Türkiye'de şehirlerin başta deprem olmak üzere sel, heyelan, kuraklık ve orman yangını gibi afetlere daha hazırlıklı ve dirençli hale getirilmesi için oluşturulan Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli'nin ilk toplantısı bugün İstanbul'da Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi'nde yapılacak.
Türkiye, 6 Şubat'ta merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 11 ilde yıkımlara sebebiyet veren 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde iki depremle sarsıldı. Yaklaşık 14 milyon insanın etkilendiği depremler sonrası devletin tüm kurumları seferberlik halinde yaraları sarmak için harekete geçti.
Bir yandan geçici barınma sorunlarının çözümüne yönelik adımlar atılırken, diğer yandan da kalıcı konutların inşasına yönelik çalışmalar yürütülüyor.
Yaşanan yıkıcı depremlerin yanı sıra büyük ölçekli artçılar ve olası Marmara depremi, depreme önceden hazırlıklı olmanın önemini bir kez daha ortaya koydu.
Deprem yaşanmadan önce altyapısı, konutları, iş yerleriyle güvenli yerleşim yerleri inşa etmek, deprem olduğu anda da en etkin acil yardım çalışmalarını yürütmek, acil barınma, gıda ve sağlık ihtiyaçlarına yönelik yaraları sarmak bu hazırlıkların başında geliyor.
Bu kapsamda yapılacak çalışmalara ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin bu haftaki TBMM Grup Toplantısı'nda Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli'nin oluşturulacağını açıkladı.
Afetlere dirençli şehirler
Bu model ile şehirlerin afetlere karşı daha hazır ve dirençli hale getirilmesi planlanıyor. Deprem, sel, heyelan, kuraklık, orman yangını başlıklarında öncelikli ve potansiyel risk alanlarında afet öncesi alınacak önlemlerin kapsamlı bir şekilde gözden geçirileceği Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli'nde, afet anı ve afet sonrası atılacak adımlar da ele alınacak. Ulusal Risk Kalkanı Modeli çalışmasına kendi alanında yetkin bilim insanları, ilgili kurumların teknik ekiplerinin yanı sıra yabancı uzmanlar da destek verecek.
İlk toplantının ana gündem maddesi deprem
Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli'nin ön toplantısı bugün İstanbul'da Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi'nde gerçekleştirilecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlık edeceği toplantının koordinatörlüğünü Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum yapacak.
Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli'nin ilk toplantısının ana gündem maddesi Kahramanmaraş merkezli depremler olacak. Depremden etkilenen 11 ilde yürütülecek çalışmaların yanı sıra Türkiye'de deprem riski yüksek olan illerde yürütülecek çalışmalar da toplantıda değerlendirilecek.
Toplantıya, jeoloji, sismoloji, şehircilik, inşaat, mimarlık, sosyoloji gibi alanlarda uzman bilim insanları da katılacak.
Prof. Tatar: Tüm kesimler destek vermeli
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modelinin milli seferberlik hamlesi olduğunu belirterek, herkesin sürece katkı sunması gerektiğini bildirdi.
Prof. Dr. Tatar, Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli ve AFAD Türkiye Deprem İzleme ve Değerlendirme Merkezinde yürütülen çalışmalara ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Tatar, ilk kez Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında yapılacak toplantıyla ele alınacak Ulusal Risk Kalkanı Modelinin son derece önemli olduğunu belirtti.
Sadece 6 Şubatta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen bölgelerin değil, yüksek deprem riski altındaki diğer illerin de çok hızlı şekilde depreme dirençli hale getirilmesi gerektiğini aktaran Tatar, tüm kesimlerin modele destek vermesi gerektiğini kaydetti.
"Bu bir milli seferberlik hamlesi aslında. Ülkenin tüm bileşenlerinin, karar vericilerinin, akademisyenlerinin, bilim insanlarının ve uzmanlarının bu sürece olumlu yönde, sağlıklı şekilde katkı sunması gerekiyor. Bu gerçekten önemli bir yapılanma. Şehirlerimizin her türlü afete karşı daha dirençli hale getirilebilmesi için böyle bir yapılanma son derece önemli. Herkesin bilgisini, görgüsünü, deneyimini paylaşarak sürece doğru şekilde, olumlu yönde katkı sunması gerekir. İstanbul, İzmir ayrı bir alan yani her şehrin kendine özgü yüksek risk altında olduğu birtakım afet türleri var. Buralarda bugüne kadar yapılmış birçok çalışma var ama halen yapılacak çalışmalar var. Bu süreçlerin çok daha hızlı ve sağlıklı şekilde yürütülebilmesi için bu tür oluşumlar son derece büyük önem taşıyor."