181 aşiretin teröre karşı ortak bildirisi-Van haberleri

Yeni Şafak
17:199/10/2016, Pazar
G: 9/10/2016, Pazar
AA

Van'da aşiret temsilcileri, bölgedeki terör saldırıları ile "İngiltere'nin aşiretlere para dağıttığı" iddiasına ilişkin yayımlanan ortak bildiriyi değerlendirdi.

Van'da aşiret temsilcileri, bölgedeki terör saldırıları ile "İngiltere'nin aşiretlere para dağıttığı" iddiasına ilişkin yayımlanan ortak bildiriyi değerlendirdi.



Şanlıurfa Karahan aşireti üyesi ve AK Parti Genel Başkan Danışmanı Zeynep Karahan Uslu, AA muhabirine, Şemdinli'de gerçekleştirilen saldırıda şehit olanlara rahmet, yaralılara şifa diledi.



Saldırının tarihi itibarıyla manidar olduğunu dile getiren Uslu, şöyle konuştu:


"Bir taraftan Van'da barış, milletin devletini ve ülkesini sahipleniş sesi, 'sivil oluşumlar' diyebileceğimiz aşiretler, kanaat önderleri eliyle dile getirilirken, diğer taraftan da bölgemize ve aşiret üyelerimize yönelik saldırılar... Genel başkan yardımcısı olan şahıs tarafından aşiretlerimiz, İngilizlerden para almak ve Türkiye Devleti'ne karşı yeni kalkışmanın parçası olmaya hazırlanmakla töhmet altında bırakıldı. Bunu söyleyen şahsın siyasi kimlik sahibi olması zaten bu ifadeleri yeterince soru işaretli hale getiriyor. Bunun üzerinden 'Türkler ve Kürtler arasında ayrışma çatlağı üretebilir miyiz' bakışının var olduğunu, bu anlamda toplum içinde bir güvensizlik dalgası yaratmak isteyen psikolojik harekat ve servis işi olduğunu düşünüyorum."



- "Kürtler ile Türkleri ayrıştırmaya kimsenin gücü yetmeyecek"


Hakikatlerin her zaman yalanın önüne geçtiğini, bu toplantının gerçeklerin dile getirilmesi açısından önemli olduğunu vurgulayan Uslu, "Aşiretler sadece toplumsal birliktelik değil, bölgenin kültür ve medeniyetinin taşıyıcısı, yüzlerce yıldır var olan yapılardır. Bu bölgede hiçbir zaman 'satılık aşiret' olmadı, bundan sonra da olmayacak, tıpkı satılık bir vatanımızın olmadığı gibi." dedi.



Tek bir bayrak ve devletleri olduğunu belirten Uslu, şunları kaydetti:


"Bin yıldır aynı kardeşlik çatısında bu topraklar altında yaşadık. İstihbarat örgütlerinin ve emperyal güçlerin maşası olan FETÖ, PKK gibi örgütlenmiş yapıların gücü nasıl Türkiye'yi bölmeye, Türkler ve Kürtleri ayrıştırmaya ve vatan topraklarımızın bütünlüğüne kastetmeye yetmediyse, bundan sonra da yetmeyecek. Bugün birileri yeniden, masa başlarında, karanlık perdelerin arkasında 'Bölgeyi yeniden dizayn edebilir miyiz' diye uğraşıyorlar. 2003'te hala bulunamayan kimyasal silahlar bahane edilerek Irak'ta başlayan trajedi dalgasını Suriye'ye yayarak, Arap baharıyla bölgeyi ateşler içinde bırakan bir üst aklın bulunduğunu biliyoruz. Aynı aklın bugün 'Türkiye'yi de gözümüze kestirebilir miyiz' diye heveslendiğini görüyoruz. Bugüne kadar yaşadığımız, siyasi iktidar ve seçilmiş Cumhurbaşkanına kasteden tarihimizin en kanlı, başarısız darbe girişimi, öncesinde 17-25 Aralık süreçleri ve Gezi parkı olaylarını bütün olarak ele aldığımızda, bu çalışmalarla bölgede oluşturmaya çalıştıkları plan ve projelerin olduğunu görüyoruz."



