TDT Haritacılık Kurumları Başkanları 1'inci Toplantısı, teşkilata üye ve gözlemci ülkelerin haritacılık kurumlarının başkanları ile ülke askeri ataşelerinin katılımıyla Ankara'da bir otelde düzenleniyor. Dün başlayan toplantı bugün de sürecek.
Açılış konuşmasını yapan Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, coğrafya bilgisi ve haritaların tarih boyunca büyük önem taşıdığını ifade etti. Alpay, "Atalarımız, güçlü devletler kurarken haritaları yalnızca stratejik bir yönetim aracı olarak değil, askeri harekatların planlanmasında da etkin bir şekilde kullanmışlardır" dedi.
Türkiye'deki haritacılık çalışmalarının 129 yıl önce modern anlamda bir teşkilata kavuşturulduğunu hatırlatan Alpay, bugün harita teşkilatının, sahip olduğu teknik imkan ve kabiliyetleri, modern altyapısıyla haritacılık alanında emsalleri arasında seçkin bir konuma sahip olduğunu dile getirdi.
'Türk dünyası yeniden bir çekim merkezi haline geldi'
Alpay, dünyada yaşanan kritik gelişmelerin, TDT çatısı altında birleşmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
Bakan Yardımcısı Alpay, bu çerçevede teşkilatın kurumsal yapısını ve ilişkiler ağını güçlendirecek, işbirliği ve dayanışmayı derinleştirecek adımlar atılmasına yönelik faaliyetler icra ettiklerini, bu toplantının da bunun önemli örneklerinden biri olduğunu söyledi.
Coğrafi alandaki faaliyetlerin ülkeler açısından stratejik bir öneme sahip olduğuna işaret eden Alpay, "Biz de bu bilinçle çalışmalarımızı, artan bir gayret ve çağın icap ettirdiği teknolojik imkanlardan faydalanmak suretiyle sürdürmekteyiz" diye konuştu.
'Önemli bir adım'
Teknolojinin son süratle gelişip dönüşmesi, harita, coğrafi bilginin üretimi ve sunumundaki baş döndürücü gelişmelerin, ülkelerin birlikte çalışabilirliğine olan gereksinimini artırdığını aktaran Alpay, TDT'nin, bunun bilincinde olarak mevcut dayanışma alanlarına bir yenisini daha eklemek amacıyla bugün önemli bir adımı attığını söyledi.
Proje ile ne amaçlanıyor?
Şuay Alpay, şunları kaydetti:
'Tüm birikimimizi Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelere sağlayacağız'
TDT'nin siyasi veya ekonomik çıkar birlikteliğinin ötesinde büyük bir kardeşliğin birlikteliği olduğuna vurgu yapan Alpay, ifadelerini kullandı.
'Bu özel platformun köprü vazifesi göreceğine inanıyorum'
TDT Genel Sekreter Yardımcısı Sadi Jafarov ise Türk devletleri arasındaki işbirliğini, 30'dan fazla önemli konuda pekiştirme çabalarını kararlılıkla sürdürdüklerini söyledi.
Bugünkü toplantının, hem askeri hem de sivil harita kurumlarının temsilcilerini bir araya getirdiğini belirten Jafarov, "Bu özel platformun, kardeş ülkelerimiz arasındaki işbirliğinin geliştirilmesinde önemli bir köprü vazifesi göreceğine yürekten inanıyorum" dedi.
'Ortak Türk Dünyası Haritası üretilmesini hedefliyoruz'
Milli Savunma Bakanlığı Harita Genel Müdürü Tümgeneral Osman Alp de TDT çatısı altında yürütülen çalışmalara, haritacılık alanında işbirliğini içeren yeni bir alanı eklemenin önemli bir eksikliği gidereceğinin değerlendirildiğini kaydetti.
Tümgeneral Alp, şöyle konuştu:
TDT Haritacılık Çalışma Grubu oluşturulacak
Toplantılar sonunda, harita üretimine ilişkin tecrübe aktarımı ile karşılıklı eğitim ve danışmanlık hizmetlerinin verilmesi, müşterek harita üretim süreçleri için standartların oluşturulmasına yönelik görüşlerin tespit edilmesi, sayısal haritacılık uygulamalarına yönelik işbirliği alanlarının belirlenmesi, TDT'nin ihtiyaç duyacağı haritaların hazırlanması, ürettiği verilerin ve haritaların karşılıklı değişimi hususlarını içeren deklarasyonun imzalanması planlanıyor. TDT Sekretaryası koordinasyonunda yılda en az bir kez toplantılar yapılacak ve İngilizce bir deklarasyon hazırlanarak TDT Haritacılık Çalışma Grubu oluşturulacak.
