‘Müzik İstanbul’ ne söyler

04:0027/06/2023, Salı
G: 27/06/2023, Salı
Ömer Lekesiz

Esenler Belediyesi Sadettin Ökten Şehir Düşünce Merkezi Yayınları’nın şehir dizisi arasından çıkan Müzik İstanbul kitabı, AK Parti’li kadın seçmenlere küfreden CHP’li bir idraksizi kıyafetini taklit yoluyla bayraklaştırmaya kalkışan bir sahne zennesinin neden olduğu bir dizi olayın hemen ardından geldi. Sahne zennesinin AK Parti’li kadın seçmenlerden özür dilemesine, onu Kiraz Festivali’nde sahneye çıkaran Tekirdağ’ın merkez ilçesi Süleymanpaşa Belediye Başkanı’nın istifasına kadar uzanan o olaylar

Esenler Belediyesi
Sadettin Ökten Şehir Düşünce Merkezi Yayınları’nın şehir dizisi arasından çıkan
Müzik İstanbul
kitabı, AK Parti’li kadın seçmenlere küfreden CHP’li bir idraksizi kıyafetini taklit yoluyla bayraklaştırmaya kalkışan bir
sahne zennesinin
neden olduğu bir dizi olayın hemen ardından geldi.
Sahne zennesinin AK Parti’li kadın seçmenlerden özür dilemesine, onu Kiraz Festivali’nde sahneye çıkaran Tekirdağ’ın merkez ilçesi Süleymanpaşa Belediye Başkanı’nın istifasına kadar uzanan o olaylar dizisinde
müziğin
vurgulu olarak kullanılmış olması hiç de yadırganacak bir durum değildi.

Çünkü insan fıtratına bitişik olması bakımından evrensel bir değer olan müzik, 15. yüzyılın sonlarında başlayan sömürgeciliğin en etkin araçlarından biri olarak kullanılmış ve özellikle Batıcılaşmayı kültürde de kendisi için nihai hat olarak seçen Türkiye Cumhuriyeti’nde yeni kültürel imgelerin (putların) kendi üstünden üretimine doğurgan bir alan açmıştı.

Bu sebepledir ki, konunun ehli Batılıların da hayran oldukları, kökleri çok eski zamanlara inen, nazariyatı ve pratiğiyle son derece zengin müzik kültürümüzde kavram, tanım, algı ve icra cihetinden büyük bir karmaşa ortaya çıkmış; müzik sanatı, müzik adamı, müzik sanatçısı, güftekar, bestekar, icracı, müzik soytarısı, sahne zennesi, elektronik miyavlama… vb. terimler ve terkipler popülerlik bağlamında iç içe geçmişti.

Müzik ortamımız elan böyleyken, Esenler Belediyesi’nin yayımladığı Müzik İstanbul adlı kitabı, mevcut olumsuzluğa karşı mütevazı bir itiraz olarak nitelememiz mümkündür. “Mütevazı” diyorum çünkü, yukarıda kısmen değindiğim şekliyle müzik kültürümüzün maruz kaldığı planlı (resmi ve zihnî) tahribat maalesef birkaç kitabın yayımlanmasıyla giderilebilecek cinsten değildir.

Yine de bu bağlamda iyi niyetli bir ilk adım olarak görünen Müzik İstanbul, müzik tarihimize mahsus çok çok genel kimi bilgilerin de verildiği editörler Önsöz’ünde, şöyle takdim edilmiş:

“Tarihimizin ve başta İstanbul’un her dönemi barındırdığı kültür ve sanat mirasıyla kendine hayran bırakıyor. İncelemekte olduğunuz Müzik İstanbul şehrin enstrüman, musiki ve bestekârlarını tanıtan kıymetli bir eser. Her sayfasında İstanbul’un müzik tarihinde kendinizi bulacağınız, günümüzde sokak veya mekânlara isimleri verilen sanatkârlarımızın farkına varacak ve müzik kültürümüzle bir kez daha gurur duyacaksınız. Esenler Belediyesi Prof. Dr. Sadettin Ökten Şehir Düşünce Merkezi Şehir Yayınları’nda bestekârların ve güftekârların eserlerini, musiki tarihimize yön veren enstrümanları alanında uzman akademisyen, müzisyen ve yazarlar ile inceledik. Müzik İstanbul’da; Tarih, Teori ve Eğitim, Bestekârlar ve Güftekârlar, Sazlar ve Sâzendeler, Halk Müziği, Dini ve Tasavvufi Müzik, Avrupa Müziği ve Popüler Müzik olmak üzere 8 bölümden ve 35 makaleden oluşan, musiki tarihimiz için kaynak olacak bu nâdide eseri siz kıymetli okuyucularımıza ulaştırmanın mutluluğunu yaşıyoruz.”

Bu cümlelerdeki reklam diline fazla takılmamalıyız çünkü, belediye yayını olması kitabı
reklamın öznesi
kılmaya zaten yeterlidir. Temelde belediye yayıncılığının kültürel karşılıktan, değerden mahrum kalmasına sebep olan bu
öznelik durum
genel bir eleştiriyi ayrıca gerektirdiğinden, biz Müzik İstanbul için yukarıda yaptığımız nitelemeye bağlı kalarak, yukarıda editörlerince iletilen muhtevayı biraz daha açalım:

Müzik İstanbul, Tarih; Teori ve Eğitim; Bestekarlar ve Güfterkarlar; Sazlar ve Sazendeler; Halk Müziği; Dini ve Tasavvufi Müzik; Avrupa Müziği; Popüler Müzik başlıklı sekiz ana bölümden oluşmuş. Bu bölümlerde yer alan otuz beş makale ise şu imzalara ait:

Süleyman Erguner, Bülent Aksoy, Uğur Zeynep Güven, Okan Murat Öztürk, Elif Damla Yavuz, Hüseyin Kıyak, Cem Behar, Ali Ergur, Bilen Işıktaş, Ali Tüfekçi, Fikret E. Karakaya, Özata Ayan, Enver Mete Aslan, Cihat Aşkın, Hande Cangökçe, Meriç Dönük Topakoğlu, Süleyman Şenel, Osman Cemal Kaygılı (alıntı), Celal Volkan Kaya, Namık Sinan Turan, Safa Yeprem, Refik Hakan Talu, Mehmet Öncel, Uğur Alkan, Enver Kutlay, Emre Arıcı, A. Bülent Alaner, Ersin Antep, Nihan Tahtaişleyen, Ertuğrul Sevsay, Cemal Ünlü, Gökhan Akçura, Hüseyin Irmak, Feridun Ertaştan.

İcracı, akademisyen ve araştırmacı olarak bu imzaların ehliyetleri malum olduğu gibi, makalelerinin ‘Müzik İstanbul’ kitabını ‘Müzik Türkiye’ şeklinde okumaya açık kılacağı da malumdur.

Hakan Dedeler tarafından, Hasan Taşçı ve Cihat Dinar’ın editörlüğünde hazırlanan Müzik İstanbul’un okuma özürlü bürokratların odalarındaki tozlu rafları aşıp, asıl ilgililerine ulaşacağını umuyorum.

#Aktüel
#Müzik İstanbul
#Ömer Lekesiz