CHP’nin kanlı dişleri Fahrettin Koca’ya işler mi?

04:009/03/2021, Salı
G: 9/03/2021, Salı
Ömer Lekesiz

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca(d. 1965), siyasetçi değildir.2018 yılındaki genel seçimlerden sonra tamamı TBMM üyesi olmayan kişilerden oluşan 66. Türkiye Hükûmetinin59. sağlık bakanıdır.Bakan olarak Temmuz 2018’den itibaren, AK Parti’nin en önemli atılımlarından biri olan sağlık konusundaki yeni yapılanmaları, ilgili iş ve işlemleri bulunduğu halden süreklidaha iyi ve ileri noktalara taşıdığıherkesim malumudur.“Herkesin malumu” deyişim, Sağlık Bakanlığı faaliyetlerinin doğrudan halka dönük olmasındandır


Sağlık Bakanı Fahrettin Koca
(d. 1965), siyasetçi değildir.
2018 yılındaki genel seçimlerden sonra tamamı TBMM üyesi olmayan kişilerden oluşan 66. Türkiye Hükûmetinin
59. sağlık bakanı
dır.
Bakan olarak Temmuz 2018’den itibaren, AK Parti’nin en önemli atılımlarından biri olan sağlık konusundaki yeni yapılanmaları, ilgili iş ve işlemleri bulunduğu halden sürekli
daha iyi ve ileri noktalara taşıdığı
herkesim malumudur.

“Herkesin malumu” deyişim, Sağlık Bakanlığı faaliyetlerinin doğrudan halka dönük olmasındandır ki, ilgili işleyişin seyri de doğrudan onlara yansımakta, olası eksiklikler, kusurlar vatandaş nezdinde anında görünür olmaktadır.

Bu bağlamda Koronavirüs salgınının başladığı güne kadar, hem rutin hem de yenilikçi faaliyetleriyle halk nezdinde göz doldurarak, sessiz ama etkili bir şekilde çalışan Fahrettin Koca, Koronavirüs’le mücadele tahtında daha önceden kollarını sıvamış olduğu halde, asıl, ilk vefatın gerçekleştiği 2020 Mart’ının üçüncü haftasındaki açıklamasıyla
gündemin
başköşesine yerleşti ve halen medyanın yoğun ilgisine tabi olarak oradaki
öncelikli
yerini koruyor.

İlk açıklamasını, kendi kelimeleriyle hatırlatalım:

“Koronavirüsle mücadelemizde, bugün ilk kez
bir hastamı kaybettim.
Kendisi 89 yaşındaydı, virüsü Çin temaslı bir çalışanından aldı.”
Açıklaması, Koronavirüsle ilgili olması bakımından tek başına da önemliydi elbette, ama asıl önemi, Fahrettin Koca’nın nemlenen gözlerinin ve titreyen sesinin ifşa ettiği derin
hüzün
den kaynaklanıyordu.

Bakan Koca, “Bugün ilk bir hastamı kaybettim” sözüyle, hem mesleki hassasiyetini ele veriyor, hem de vatandaşa “Koruyucumuz Rabbimizdir; ilk doktorunuz ise benim” sözünde toplanan bir güveni telkin etmekle kalmıyor, hâl diliyle bundaki samimiyetini de pekiştiriyordu.

O günden bugüne bir yıl geçti. Koronavirüs sürüyor ama mücadelesi de ilk günkü gibi kararlılıkla sürüyor.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan
’ın da seyrini ve sonuçlarını çok yakından takip ettiği Koronavirüsle mücadele ekibinin başında Fahrettin Koca’nın bulunması ve onun bir hekimin; mevcut gayret ve hassasiyetiyle siyasi bir kimlikle sınırlandırılamayacak nitelikte bir insanın bulunması, maruz kalabileceği bilkuvve durumlara rağmen vatandaşı rahatlatmaya yetiyor.
Halk böyleyken, Fahrettin Koca’nın son günlerde yerli yersiz, mantıklı mantıksız suçlamalarla CHP tarafından
hedef haline
getirilmesi ise dikkatimizden kaçmıyor.

Halkın beğenisine ve hayır dualarına mazhar olan Koca’yı herhangi bir şeyle suçlamasının zorluğu nedeniyle, son kurultay sürecinde ona hakkı olan övgülerle mukabelede bulunan CHP’nin, Rabbimiz rahmet eylesin Muhammed Emin Saraç Hocamızın cenaze namazındaki sosyal mesafe eleştirilerinden başlayarak, sistemli bir şekilde ona karşı saldırıya geçmesinin elbette siyasi bir nedeni var.

Bu neden, ilk bakışta CHP’nin
terör-seviciliği
yle kendi içinde yaşanan sorunlarını perdelemeye mahsus gibi görünüyor.

“Hastane inşaatı neden tamamlanmadı; aşı neden gecikti; aşılama neden aksatılıyor; aşılama neden yavaşlatıldı?” vb. içeriği bom boş sorularla, kendini gündemin takipçisiymiş gibi göstermeye çalışan CHP’nin ilgili tüm saldırılarını vakur ve konusuna hâkim biri olarak boşa çıkartan Fahrettin Koca’nın sosyal mesafeyi ihlaliyle ilgili durumunu, ekran başında, ancak çok şımarık bir görgüsüzün tevessül edebileceği şekilde fotoğrafla duyuran CHP’nin, Fahrettin Koca’nın yine bilinen vakarıyla verdiği şu cevabının altında ezilmesi de CHP’nin malum gidişatını belli ki hiç etkilememiş.

Mezkûr durumla ilgili ne demişti Fahrettin Koca:

“...Salgının nasıl seyrettiğini ve bulaşın nasıl olduğunu hepimiz biliyoruz. Kalabalık ortamlarda ve kapalı ortamlarda bu bulaşın daha da fazla olduğunu biliyoruz ve hep bunu bugüne kadar ifade etmeye çalıştık. Ben cenazede o tarz mesafenin ortadan kalkabileceği bir görüntünün olabileceğini öngörmedim. Öngörmem gerekiyor muydu? Evet, gerekiyordu. Bu benim kusurum. Vatandaşımızdan bu anlamda özür diliyorum.”

Bakan Koca’nın bu asaletli cevabı karşısında, mahcubiyet belirtmesi beklenen CHP, bu kez de aşı alımıyla ilgili, asılsızlığı nedeniyle soğumuş bir suçlamayı tekrar ısıtmaya kalkıştı.

CHP’nin
dostlarıyla birlikte
iktidar olma hırsıyla, dilini her geçen gün daha da çirkinleştirdiği, terör-seviciliğiyle de dişlerini kanlandırdığı herkesin malumudur. CHP’nin “bu kanlı dişleri Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya işler mi” sorusu da, inşallah önceki mesnetsiz soruları gibi, halkımız tarafından yokluğa havale edilecektir.
#CHP
#Fahrettin Koca