Rüzgârımız elden gitmesin

04:0030/03/2024, السبت
G: 30/03/2024, السبت
Ömer Lekesiz

Nasipse yarın mahalli seçimler için oy kullanacağız. Söylenmesi gerekenlerin çoğu söylendi. Bu bahiste son olarak, Enfal suresi’nin “Allah’a ve Resul’üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz (rüzgârınız) elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.” mealindeki 46. ayetini hatırlatmak ve Ramazan ikliminde durarak, Ahmet Kuddûsî’nin (ö. 1849) -seçim esnasında ve sonrasında rüzgârımızı korumamıza katkı sağlayabilecek- şu sözlerini paylaşmak

Nasipse yarın mahalli seçimler için oy kullanacağız.

Söylenmesi gerekenlerin çoğu söylendi. Bu bahiste son olarak, Enfal suresi’nin “Allah’a ve Resul’üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz (rüzgârınız) elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.” mealindeki 46. ayetini hatırlatmak ve Ramazan ikliminde durarak, Ahmet Kuddûsî’nin (ö. 1849) -seçim esnasında ve sonrasında rüzgârımızı korumamıza katkı sağlayabilecek- şu sözlerini paylaşmak istiyorum:

“Muâşeret/ Toplumda Bir Arada Yaşamanın Kuralları:

İnsanlara mukabelede bulunmak, onların hayatları için belirlenen kurallara ve hukuka riayet etmek, Allah›la kurulan kurbiyetten daha efdaldir. Bu kuralların tümü Kur’ân›da açıklanmış ve ilâhi kaideleri de Hz. Peygamber (sav) yaşayarak göstermiştir. Burada sadece bir kısmını hatırlatmaya gayret göstereceğiz.

1
. Hz. Peygamber’in yaptığı gibi, toplumun huzuru için insanları barış içinde tutmak ve onların arasını bulmaktır. Nitekim bu konuda gelen bir rivayete göre Rasûlullah şöyle buyurur: ‘İki kişinin arasını bulmak için yalan söyleyen kimse, yalancı değildir. Bilakis bu hayırlı bir davranıştır.” (…); ‘En faydalı sadaka, insanların arasını bulmaktır.’
2
. Emr-i bi’l-ma’ruf ve nehy-i anilmünker’dir. İyiliği beyan edip kötülüklerden uzaklaştırmak. Bu iki kaide ancak üç şeyi yerine getirmekle gerçekleşebilir. Öncelikle fıkıh hakikatiyle amel etmek, Allah’ın genel hükümlerini yerine getirmede rıfk ile hareket etmek ve sabır göstermektir. Eğer kişide bu üç özelliklerden biri olmazsa, kendisine düşen görev, susup kalbiyle buğzetmesidir.
3
. Allah’ın salih kullarını sevmek, fasık insanlardan kaçınmaktır. (…)
4
. Hayırda müminlere yardım etmek, onların ayıplarını örtmek, işledikleri günahlar sebebiyle onları kınamamaktır. Kim bir mümini günahıyla ayıplarsa hayatta iken kendi de o günahı işlemeden ölmez.
5
. İnsanları yönetebilmek, onlara karşı güzel sözlü olabilme insanlardan gelen zararı savmak için onlara değer vermek. (…)
6
. İnsanlara nasihat etmek. Çünkü nasihat, ihlas sahibi müminlere fayda verir.
7
. İnsanların ihtiyaçlarını görmek, onların kalplerine huzurun gelmesini sağlamaktır. Bu konuda gelen bir rivayete göre Rasûlullah, ‘Kim Allah rızası için bir kardeşinin içinde bulunduğu ihtiyacını karşılarsa sanki bin sene Allah’a hizmet etmiş ve göz açıp kapama kadar da olsa herhangi bir günah işlememiş olur.”; “Müminlere huzur ve sürür vermek, onların kederini gidermek, borçlarını ödemek ve aç olanları doyurmak Allah’a en sevimli gelen amellerdendir.’ buyurur.
8
. Affetmek ve insanların kusurlarını görmemektir. Bir rivayete göre Hz. Peygamber şöyle buyurur: “Hadler müstesna, insanların hatalarını ve dil sürçmelerini görmemezlikten gelin.”
9
. Her insana kendi değerini verip kendi konumuyla muamele etmektir. Zira Allah, insanı ayrı kabiliyette yaratıp farklı vasıflarla donattığından her insana kazanmış olduğu karaktere göre davranmak gerekir.
10
. Farklı sınıf ve meşrebe mensup insanlarla iyi geçinmektir. Mesela kim bir cahille karşılaşıp onun yanında ilim konuşursa, kim okur-yazar bilmeyen birisine fıkıh konularından bahsederse, kim dünya insanıyla karşılaşıp da Allah’ın veli insanlarının hâllerinden bahsederse, kim bir abidle karşılaşır kendisiyle ilminden ve muhabbetten konuşursa, kim bir zenginle karşılaşır da ona fakirliğin faziletlerinden söz ederse, kim de bir fakirle karşılaşıp ona cömertliğin faziletlerini anlatırsa hem o insanlara hem de kendisine eziyet etmiş olur.
11
. Mütevazı kişilere tevazu göstermek, kibirli kişilere de kibirli davranmaktır. Rivayete göre Hz. Peygamber (sav.) bu konuda şöyle buyurur: ‘Ümmetimden mütevazıları gördüğünüz zaman, onlara karşı tevazu gösterin, Kibirlileri gördüğünüzde ise, onlara kibirle karşılık verin. Çünkü bu davranış, onlar için küçüklük ve zillettir.’ (…)
12
. Büyüklere saygı, âlimlere hürmet, zayıflara yardım etmek, Hz. Peygamber›in neslini tazim edip onların ihtiyacını gidermek için gayret göstermek, onlara sevgi ve hürmet beslemek, her işte ve her durumda onları kendi nefsine tercih etmektir.
13
. Fakirliği sebebiyle herhangi bir mümini tahkir eden, zenginliğinden bir kişiye ikramda bulunan ve fakirliğinden bir kimseyi aşağılayan kimse lanetlenmiştir.
14
. İslâm hükümlerine aykırı davrananlara karşı müminlerle birlikte hareket etmek.
15
. Tembel, bid’at ve küfür ehli ve alenen günah işleyen kimselerden kaçınmaktır. Çünkü sohbet ve arkadaşlık etkileyici bir unsurdur. İnsan, tabiat olarak etkilenen bir yaratılışa sahip olduğundan Hakk’ın terazisine riayet şarttır.”

(Hazînetü’l-Esrâr ve Ganîmetü’l-Ebrâr, trc.: Ali Tenik, Litera Yayıncılık)

#yerel seçim
#Ramazan
#kural
#Ömer Lekesiz