Kavramla ilgili tartışma yeniden canlanınca söz konusu yazılarımız üzerinden yeni bir hatırlatma yapmanın iyi olacağını düşündük:
HAMAS’ın, ABD-İsrail ablukasını yarmak için Gazze’de yaptığı harekata karşı Batı koalisyonca başlatılan savaşın bir soykırıma dönüştüğü malumdur.
Kur’an’da Tevrat’ın Hz. Musa’ya verildiğine dair “Davud’a da Zebur’u verdik.” (İsra 17/55) açıklığında bir ifadenin bulunmadığını zikrederek, söz konusu kesinliğe göre, Tevrat alimlerinin ilgili çalışmalarının yüzyıllardır tahrifatı teyit etmekten başka bir sonuç doğurmadığını; hâl böyle olunca Arzımevûd meselesinin de kendiliğinden şüpheli hâle geldiğini, Tevrat’a eklenme sebep ve zamanının da tartışmaya açık olduğunu belirtmeliyiz.
Burada şari’ emriyle peygamber olduğuna inandığımız Hz. Davud’u değil, Mendenhall’in -bizdekiyle benzerlikler taşıyan ama aynısı olmayan- Kral Davud’unu esas aldığımızı belirterek, Ahit Sandığı’nın ne olduğunu da söyleyelim:
Tanrı’nın Tahtı, Antlaşma Sandığı, Tâbûtü’l-ahd, Tâbûtu Sekine vb. isimlerle de anılan ve Tanrı’nın emriyle yapılan Ahit Sandığı başta Hz. Musa’ya verilen on emrin yazılı olduğu taş levhaların, sonra altından yapılmış man testisi ile Hz. Harun’un değneğinin de içinde saklandığı sandıktır.
Davud’un Ahit Sandığı’nı getirdiği ve kendi krallığının başkenti olarak ilan ettiği Kudüs, aynı zamanda Yebusîler’in (Amuriler’in) de şehridir.
Mendenhall bu nedenle Sandığın Kudüs’e getirilmesini eski Yehovacı geleneklerin yanı sıra Yahovacı olmayanların da (Yebusîler vd.) Kudüs’te geleceklerinin olduğuna dair “önemli bir sembolik deklarasyon olarak” niteleyip, “Ahit Sandığı’nın kutsallığı”nın, “Sina rivayetlerine bu dönemde yapılan edebî eklemelerle güçlendirilmiş” olabileceğini belirterek şu çarpıcı sonuca ulaşmıştır:
İbrahim’i İsrail’in atası olarak tasvir eden hiçbir Tevrat ayeti, “İbrahim’den bahsediyor olsa bile” Kral Davut’tan önceye tarihlenmez. Tekvin 49:2; Tesniye 33:28 ve Sayılar 23:7 ila 24:5’teki arkaik manzumeler bunun tipik örnekleridir.
Tekvin 23:28 neden “Yakub ile İsrail’in eşanlamlı olduğunu açıklayan hikâyenin bir kısmını içerir? Çoğu kavim topluluklarında herkesin gönül rahatlığı ile kabul edebildiği ortak ata, sembolik olarak farklı grupları kaynaştıran şeydir. Bunun biyolojik akrabalık ile bir ilgisi yoktur.”
Bunun devamında ise Mendenhall, “Arzımevûd Tevrat’a ne zaman eklendi” sorusunun en ilginç cevabını da ihtiva eden ilmî kanaatlerini şöyle kaydeder:
“İsrâilli olmayanların ani biçimde Dâvud’un krallığına katılmaları daha kapsayıcı bir ortak ata bulunmasını gerektirmiştir. Hem Yehovacıların, hem Yehovacı olmayanların kabul edebileceği bir atadır bu.”
Ona göre “İbrahim adındaki bir adam ile ilintili rivayetler bu ihtiyacı karşılamaya uygundur: bunu hem Yehovacılar hem de olmayanlar kendi müşterek kültürel atalarına uygun bulurlar. Bu durum, Dâvud’un krallığındaki herkesin hem Musa öncesi hem de Sina öncesi ortak bir kültürel mirası tanımasını mümkün kılar. İsrâil köylüleri ile İsrâilli olmayan kentliler arasındaki iki yüz yıllık uyumsuzluk, artık resmî biçimde aşılmış ve iyileştirilmiştir. Siyasi yapılaşma ile ilintilenince de İbrahim geleneği, Musa-Sina geleneğinin ötesine geçer.”
Mendenhall’ın İbrahim geleneğinin, ideolojik bir Kutsal Siyaset olarak Musa-Sina geleneğinin önüne geçmesinden kastettiği şey budur.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.