Faruk Önalan / Yazar
Yeni hükümetin kurulmasıyla beraber Dışişleri Bakanı olarak görevlendirilen Hakan Fidan yeni kabinede en fazla merak edilen isimlerin başında gelmekteydi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 7 Şubat (MİT Krizi 2012) sürecinden birkaç ay sonra verdiği röportajda “Benim sır küpüm. Türkiye Cumhuriyeti devletinin sır küpü. Türkiye’nin geleceğinin sır küpü” olarak nitelendirdiği Hakan Fidan 13 yıl boyunca Milli İstihbarat Teşkilatını başarıyla yönetmiştir. Görevde kaldığı sürece tüm dünyaya adını duyurdu öyle ki Arap halkları ona “Anadolu Kurdu” lakabını takmıştır.
BAŞ DÖNDÜREN MEKİK DİPLOMASİSİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından, 67. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nde Dışişleri Bakanlığı görevi tevdi edilen Hakan Fidan en yoğun görüşme trafiğini 78. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BMGK) kapsamında New York’ta gerçekleştirmiştir. Ancak Eylül ayının ilk haftasında Yeni Delhi’de gerçekleştirilen G-20 Liderler Zirvesi öncesinde de çok stratejik görüşmeleri olmuştur. Irak ziyaretinde Cumhurbaşkanı Reşit, Başbakan Sudani, Dışişleri Bakanı Hüseyin yanında Irak siyasetine yöne veren Şii ve Sünni grupların liderleri, Türkmen toplumunun önde gelen isimlerinin yanı sıra IKBY Başkanı Neçirvan Barzani, IKBY Başbakanı Mesrur Barzani ve KDP Başkanı Mesud Barzani ile de ayrı ayrı bir araya gelmiştir. Bağdat ve Erbil ziyaretlerinin yankıları aradan geçen zamana rağmen bugün de devam etmektedir.
Fidan, Irak’ın hemen ardından Ukrayna’ya giderek Başkan Zelenskiy, Başbakan Denis Şhimal, Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak ve tabii mevkidaşı Kuleba ile görüşmüş sonrasında Moskova’ya geçmiştir. Burada da hem Dışişleri Bakanı Lavrov hem de Savunma Bakanı Şoygu ile dünyanın yakından takip ettiği görüşmeler gerçekleştirmiştir. Gerek Ukrayna savaşının son bulması gerek Tahıl Koridoru Anlaşması’nın devam etmesi gerek karşılıklı esir takaslarının yapılabilmesini ilişkin diplomasinin işlevsel hale gelmesi için de çaba sarf edilmiştir.
İLK ELDEN ZENGEZUR MESAJI
Sonraki adres ise Tahran olmuştur. Burada İran Cumhurbaşkanı Reisi ve Dışişleri Bakanı Abdullahiyan ile önemli görüşmeler yapılmıştır. İran ile bazı konularda ayrı düşüncelerin olduğu ve birçok bölgede karşı karşıya kalındığı sır değil. Bu ziyarette Sekizinci Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı’nın hazırlıkları dışında başta Suriye, Irak, Güney Kafkasya, Yemen, Afganistan, Libya olmak üzere görüş ayrılıkları bulunan bölgesel konular ele alınmıştır. Bilindiği üzere Karabağ zaferinden sonra imzalanan mutabakat gereği açılması gereken Zengezur Koridoruna Tahran karşı çıkmaktadır. Fidan da muhataplarına, bölgede barış ve istikrarın sağlanması noktasında Zengezur bağlantısının açılmasının büyük öneme sahip olduğunu iletmiştir.
Bu arada Hakan Fidan’ın Ankara’da Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı Syed Asım Munir ile bir araya gelmesi de ayrıca dikkat çekicidir. Diğer yandan Fidan’ın, İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly ile yine Ankara’da yaptığı görüşmede ticaret hacminin artırılması ve bölgesel konular yanında savunma sanayiindeki stratejik iş birliğinin somut projeler üzerinden ilerletilmesi konusunda mutabık kalınması oldukça önemlidir.
BM’DE YOĞUN MESAİ
Fidan, BMGK marjında çok önemli görüşmeler yaptı. 32 ikili görüşmeye katılıp 8 de çok taraflı etkinlik gerçekleştiren Fidan, muhataplarına dikkat çekici mesajlar iletmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Dünya beşten büyüktür” söylemi üzerinden BM’nin işlevsel olmadığı gerçeğini bir kez daha dile getirmiş; “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi işlevini yerine getiremeyince BM teşkilatı bütünüyle acze düşmekte. Günümüzün jeostratejik gerçekliğiyle uyumsuz olan bu kurumun yeniden yapılandırılması artık stratejik bir zaruret haline gelmiştir” diyerek BM’nin yetersizliğine vurgu yapmıştır.
TÜRKEVİ’NDE İKİ KRİTİK GÖRÜŞME
Bakan Fidan, Yunan mevkidaşı Yorgos Yerapetritis ile eylül ayı başında Ankara’da görüştükten sonra BM Genel Kurulu marjında da ikili bir görüşme daha gerçekleştirmiştir. Yunanistan ile önümüzdeki süreçte daha olumlu istikamette bir ilişkinin başlayacağının işaretleri iki görüşme sonunda da ortaya çıkmış oldu. Alt yapısının hazırlandığı bu görüşmeler sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile bir araya gelmiştir. Bu görüşmenin New York’taki Türkevi’nde gerçekleşmiş olması göz ardı edilmemesi gereken önemli bir durumdur. Söz konusu toplantıya Dışişleri Bakanları Hakan Fidan ve Yorgos Gerapetritis de katılmıştır. Komşu ülkeye, terörle mücadele konusunda daha etkin bir mücadele verilmesi için iş birliğinin kaçınılmaz olduğu ayrıca dile getirilmiştir.
Fidan’ın dikkatlerden kaçmaması gereken bir toplantısı İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen ile gerçekleşmiştir. Hakan Fidan MİT Başkanı olduğu dönemde Cohen de İsrail İstihbarat Bakanı olarak görev yapmaktaydı. Bu nedenle iki isim birbirlerini oldukça iyi tanımaktadır. Gerçekleşen görüşmede başta Filistin meselesi olmak üzere enerji, turizm, ekonomi ve bölgesel konular ele alınmıştır. Bu görüşmelerden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan da İsrail Başbakanı Netanyahu’yu Türkevi’nde kabul etmiştir. Akdeniz’deki enerji kaynaklarının alternatif yollara nazaran daha az masrafsız olarak Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılmasının bölge ülkeleri açısından daha karlı olacağı şüphe götürmez bir gerçektir. Bölgesel barışın tesis edilmesiyle, Gazze dolayısıyla Filistin halkının bu kaynaklardan faydalanması kaçınılmaz olacaktır.
Hakan Fidan ve ABD Dışişleri Bakanı Blinken görüşmesi de oldukça önemlidir. Aralık ayında Beyaz Saray’da gerçekleşmesi planlanan Erdoğan-Biden görüşmesi öncesi iki Bakan daha yakın mesai harcayacaktır.
Sonuç olarak Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, göreve başlamasından bu yana oldukça parlak ve başarılı bir performans ortaya koymuştur. Önümüzdeki dönemde bunun etkilerini daha yakından müşahede edeceğiz…