sürede pişirmeniz mümkün olabilir. Domates gibi kimi konservelerse hiç pişirme işlemi gerektirmez. Elbette böyle bir durumda kamp ateşi yakmak, ızgara yapmak veya salata, peynir, karpuz gibi gıdaları tüketmek iyi birer alternatif olabilir. Daha önce güneş enerjisini kullanarak pişirme hakkında bir yazı da yazmıştım. Güneş enerjili kazan ve fırınlara değinip basit bir ekipmanın nasıl yapılabileceğinden de bahsetmiştik. Bunun dışında önceden yapılabilecek ve bizim mutfağımızda da bolca çeşidi bulunan reçeller, turşular, pişirmeden yiyebileceğimiz besinler arasında. Kurtulmuş etin türevleri olan pastırma ve sucuk ta buzdolabı olmadan saklanabilir ve iyi fermente edilmişse pişirilmeden tüketilebilir. Atalarımız çökelek ve peyniri tulumlara, küplere basarken de uzun süre saklamayı hedeflemişler. Fakat konu yemek olduğunda, hemen aklıma konserve geliyor. Bugün, biz de doğru saklandığında altı ay stoklanabilecek konservenin nasıl yapılacağından bahsedelim ve eski bilgileri hatırlayalım istiyorum burada. Bir iki sebzeye inşallah asla ihtiyaç duymaz ve konserveleri sadece eskiyi yad etmek için yeriz. Sağlıklı, mutlu pazarlar dilerim.