Anahtar kelimeler: Mekke, İsra, Kudüs, Mirac ve on iki emir

04:0011/03/2021, Perşembe
G: 11/03/2021, Perşembe
Ömer Lekesiz

Geçtiğimiz gece,Mirac Kandiliydi.GeceleriniMirac mucizesinin ruhuna ve manasına uygun olarak, Rablerince makbul zikirlerle/dualarla/ibadetlerle geçirenlere ne mutlu!Siyerlerin ortak kaydıdır:Ebu Talib’ten çekindikleri içinPeygamber Efendimiz’e yönelik kötülüklerini dizginlemek zorunda kalanMekkelimüşrikler, onun vefatıyla birlikte, zincirlerinden boşalmış vahşiler gibi Efendimiz’e kötülükte yarışır hale geldiler.ArdındanHz. Hatice’nin vefatı, Peygamber Efendimiz’i düşmanlarına karşı daha da yalnızlaştırdı.

Geçtiğimiz gece,
Mirac Kandili
ydi.
Gecelerini
Mirac mucizesi
nin ruhuna ve manasına uygun olarak, Rablerince makbul zikirlerle/dualarla/ibadetlerle geçirenlere ne mutlu!
Siyerlerin ortak kaydıdır:
Ebu Talib
’ten çekindikleri için
Peygamber Efendimiz
’e yönelik kötülüklerini dizginlemek zorunda kalan
Mekkeli
müşrikler, onun vefatıyla birlikte, zincirlerinden boşalmış vahşiler gibi Efendimiz’e kötülükte yarışır hale geldiler.
Ardından
Hz. Hatice
’nin vefatı, Peygamber Efendimiz’i düşmanlarına karşı daha da yalnızlaştırdı. Yeni bir biat ve Mekke’ye göre biraz daha rahat bir ikamet imkanı umuduyla
Taif’
e giden, orada kaldığı bir ay boyunca Mekke’de uğradığı zulümlerin benzerleriyle karşılaşan Peygamber Efendimiz, üzüntüsü ve gönül darlığı artmış olarak Mekke’ye döndüler.
İsra
-Mirac Mucizesi bunların akabinde vuku buldu. Bu mucize, hem -kafirler istemeseler de- şer’i emirin tamamlanacağına, hem de Efendimiz’in ve Müslümanların hareket alanlarının sürekli daraltıldığı Mekke’ye nazaran, Allah’ın geniş arzının onlara daima açık oluşuna mahsus İlahi vaadin bir beyanıydı. Çünkü Efendimiz’in, maruz kaldığı onca olumsuzluklara rağmen tevhit mücadelesindeki şaşmayan kararlılığı, her türlü kararı da kararlaştırılan Rabbimiz’in rahmetini, mükafatını haktı.
Mekke’den başlayan o gece yürüyüşünün ilk menzili
Kudüs
’tü. Takdis edilmiş toprağın, bereketli kılınmış beldenin merkezinde yer alan Kudüs, nice resullerin ve nebilerin Rableriyle yakınlaşma hatıralarının kemalinden bir bağışla, Rabbimiz’in ve Efendimiz’in vuslatının nurundan bir taçla taçlanmakla kalmadı, varlığı Mekke’ye ve Medine’ye bitiştirilip; muhatap olduğu muhtelif şeriatlardaki İlahi emirlerin on ikiye tamamlanmasıyla da Muhammed ümmetinin şeriatına ve emanetine katıldı. Bundan böyle şu on iki emir -nesilden nesle aktarılarak- her zikredildiğinde ve her uygulandığında Mekke ve Medine ile birlikte Kudüs de doğrudan hatırlanacaktı:

1- Sadece Allah’a ibadet ediniz; 2- Anne-babanıza iyilikle muamele ediniz; 3- Akrabaya, fakirlere, yol gariplerine haklarını veriniz; 4- Cimrilik etmeyiniz, savurgan/müsrif de olayınız; 5- Rızık endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyiniz; 6- Zina etmeyiniz; 7- Kimseyi -haklı gerekçeler dışında- öldürmeyiniz; 8- Emanetinizdeki yetimlerin mallarına karşı güzellikle hareket ediniz; 9- Söz ve ahitlerinizi yerine getiriniz; 10- Ölçüde tam uygunluğu gözetiniz; 11- Bilgisine sahip olmadığınız boş şeylerin ardından koşmayınız; 12- Yeryüzünde gurur ve kibirle yürümeyiniz, mütevazı olunuz.

Efendimizin dünyayı teşrif edişlerinin
Mevlit Haftası
olarak kimi etkinliklere konu olması gibi, son yıllarda İsra-Mirac Kandili de
Kudüs Haftası
olarak kimi etkinlikler eşliğinde ifa edilmeye başlandı.
Mekke ile Medine’nin
Suud kabilesi
nin, Kudüs’ün
Yahudi kavmi
nin işgalinde olduğu malumdur. Aslında, uluslararası tahakkümü bakımından her üçü de
Yahudi sermayesinin kuşatması
altındadır.

İşgalci Suud kavminin Müslüman olması nedeniyle, Mekke ve Medine’deki işgal kısmen perdelenebilirken, Yahudilerin Kudüs’ü işgali, hem Filistin genelinde icra ettikleri haksız yerleşime esas toprak gaspına, Filistinlileri yıldırarak, ölümle kokutarak, hayat şartlarını ağırlaştırarak göçe zorlamaya, Kudüs’teki İslam eserlerini yok etmeye ve Müslümanların ziyaretlerine kapatmaya... konu olması bakımından, tüm gözler için aşikar görünüyor.

Bu görünüşün, yine de bir ihtimal siyasi ya da gayri siyasi nedenlerle görüşleri bulandırılmış olanlara da tüm açıklığıyla gösterilmesi bakımından Kudüs Haftası, kandil vasfını aşarak, bir uyarıya dönüşüyor.

Yukarıda zikrettiğimiz anahtar kelimeler tahtında ise, hafta sınırını aşıp, belirttiğimiz çerçevede Müslümanların tüm zamanlarına yayılabilme istidadı taşıyor. Allah’a secde ederken; anne-babamıza iyilikte bulunurken; hayır ve iyilikle yoksullara erişirken; kazanırken; harcarken; çocuklarımızı severken; nikah akdini ve haddini gözetirken; insanlara merhamet ederken; yetimlerin haklarını korurken; söz verirken ve alırken; ticarethanelerimizde çalışırken; has bilgiyi talep ederken; mütevazılıkta karar kılarken Kudüs’ü hatırlamak ve dünya imkanları ölçüsünde, oradaki Yahudi işgaline yok etme kastıyla karşı çıkmak!

Nitekim,
Dünya Kudüs Haftası
vesilesiyle, kırk bir STK’nın yaptığı ortak açıklamada da, ‘Kudüs bir barış çınarıdır, eğer yıkılırsa tüm dünya bunun altında kalır’ tespitine bağlı olarak İsrail’in ve uluslararası destekçilerinin yıkıcı politikalarına karşı sorumluluk duygusuyla hareket edilmesi istenilmiş.
#Mekke
#İsra
#Kudüs
#Mirac