İlkin şu habere göz atalım:
Haber sarih:
1. Körfez ülkeleri nezdinde Filistin meselesi ikinci plana itiliyor,
2. İran bölgesel güç olmaya çalışıyor ve Ortadoğu barışı için tehdit olarak niteleniyor,
3. İsrail’in bir saldırı karşısında kendini savunma hakkı olduğu kabul ediliyor.
İmdi, tablonun arka yüzüne baktığımızda şunları okumak mümkün görünüyor:
1. İsrail öteden beri kendine hasımlar icat ederek o hasımlara karşı kendini savunma pozisyonunda gösteriyor,
2. Şimdi hasım olarak karşısında İran’ı görmek istiyor,
3. İran’a karşı Körfez ülkeleriyle işbirliği yaparak “bölgesel bütünleşme” adı altında Ortadoğu’da savunma-saldırı paktı kurmaya çalışıyor. Bu, bir tür, SSCB’ye karşı kurulan NATO’nun bölgesel ölçekli taklidi... Nitekim bu ittifaka Arap NATO’su adını verenler de var... İsrail bu stratejik ittifak içinde fiilen veya resmen görünmese bile, teşebbüsün onun inisyatifi ile gerçekleştirilme istikametinde olduğunu tahmin etmek zor değil... İsrail böyle bir ittifakın içinde fiilen görünmese bile istihbarat ve eğitim konularında katkı sağlayabilir.
Soru: İran gerçekten tehdit midir? Yoksa o, mezhep gayretiyle bölgenin Şia eğilimli topluluklarına şemsiye mi olmak istiyor?
Son söz olarak merhum Malcolm X’ in şu cümlesini anımsayalım: “Birileri senin için bir hedef göstermişse, bil ki artık o hedef senin hedefin değildir. Sana o hedefi gösterenlerin hedefidir.”
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.