Esenlik Bildirisi, hayattaki menfi gerçeklere karşı Kutlu’nun kaygısını ve umudunu ihtiva eden bir metin olması bakımından, onun yazı eyleminin de bir özetidir aynı zamanda.
Kutlu’nun bu eylemine fikrî, edebî bir zemin oluşturan niyet ve gayretinin kaynağına, istikametine, verimlerine dair bilgiler, açıklamalar ise üç konuşmasında yer alır.
Örneğin, Kutlu Esenlik Bildirisi’nde ölümler azalmışçasına yasın bittiği; insanların bıkkınlık içinde tembelleştiği; düşünmenin, okumanın değersizleştirildiği; yeni eğlence aygıtlarının bir afyon gibi herkesi etkisine aldığı bir zamanı tablolaştırırken, Fatma K. Barbarosoğlu’nun “İlk hikâyenizden bu yana, yazdığınız metinlerde kendinizi seyretmeye kalktığınızda karşınıza nasıl bir Mustafa Kutlu çıkıyor? Çıkan manzara size huzur veriyor mu?” sorusunu şöyle cevaplandırır:
“Ben ‘kendi hikâyesi’ni geç bulmuş yazarlardanım. Bu iş on yılımı aldı. Bu arada iki de kitap çıkardım. Artık basmadığım bu iki kitap (Ortadaki Adam ve Gönül İşi) bir nevi ilk gençlik ürünleri. Orada da ben varım tabii, Türkiye’deki ‘toplumsal değişim’ benim bitip-tükenmeyen konumdur. İlk başladığımda da bu ‘sorumluluk’ ağır basmış. Kendini yazan biri değilim. Yani metinlerde çok açık değildir bu. Ama ilk yazdıklarımda da son yazdıklarımda da -meselâ- hep bir mizah duygusu bulunmuştur. Ağlayan nar-gülen ayva misali. Kişisel olandan ziyade, yani kişisel olanı anlatırken dahi -arkadaki- toplumsal yarayı görmek isterim. Kendi hikâyemi buldum, evet, nihayet, dersem, bu bir yazar için ‘doygunluk’ verir elbette.”
“Burada lunapark bir çerçeve unsuru olarak kullanılmıştır. Genelde lunaparkların etrafı duvarlarla çevrilidir. Dolayısıyla lunaparklar başlı başına bir dünyadır. Kapısından içeriye girildiği zaman gezilir, eğlenilir ve tekrar dışarıya çıkılır.
Eskiler dünyayı ‘iki kapılı bir han’ olarak tasvir eder. Dünyanın bir kapısı doğum, diğer kapısı ise ölümdür. Bir kapısından girilir diğerinden çıkılır. İnsan, ömrü boyunca bu süreç içerisinde yer alır. Nefsin insana teklif ettiği ve yapısında olanları kamçıladığı şeyler, lunaparktaki sembollerle karşılığını bulur. Mesela güçlü olma hissi, gizlenemeyen bir istektir. Gençler lunaparkta güç denemesi yaparlar. Gerçekte ise ömrümüz boyunca kendimizi deneriz. Galip geldiğimiz gibi mağlup da olabiliriz. Bütün arzularımız, heveslerimiz, sevinç ve üzüntülerimiz, gücümüzü denediğimiz nispette ortaya çıkar.
Yalnız burada bu güç unsurunu sadece modern dönemlere has bir durum olarak ifade etmemek gerekir. Güç, Hz. Adem’den beri insanların hayatında tayin edici bir unsur olarak yer almıştır. Tabii gençler o yaşlarda özellikle fiziki güç çerçevesinde meseleyi algılamaktadır. Yaş ilerledikçe bu güç unsuru daha soyut kavramlara kayıyor. İdeolojik güç, düşünce gücü, paranın gücü, şirketlerin gücü, ülkelerin gücü gibi daha başka güç alanları devreye giriyor. Dolayısıyla bu güçlü olma isteği, iktidar ihtirası, insanoğlunun bütün macerasının temel unsurlarından biridir.
Orada talih oyunları vardır. İnsanların talihle, kaderle olan bağlantıları çok köklü bir geçmişe sahiptir. Lunaparkta insanlar şanslarını denerler. Bu talep ve meylin temelinde ise memnun olunamayan gerçeğin herhangi bir şekilde değiştirilme isteği bulunmaktadır. Kısacası ‘Tanrım beni baştan yarat’ anlayışı... Bu anlayış, insanların önüne geçemediği bir duygudan kaynaklanmaktadır, Hepimiz kendimizi hayal dünyamızda, düşünce ufkumuzda değişmiş buluruz.”
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.