Türk dünyasına ortak alfabe
Türk Devletleri Teşkilatı'nın (TDT) kurduğu Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonu, 34 harften oluşan Ortak Türk Alfabesi önerisi üzerinde uzlaştı. Türk Devletleri Teşkilatı tarafından oluşturulan Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonu, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de 9-11 Eylül'de 3'üncü toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda, Türk dilleri için ortak alfabe çalışması sonuçlandırıldı. Türkiye'yi, Türk Dil Kurumu'nun temsil ettiği toplantıda 1991 yılında bilim insanları tarafından önerilen Latin tabanlı Ortak Türk Alfabesi projesi, kapsamlı biçimde ele alındı. Yürütülen ayrıntılı çalışmalarda proje kapsamında geliştirilmesi gereken hususular belirlendi. Özverili çalışmalar neticesinde 34 harften oluşan Ortak Türk Alfabesi önerisi üzerinde uzlaşı sağlandı. Ortaya konan alfabedeki her harfin Türk dillerinde bulunan farklı fonemleri temsil etmesi kararlaştırıldı.
Bildiri yayınlandı: 34 harfli ve Latin tabanlı
Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonu, Ortak Türk Alfabesi'ne ilişkin bildiri yayınladı. Bildiride, komisyonun Nahçıvan Anlaşması ve Türk Dünyası 2040 Vizyonu'nda belirtilen ve Türk halkları arasında iletişimi kolaylaştırma, alfabe ve terminolojide birlik sağlamayı amaçlayan hedefler doğrultusunda oluşturulan Ortak Türk Alfabesi için özenle çalıştığı belirtildi.
Komisyonun ortak alfabe girişimiyle ilgili çeşitli hususlar üzerinde kapsamlı tartışmalar yürüttüğü belirtilen bildiride, 1991'de bilim insanları tarafından önerilen, Türk dillerinin fonetik çeşitliliğini barındıran, öğrenme ve kullanım kolaylığı sağlayan 34 harfli Latin tabanlı Ortak Türk Alfabesi projesinin gözden geçirildiği hatırlatıldı.
Çağdaş dilbilimsel araştırmalara dayalı yaklaşımla hem 34 harfli Ortak Türk Alfabesi projesinin güçlü yönlerine hem de iyileştirilmesi gereken alanlara odaklanıldığı aktarılan bildiride, "Türk dillerinin kendine özgü dilsel özelliklerini dikkatle ele aldık ve kapsayıcılığın önemini vurgulayarak farklı fonetik özelliklerin tek bir alfabe çerçevesinde temsil edilmesine özen gösterdik. Her farklı fonemin tek bir harfe karşılık gelmesi gerektiği ilkesinden hareketle, anlaşılırlığı en üst düzeye çıkaran ve tüm konuşmacılar için daha kolay öğrenmeyi ve kullanmayı sağlayan bir alfabe oluşturmayı amaçladık" ifadeleri yer aldı.
Bildiride, komisyonun, temel Latin alfabesinde bulunmayan sesleri doğru bir şekilde temsil etmek için özel karakterlerin dahil edilmesinin gerekliliğini kabul ederek bu işaretlere yönelik standart bir yaklaşım üzerinde mutabakata vardığı kaydedildi.
Bildirinin temel amacının komisyon tarafından varılan anlaşmayı resmileştirmek ve Latin temelli Ortak Türk Alfabesi'nin kabulünü teyit etmek olduğu ifade edildi.
İlgili tüm paydaşlara, kabul edilen Ortak Türk Alfabesi'ni destekleme çağrısı yapılan bildiride, ortak alfabenin Türk Devletleri Teşkilatının her üye ülkesi ve gözlemcisinin ilgili kurumlarına dağıtılacağı belirtildi.
Kabul edilen Ortak Türk Alfabesi şöyle:
Türkiye'de alfabe değişiyor mu?
Ortak Türk Alfabesi önerisinde uzlaşıya varılması sonrası, "Türkiye'de alfabe değişikliği olacak mı?" sorusu gündeme geldi. Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Osman Mert, konuya açıklık getirdi. Sosyal medyada ve basında yer alan haberlerin aksine Türkiye'de hiçbir harfin değişmeyeceğini açıkladı.