- "Gençlerimizin hayatını çalamazsınız"


"Ebediyen baki olacak bir toplum olma yolunda, tarihimize dayanarak devam ediyoruz." ifadesini kullanan Uslu, "Bu toplantı aracılığıyla bölgedeki ailelerin mensupları olarak bu sözümüzü bütün Türkiye ile paylaşmak istedik. Umuyorum kardeşliğin pekişmesine katkı sunacaktır." diye konuştu.



Terörle mücadele konusunda güçlü bir performans sergilendiğini dile getiren Uslu, şu değerlendirmelerde bulundu:



"Terör örgütünün belinin kırılmakta olduğu bir süreci yaşıyoruz. Şu anki saldırıları da son çırpınışlar olarak görmek lazım. Vahşetin boyutlarını artırarak 'Acaba bir değişim elde edebilir miyiz, terörü pazarlık meselesi haline getirebilir miyiz' akılları var. Bu vahşi, korkunç, insanlık dışı olayların arkasında bu var. Ama böyle bir pazarlık söz konusu değil. Silahlar bırakılacak, bu süreç ancak silahlar bırakıldıktan sonra sona erecek. Tek şartımız var, silahların bırakılması. Silah bırakıldığı takdirde başka bir düşünce geliştirilebilir. İnsanlarımızı öldüremezsiniz, katledemezsiniz, çocuklarımızın, gençlerimizin hayatlarını çalamazsınız, dağa götüremezsiniz. Bunları yaptığınız sürece karşınızda Türk devletini ve Türkiye milletini bulacaksınız. Bu faaliyetler bugüne kadar hiçbir netice getirmedi, bundan sonra da getirmeyecek."



- "Aşiretlerimiz gereken cevabı verdi"


Milli aşireti üyesi Zahir Soğanda da önemli gelişmelerin yaşandığı bölgede, yabancı güçlerin ve kapitalist sistemin getirdiği terör örgütleriyle menfur saldırıların gerçekleştirildiğini ifade etti.



Terör örgütünün son dönemlerde büyük darbeler aldığına işaret eden Soğanda, şunları söyledi:



"10 gün önce aşiretlerimizle ilgili bazı iftiralar atıldı. Bölgenin en büyük şehirlerinden Van'da yüzlerce aşiret mensubu onlara en iyi cevabı verdi. Aşiret liderlerimiz, Türkiye'nin birlik ve beraberliğinden yana olduklarını beyan ettiler. Hükümetin, devletin yanında yer aldıklarını, tarihten bugüne devletin yanında olduklarını deklare ettiler. Terör örgütlerine ve onların arka planlarındaki zihniyetlerine karşı olduklarını beyan ettiler. 'Satılık hiçbir aşiret, Kürt ve Türk halkı yoktur' beyanında bulundular. Mesele Türkiye, vatanın bölünmez bütünlüğü olunca böyle birlik beraberlik sergilenmektedir. Terör örgütleri PKK, FETÖ ne kadar saldırı yaparsa yapsın, yabancı güçler bu terör örgütlerini ne kadar kullanırsa kullansın şuna eminiz ki Türkiye, ilelebet birlik beraberlik içinde kendi bağımsızlığını koruyacak ve yoluna devam edecektir. Aşiretlerimizle birlikte devletimizin, milletimizin hükümetimizin yanında olduğumuzu buradan beyan ediyoruz."



Van'da bir araya gelen 16 ilden 181 aşiret temsilcisi, bölgedeki terör saldırıları ve "İngiltere'nin aşiretlere para dağıttığı" iddiasına yayımladıkları ortak bildiriyle tepki göstermişti.



#aşiretlerden ortak tepki
#terör örgütü PKK
#van