15 Temmuz darbe ve iç savaş girişiminin arkasında yer alan, Türkiye Büyük Millet Meclisi bombalanmasına rağmen demokrasiyi değil darbecileri savunan, 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana savunduğu bütün değerleri Türkiye karşıtlığı uğruna silip atan Avrupa Birliği, açık düşmanlığa devam ediyor. Avrupa Parlamentosu bugün, Türkiye ile müzakerelerin devam edip etmeyeceğini oylayacak. Avrupa'da yükselen aşırı sağın İslam karşıtlığı AB ortak politikalarını rehin almış durumda. Oylama sonucu ne olursa olsun, Türkiye için bir anlam ifade etmeyecek. Ancak Türkiye, AB'nin bu tavrını, ortaklık ruhunun yok edilmesi, Avrupa'nın bin yıllık siyasi tarihindeki bütün önyargıları geri çağırması, AB ülkelerinin bir müttefike karşı açıktan terör örgütleriyle ortaklık kurması olarak not edecek.
SİYASİ KARAR
Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Türkiye ile AB üyelik müzakerelerinin dondurulmasına ilişkin oylaması bugün yapılacak. Oylama öncesi yapılan oturumlarda Parlamento'da yer alan siyasi grupların bir kısmı müzakerelerin geçici olarak durdurulmasına ilişkin görüş beyan ederken bir kısmı ise Türkiye-AB ilişkilerinin ortak kazanımlarına dikkat çekerek buna karşı çıktı. AP'deki 2 büyük grubun “Müzakereler dondurulsun” demesi üzerine bugünkü oylamanın sonucunda müzakerelerin dondurulması kararı çıkması bekleniyor.
ÇARK ETTİLER
AB Dışişleri Bakanları geçtiğimiz günlerde Türkiye konusunda ortak tutum belirlemek için görüş alışverişinde bulundukları toplantıda Avusturya dışında müzakerelerin askıya alınmasına karşı çıktı. Oylama öncesi de AB üyesi ülkelerden uyarı açıklamaları geldi.
AB'nin ağır topları Türkiye'yi kaybetmek istemezken, AB Bakanlığı yetkilileri, AP kararının siyasi olduğunu işaret ederek bağlayıcı olmadığını vurguluyor.
İLİŞKİLERİ ETKİLER
AP'den müzakerelerin durdurulması tavsiyesi çıksa bile bunun bir hukuki bağlayıcılığı olmuyor. AP kararları da siyasi olarak
görülüyor. Ancak AB müzakerelerine not düşülmesi nedeniyle rahatsızlık yaratıyor. Dolayısıyla AP'den çıkması beklenen müzakerelerin durdurulması kararı Türkiye-AB ilişkilerine olumsuz olarak yansıyacak. Avrupa Parlamentosu'nda yapılacak oylama, Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye karşı 57 yıldır gösterdiği ikircikli tavrın devamı olsa da FETÖ ve PKK başta olmak üzere terör örgütlerine yönelik alınan tedbirlerden duyulan rahatsızlığı da gözler önüne serdi.
YILBAŞINA KADAR BEKLERİZ
Türkiye, ilk kez 1959 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğuna tam üyelik için başvurdu. 1982 yılına kadar süren müzakereler 12 Eylül darbesinden sonra askıya alındı. 1986 yılında ise görüşmeler yeniden başladı. Türkiye, 1995 yılında 22 yıllık “Geçiş Dönemi”ni tamamladı. Son olarak AB ile vize muafiyeti gündeme geldi. Ancak AB, PKK ile mücadeleyi bahane ederek verdiği sözden geri döndü. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, “Yılbaşına kadar bekleriz, AB verdiği sözü tutmazsa millete sorarız” ifadeleriyle AB üyeliği yeniden tartışmaya başlandı.
Vatandaş istemiyor
Türkiye'de halk da teröre açık destek veren Avrupa Birliği'ne tepkili.
un yaptığı ankete katılan 16 bin kişinin yüzde 88'i Türkiye'nin müzakerelerden ayrılmasını istedi. Müzakerelerin devamını isteyenlerin oranı yüzde 9'da kaldı. Yüzde 3'lük bir kesim ise “kararsızım” dedi.
Bağlayıcılığı olmayacak
AP'de yapılacak oylama sonucunda, müzakerelerin durdurulması tavsiyesi çıksa bile bunun hukuki bir bağlayıcılığının olmayacağı bildirildi. AB üyesi olmak isteyen bir devletin yaptığı üyelik başvurusunun kabul edilmesi ve üyelik müzakerelerinin başlamasının, AB Konseyi'nin oybirliğiyle alacağı karar neticesinde olduğunu belirten Avrupa Birliği (AB) Bakanlığı kaynakları, AB'ye üyelik müzakerelerinin geçici olarak durdurulması kararının da ancak AB Konseyi tarafından alınabildiğine dikkat çekti. AB Bakanlığı kaynakları, ayrıca Türkiye ile müzakerelerin durdurulmasında AP'nin hukuken bir işlevinin bulunmadığınu vurguladı.