TDK Başkanı Prof. Dr. Osman Mert toplantının detaylarını ve uzlaşının önemini şöyle açıkladı:
'Türkiye ve Azerbaycan'da alfabe değişmeyecek'
Yaklaşık 100 yıl sonra ortak alfabede uzlaşıldığını belirten TDK Başkanı Mert, komisyonun uzlaşmasındaki bazı noktaların toplumda yanlış anlaşıldığını dile getirerek, “Mesela Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti herhangi bir harf değişikliği yapmayacak. Orada çalışma metodumuz şuydu. Önce çalışma ilkelerini ve genel çerçeveyi belirledik. Bu toplantıda her lehçenin -Azerbaycan ve Türkiye Cumhuriyeti dışında- Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan'ın ihtiyaç duyduğu her harf ayrı ayrı belirlendi, tartışıldı. Her harf ayrı ayrı oylandı ve her harf oy birliğiyle kabul edildi. Burada bizim yaptığımız ya da bu komisyonun yaptığı 34 harflik bir alfabeyi kabul etmek değil. Böyle bir şey de söz konusu değil. Bizim yaptığımız Kazakça, Kırgızca Özbek Türkçesi için tamamına yakını aynı harflerden oluşan alfabeler oluşturmaktı. Onların ihtiyacını karşılayacak şekilde. Ama bu iş yapılırken Azerbaycan ve Türkiye Türkçesinin kullandığı alfabelerde herhangi bir değişiklik önerilmedi. Bizim için güzel yanı şu, bizim kullanmış olduğumuz 29 harf bütün lehçelerin alfabelerinde yer aldı" şeklinde konuştu.
'Anadolu'dan bir vatandaşımız Özbekistan'da her tabelayı okuyabilecek'
Kültürel birliğin birinci şartının yazıda birlik olduğunu kaydeden Mert, “Biz her şeyden önce bunun ilk adımını atmış olacağız. Anadolu'dan bir vatandaşımız Kırgızistan'a, Kazakistan'a, Özbekistan'a gittiğinde oradaki her yazıyı, tabelaları okuyabilecek. Bu lehçelerin bizim için anlaşılabilirlikleri farklı olsa da Türkçe kelime kökleri aynı. İnsanla ilgili, kültürle ilgili temel kelimelerimiz de aynı. Dolayısıyla bu konuda ciddi bir kolaylık olacak ve bu, halklarımızın mutlaka birbirine yaklaştıracak ve ekonomiden pek çok alana güzel gelişmelere sebep olacak” dedi.
'Pek çok alanda Türk coğrafyası yakınlaşacak'
Ortak Alfabenin kabulüyle Türk halkları arasında karşılıklı anlayış ve iş birliğinin teşvik edilmesinin hedeflendiğini ifade eden Mert, "Kabul edilen harfler ile birlikte eğitimden ekonomiye, siyasetten edebiyata kadar pek çok alanda Türk coğrafyası yakınlaşacak ve birlikte hareket kabiliyeti artacak” dedi.
'Ortak alfabe bizi ortak dile götürmez'
Dil ve alfabenin karıştırıldığını sözlerine ekleyen TDK Başkanı Mert, yeni bir ortak dil inşa edileceğini iddia edenlerin olduğunu kaydetti. Mert, “Ortak alfabe bizi ortak dile götürmez. Ortak dil başka bir kavramdır. Ve ortak dil gibi bir amaç da söz konusu değildir. Ama ortak iletişim diline ihtiyacımız var. Bunu karıştırmamak gerekir. Yani bugün nasıl İngilizce, uluslararasında bir anlaşma diliyse milletler üstü bir dilse bizim de bugün Türk dünyasında ortak bir iletişim diline ihtiyacımız var. Bu lehçelerden birinin bu işlevi yerine getirmesi gerekir. Fakat ortak alfabeyle bu konunun bir ilgisi yoktur. Yani alfabe değiştirmek, dil değiştirmek anlamına gelmez" dedi.
'Şu an 3 yeni alfabe önerildi'
Sosyal medyaya ve medyaya yansıyan 34 harflik bir liste olduğunu bildiren Mert, listenin kabul edilen toplam işaret sayısı olduğunu kaydetti. 34 harfin kullanıldığı bir lehçe alfabesi olmayacağını belirten TDK Başkanı Mert, dedi.